"Başbakan milleti sinir sahibi yaptı"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde televizyonları siyasi polemik aracı olarak kullandığını savundu. Medyaya 'muhalefete de bu imkanı tanımaları' çağrısında bulunan Vural, Başbakan Erdoğan'ın katıldığı televizyon programlarındaki üslubunun nasıl bir insan olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

"Başbakan müşahade altına alınmalı" diyen Vural, Erdoğan'ın "Sinirli değil dertliyim" şeklindeki sözlerine de tepki gösterdi. Vural, "Asıl millete baksın, milleti dert sahibi yaptı. Sayın Başbakanın ne derdi var, oğlunun gemileri yürüyor, gemisini yürüten kaptan oldular. Başbakan milleti sadece dert sahibi değil sinir sahibi de yaptı. Bu vurdumduymaz tavrı, milleti dert sahibi yapmaktan öte sinir sahibi de yaptı. Başbakan yolsuzluklarla ilgilenmiyor, sönen ocaklarla ilgilenmiyor, medyadan dert yanıyor. Her gün medyadasın neresinden şikayet ediyorsun" diye konuştu. Erdoğan'ın "Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olması ve demokrasi ile yönetilmesi"nden rahatsız olduğunu savunan Vural, "Başbakan 'bırakınız RTE yapsın bırakınız geçsin' istiyor. Başbakanın söylediği her şey ferman mı" dedi.

Başbakan'ın tavrının Meclis'te muhalefetin soru sormasını, denetim görevini yapmasını bile engellediğini kaydeden Vural, "Başbakanın asıl sorunu kibrinden kaynaklanıyor. Allah insanları kibirden korusun. Ancak kibrini indirmeye, hizaya çekmeye MHP olarak kararlıyız" dedi.


"60/B hükümeti"

RTÜK Başkanı Zahid Akman hakkındaki iddialar ve istifasına yönelik tartışmaları da hatırlatan Oktay Vural, "Bu konu AKP derin koalisyonunun -60/B koalisyonun-kendi iç meselesi haline gelmiştir. Bu derin koalisyondaki derin çatışmaların dışa vurumudur. Başbakan Deniz Feneri yolsuzluğunun ortaya çıkmaması tavrını sürdürüyor. Bozacının şahidi şıracı tavrını sürdürüyor" diye konuştu.

"Açıklama yoksa açıklarım diyor"

Başbakan Erdoğan'ın eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'la Dolmabahçe Sarayı'nda yaptığı görüşmeye ilişkin bir televizyon kanalında söylediği sözleri de değerlendiren Vural, "İbret verici bir açıklama. Şeyler nedir? Bu görüşmede neler konuşuldu daha gizemli hale geldi. Başbakan hangi şeylerden bahsediyor. Biz o görüşmede Türkiye'nin terörle mücadele sorunu gibi konuların görüşüldüğünü zannediyorduk. Başbakan'ın bu sözleri açıklama yoksa açıklarıma mı geliyor. Bir pazarlık mı var? O şeyleri hepimiz merak ediyoruz. Saklanmak istenen birşeyler mi var?Başbakanın sözlerini devlet terbiyesine ve devlet adamlığına yakıştıramıyorum" diye konuştu.


Diğer Cumhuriyet Savısı'na 'Kanunu uygula' çağrısı

Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını "dışardan havayla şişirilmiş balonun havasının ortaya çıkarttığı sesler" olduğunu kaydeden Vural, basın toplantısında Digor Cumhuriyet Savcısı'nın bazı DTP'liler hakkında 'Kürtçe propaganda'yla ilgili verdiği kararı da değerlendirdi.

Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, hiç kimsenin yasaları yok sayamayacağını belirten Vural, "Yasalarda hüküm altına alınmışken, cumhuriyet savcısı bu hükmü nasıl göz ardı etmektedir. Cumhuriyet savcısı bu hükmün hükümsüz haline geldiğini söylemiştir. Cumhuriyet savcısı siyasi taleple mi kanunları göz ardı etmiştir. Sayın Adalet Bakanının bu konuda siyasi talimatı mı var.Hukuka uymayan cumhuriyet savcısı hakkında nasıl bir işlem yapılacak?" diye konuştu. Devletin dilinin Türkçe olduğunu, siyasi partilerin Türkçe propaganda yapmasının hüküm altına alındığını söyleyen Vural Adalet bakanı'na "Bu hükmü değiştirmek istiyorsanız teklif, tasarı getirirsiniz. Cumhuriyet savcısını kanunları uygulamaya Adalet Bakanını da bu kararın bozulması yönünde müracaat etmeye çağırıyorum" dedi.


"İddiaları hukuk açığa çıkaracak"

Vural Ergenekon'la ilgili ortaya atılan ve Genelkurmay'ın soruşturma başlattığı haberin hatırlatılması üzerine de "İddiaları hukukun açığa çıkarması lazım. Hukukun her şeyi açıklığa kavuşturmasını istiyoruz. Genelkurmay'ın bir çalışması var, sonucunu beklemek gerekiyor" dedi.