"Bakanlık müteahhidin parasını kurtarıyor"

2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü’ne ait Balıkesir’de bin kişilik öğrenci yurdu projesi için yüklenici olan firmaya taşeron alt yüklenici firma olarak elektrik işleri hizmeti sunan firma Bakanlık tarafından mağdur edildi. Alt yüklenici firma olarak Bakanlıkla çalışan iş insanı Hamdi Bekgöz, Vektör İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Karahan İnşaat Sanayi Dış Ticaret A.Ş. ortaklığında yapılması kararlaştırılan Bakanlığa ait projede, taşeron olarak elektrik işlerini yaptı. Proje bitimiyle birlikte Vektör İnşaat San Tic A.Ş., Bekgöz’ün 574 bin 237 TL’lik ücretini ödemedi ve Bakanlıktan alacağı borcu temlik yoluyla Denizbank’a devretti. Ancak düzenlenen temliğin notersiz ve usule aykırı yapıldığını kaydeden Bekgöz de İstanbul 7. ve 14. İcra Müdürlüğü’nden icra takibi başlatarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün banka hesaplarına da haciz ihbarnamesi gönderdi. Bekgöz’ün geçen süre zarfında alacağı miktar yaklaşık 1 milyon 300 bin TL’yi buldu. 

Bekgöz, durumu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve yargıya taşıdı. Bekgöz’ün İstinaf Mahkemesi’ne yaptığı suç duyurusuna Bakanlık itiraz etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan istinaf mahkemesine yapılan itiraz dilekçesinde ise hukuka aykırı davranıldığını kabul eden ibareler kullanılarak, “Bakanlığımızca istenilen kayıt ve şartları taşıyan noterden gönderilen bu temlikname, Bakanlığımızca kabul edilerek işleme konulmuş ve yapılan temliğin işin yürütülmesini teminen ‘bu defalık uygun görüldüğü’ belirtilerek, bundan sonra Bakanlığımız izni alınmadan temlik yapılmaması gerektiği konusunda yüklenici iş ortaklığı uyarılmıştır” denildi. 

Temlik sözleşmesinin usule aykırı yapıldığını belirterek, Ankara 15. Bölge İdare Mahkemesi’ne de başvuran Bekgöz, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Denizbank arasında temlike konu olabilecek herhangi bir kredi ilişkisi ve alacak hakkı bulunduğuna dair soyut beyanlarda bulunuldu ve delil sunulmadı. Temlik sözleşmesinin geçerli olabilmesi için idarenin yazılı izninin olması gerekir. Kamu İhale Mevzuatı ‘Yüklenici yapılan işe ilişkin hak ediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına devir veya temlik edemez’ şeklinde düzenlenmiştir. Temlik sözleşmesinde ise idarenin yazılı izni alınarak yapıldığına dair ve noterlik tarafından  düzenlendiğine dair herhangi bir ispat bulunmuyor” dedi. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan parasını alamayan alt yüklenici firma sahibi Hamdi Bekgöz, “Cumhurbaşkanı Danışmanı Ali Özdemir, Yapı İşleri Müdürlüğü’ne açtığım davada karşı tarafın kendi lehlerine karar vermesi için araya A.Y. isimli bir Hakimi soktuğunu söyledi. Ben yargının gerekeni yapmasını ve Bakanlığın da kendi içinde dönen bu usulsüzlükleri denetlemesini istiyorum. Bakanlığın Denizbank’a yaptığı ödemelerin araştırılması gerekiyor. Bakanlık ve firma sahibi müteahhit arasında bir bağ olduğu kesin. Bakanlık müteahhidin parası hacze gitmesin temlik yoluyla kurtarıyor. Buna göz yumuyor” diye konuştu.

Cumhuriyet’e konuşan Ali Özdemir ise Cumhurbaşkanı Danışmanı olarak görev yapmadığını belirterek, “Ben Cumhurbaşkanı Danışmanı değilim. Hamdi Bekgöz ile yüz yüze hiçbir tanışıklığım yoktur. Facebook üzerinden benimle iletişime geçti. Hamdi Bekgöz isimli şahıs ile hiçbir geçmişimiz, ilişkimiz, ticarerimiz, hukukumuz, yoktur olmamıştır. Bekgöz gizlice sesli ve yazılı görüşmelerimiz kaydedip, bunları kesip biçip kurgulayıp bana şantaj yaptı ve beni tehdit etti. Bu uygulamaları üzerine de çok sayıda kendisine dava açılmıştır. Benim bu konuyla hiçbir alakam yoktur” dedi.