Ali Fuat Yılmazer: Erdoğan, Ergenekon davası için doğrudan talimat veriyordu

Dink davası sanığı Ali Fuat Yılmazer, Gülen cemaati üyesi olduğu için İstihbarat C Şube Müdürlüğü'ne atandığı iddiası ile ilgili, atamasını gerçekleştiren dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'nun tutuklanması gerektiğini savundu. Yılmazer, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ergenekon soruşturmasında doğrudan talimatlar verdiğini söyledi.

Yayınlanma: 17.01.2017 - 17:01
Abone Ol google-news

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada ifade veren dönemin İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, “Cemaatçi olduğum için atandıysam eğer, beni değil, atamayı yapan İçişleri Bakanını tutuklayacaksınız” dedi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmada Ali Fuat Yılmazer savunmasına devam etti. Cinayet işlendiğinde İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü olan ve daha sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğüne atanan Ali Fuat Yılmazer, dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Selim Kutkan ile ilgili “Kutkan neden Dink'i korumadı” diye sordu. Bu sırada söz alan Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu Kutkan'ın şüpheli sıfatıyla ifade verdiğini ancak hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirtti. Bakırcoğlu “Elbette Kutkan’ın Dink'in korunmaması konusunda ciddi sorumluluğu vardır ve hakkında iddianame düzenlenmelidir” diye konuştu.

“İçişleri Bakanı tutuklanmalı”

AİHM'in Dink kararında Trabzon Jandarma, Trabzon Emniyeti ve İstanbul Emniyeti yönünden eksik soruşturma kararı verildiğini belirten Yılmazer, “Ben olmayan yeni deliller yönünden tutuklamaya sevk edildim. Evrak gösterilmedi. Ogün Samast'ın ifadesi ciddi değil. Muhittin Zenit, söylediklerini burada huzurda reddetti. Cinayetten on yıl sonra, atandığım için tutuklandım. Cemaatçi olduğum için atandıysam eğer, öyleyse beni değil atamayı yapan İçişleri Bakanını tutuklayacaksınız. Bu iddianamede gerçekler yok. Adalete nasıl ulaşılacak” diye sordu.

MİT bağlantısı iddianamede yok

Yılmazer, soruşturma aşamasında olan jandarma istihbarat görevlileri hakkındaki dosyaya atıfta bulunarak, “Jandarma eğer FETÖ'cüyse aynı dava kapsamında yargılanmamız gerek. İfadelerini görmem gerek. Jandarma boyutu neden kaçırıldı” diye sordu. “MİT'in bu cinayetle ilgili hiçbir bilgi sahibi olmadığı kabul edilebilir mi” diye soran Yılmazer, “İhsan Kasap diye bir elemanı vardı konuyla ilgili tespit etmiştik. İddianamede hiç bahsedilmemiş. Talep eden de yok” dedi. Yılmazer, cinayetin işlenmesinin ardından tüm yönleriyle 3-5 gün içinde çözümlendiğini savunarak, “Başbakana bizzat sunulmuştur. Karartılmış, üstü örtülmüş ve ayrılmış bir durum söz konusudur” diye konuştu. Cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal, Mc Donald’s eylemine yardım etmesi için Erhan Tuncel’in, 2006’da kendisini Trabzon London Palas Oteli’nde, MİT mensubu dediği İhsan Kasap ile tanıştırdığını söylemişti. Yılmazer, iddianamede, tetikçi Ogün Samast'ın Trabzon Jandarma İstihbarat görevlileri ile irtibatlı olmasına yer verilmediğini de iddia etti.

"Erdoğan'dan doğrudan talimatlar geliyordu"

Yılmazer, iddianamede gizli bir büro olarak nitelendirilen İstihbarat Daire Başkanlığı C-5 Büro'nun yasa dışı olmadığını savunarak, Ergenekon soruşturmasının burada planlanmadığını öne sürdü. Ergenekon soruşturmasıyla ilgili dönemin Başbakanı Erdoğan'dan doğrudan talimatlar geldiğini ileri süren Yılmazer, “Benim hakkımdaki suç duyurusu dilekçesinde personeli nasıl yüreklendirdiğini dile getirdi. Madem Ergenekon bir kumpas ben neden yargılanmıyorum orada” diye sordu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler