"Bakımevi personeline işkence teknikleri mi öğretiliyor?"

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi verdi.

3 Aralık Dünya Engelliler Gününün kutlandığı bir günde ortaya çıkan İstanbul Bakırköy'de Özürlüler Bakım Merkezi'nde kalan özürlü çocuklara yapılan işkence skandalının acı bir gerçeği gözler önüne serdiğini, Başbakanlığa bağlı Bakım Merkezinde, bakıcıların akli dengesi yerinde olmayan, bakıma muhtaç engelli çocukların üzerinde sigara söndürdüğü, dayak attığı, küfür ve ağır hakaretler ettiklerinin belirtildiğini ifade eden Sevigen, "Kendisini ifade edemeyen, korunmaya muhtaç bu engelli çocuklar insanlıktan nasibini almamış bu bakıcıların eline nasıl teslim edilmiştir? Basından, halktan gizlenen adeta tecrit edilen bu çocuklarımız sadece yedirip içirilerek mi tedavi edilmektedir?" diye sordu. İşkence ve kötü muamelenin en son yapılacak yer olarak akıllara geldiği bakımevlerinde hiçbir denetim ve denetlemenin olmadığına dikkat çeken Sevigen, Bakan Kavaf'ın şu soruları yanıtlamasını istedi:
"-İstanbul Bakırköy'deki rehabilitasyon merkezinde ortaya çıkan işkence ve kötü muamele kaç çocuğa yapılmıştır? İşkence skandalı ne kadar süredir devam etmektedir?

-Malatya çocuk yuvasında ve İstanbul'da ki bu işkence olayında görülmüştür ki, şimdiye kadar hiçbir caydırıcı önlem alınmamıştır. Sadece, medyaya yansıdığında su yüzüne çıkan bu gibi olaylar başka hangi çocuk ve yaşlı bakımevlerinde yaşanmaktadır?

-Polis tarafından işkence gördükleri tespit edilen engelli çocukların durumları nedir? Şimdiye kadar kamuoyundan saklanan ancak işkence nedeniyle hayatını kaybeden çocuk var mıdır?

-Sözde bakımevi olup, işkence evine dönen bu merkezde çalıştırılan personel, hangi kriterlere göre işe alınmaktadır?

-Korunmaya muhtaç çocuklara karşı işkence yapacak kadar insanlığını kaybetmiş olan bu personele bir eğitim verilmekte midir? Eğitim çerçevesinde personele işkence teknikleri mi öğretilmektedir?

-Bakımevleri ve benzeri amaçla faaliyet yürüten merkezlerde bir denetim söz konusu mu? Bu hangi sıklıkla, kimler tarafından yapılmaktadır?

-Engelli ve bakıma muhtaç çocuklar için nasıl bir tedavi ve bakım yöntemi uygulanmaktadır?

-Uzmanların, 'bakımevlerinin basına, kamuoyuna kapalı, orada bulunan hastaların adeta tecrit edilmiş bir muameleye tabi oldukları' şeklindeki değerlendirmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu imajı yıkmak için bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

-Polis tarafından o bakımevinde çocukların işkence gördükleri tespit edilmiş, olayın basına yansımasıyla, yapılan soruşturma sonrası da ilgili kişiler görevden alınmıştırlar. Ancak, bu kişilerin yerine kimler getirilmiştir? Yeni göreve başlayan personele nasıl bir eğitim verilmiştir?

-Başta İstanbul'daki bakımevi olmak üzere, diğer çocuk ve yaşlı bakımevlerinde işkenceyi önlemek için ciddi bir çalışma başlatmayı düşünüyor musunuz?

-Siz de bir anne olarak, sene de bir kez de olsa engellilerin hatırlandığı 'Dünya Engelliler Günü'nde, işkence gören çocukların ailelerine ve topluma saygı gereği, huzurlarına çıkıp bir özür dilemeyi düşünüyor musunuz?

-Eğer cevabınız 'hayır' ise, istifa mekanizmasının işlemediği bir ülkenin Bakanı olarak, alt kadroda bulunan iki-üç cahil cani bakıcı ile uğraşmak yerine, üst düzey yönetimde bulunan genel müdürleri görevden almaya gücünüz yeter mi?"