4+4+4'e bir dava da LDP'den

LDP, yasadaki "Hazreti Peygamberimizin Hayatı" ifadesinin, her inancın devlet tarafından Anayasa ve yasalar çerçevesinde eşit şartlarda korunması ilkesine ve Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne gitti.

LDP'nin başvurusunda 6287 Sayılı Kanun'un 9'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında yer alan "Hz. Peygamberimizin Hayatı" ifadesindeki Hazret ve Peygamberimiz sözcüklerinin "İslam Peygamberi" olarak düzenlenmesi gerektiği ifade edildi. Mevcut kanun metninin gerek kanun tekniği ve gerekse Anayasa yorumda metne sadakat bakımından, Anayasa'nın 2'nci maddesindeki Cumhuriyet'in laik niteliğine, 10'uncu maddesindeki felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı gözetilemeyeceği ilkesine, 24. maddesindeki dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilemeyeceğine dair hükümlerin bulunduğunu hatırlatan LDP, yasadaki ifadenin bu hükümlere aykırı olduğundan iptalini ve yürütmesinin durdurulmasını istedi.

'Hangi dinin peygamberi olduğu açıklanmalı'

Partiden yapılan yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvurunun "asla bir din ve inanç saygısızlığı" olmadığı, aksine her inancın devlet tarafından Anayasa ve yasalar çerçevesinde eşit şartlarda korunmasının amaçlandığı ifade edildi.

"Siyasetçilerimiz, hukukçularımız, kanun yapıcılar ve toplumumuz din ve inanca gösterilen saygı ve hassasiyeti Anayasa ve yasalara da gösterdiği takdirde keyfiyetle yönetilen bir ülke olmaktan çıkıp gelişmiş demokratik bir toplum olabiliriz" denilen açıklamada, Türkiye'de farklı din ve inançlardan insanlar bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi bir dini olmadığı, laiklik kavramı "devlet her inanca eşit mesafede olmalıdır" şeklinde yorumlansa dahi söz konusu yasadaki "Hz. Peygamberimiz" ifadesinin kimin ve hangi dinin peygamberini açıklığa kavuşturmadığı gerekçesi ile yürütmenin durdurulması talebi ile Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapıldığı kaydedildi.