Başına buyruk bir polis
İskoçya’nın en ünlü polislerinin başında, hiç kuşkusuz ödüllü yazar Ian Rankin’in yaratmış olduğu John Rebus gelir. Rebus’un yazılı hayatı, 1987’de yayımlanan "Knots and Crosses" (Düğümler ve Haçlar, 1987) adlı kitapla başlar. Masadaki Düşman’da John Rebus zekâsı ve yöntemleriyle giderek ustalaşarak, “tam bir baş belası bir dedektif” oluyor.
İskoçya’nın en ünlü polislerinin başında, hiç kuşkusuz ödüllü yazar Ian Rankin’in yaratmış olduğu John Rebus gelir. Rebus’un yazılı hayatı, 1987’de yayımlanan "Knots and Crosses" (Düğümler ve Haçlar, 1987) adlı kitapla başlar.
Yazar Ian Rankin, Rebus’u yaratırken, tipik İngiliz "whodunit" tarzından çok, Amerikan kara romanından esinlendiğini belirtmiştir. Serinin başlarında Rebus, ellili yaşlarda, muhtemelen 1947’de doğmuş, yaklaşık 1.85 boylarında, 90 kilo ağırlığındadır. Rebus’un başlıca hareket alanı, İskoçya'nın başkenti Edinburgh ve özellikle de, şehrin bilinen turistik ve ticari parlak kısmından çok, uyuşturucunun, yeraltı dünyasının, fahişelerin hüküm sürdüğü, "karanlık" Edinburgh’tur.
SERT MİZAÇLI, ASIK SURATI BİR DEDEKTİF
Rebus, kendine özgü bir karakterdir. Gösteri dünyasında hipnotizma şovları yapan bir babanın oğlu olarak, İskoçya’nın Fife kasabasında büyür. Kardeşi Michael, hapis yatmış bir sabıkalıdır. Önceleri orduya yazılan ve Kuzey İrlanda iç savaşında çatışan Rebus, Hava Kuvvetlerine katılmak isterse de başaramaz ve Polis örgütünde müfettiş dedektif olarak göreve başlar.
Karısı Rhona, çok çalıştığı için kendisini terk etmiştir. Samantha adlı bir kızı vardır. Rebus’un boş zamanlarındaki başlıca uğraşları, barlarda viski ve bira içmek, müzik dinlemektir. Alkol problemi her geçen gün ciddileşen kahramanımızın sert mizacı ve asık suratı, "insanlığı" karşısında geri planda kalır; bu özelliği sayesinde Rebus, sevilen bir kişilik olmayı başarır.
Özel hayatının dağınıklığıyla klişe dedektif tiplemesine uyan kahramanımızın iş hayatında da özellikle ilk maceralarda çok başarılı olduğunu söylemek zordur. Düğümler ve Haçlar macerasında katil tarafından evine gönderilen düğümleri ve haçları ipucu olarak değerlendiremez, ancak kardeşi tarafından hipnotize edilerek katilin kim olduğunu anlayabilir, gereksiz ayrıntılarda boğularak saç baş yoldurur.
GENELEV BASKINIYLA BAŞLAYAN KUMPAS
Rebus, hiçbir zekâ ışığı göstermeden çözdüğü ilk davasının ardından yarattığı hayal kırıklığını, sonraki maceralarında yavaş yavaş giderir ve bu süreçte deyim yerindeyse, ‘tam bir baş belası dedektif’ kimliğine bürünür.
Masadaki Düşman John Rebus serisinin dördüncü macerası. John Rebus avukatların, cerrahların, profesörlerin yaşadığı, New Town’ın kalburüstü sokaklarından birinde bulunan ve zengin müdavimleriyle tanınan, Rebus'un kendi kelimeleriyle "kaymağın kaymağı" diye tarif ettiği bir geneleve baskın düzenler. Bu baskında Gregory Jack isimli bir milletvekili de yakalanır ve basına ifşa olur.
Jack gelecek vadeden bir milletvekilidir. Siyasete İşçi Partisi'nden katılmış, daha sonra partiden ayrılarak Edinburgh’un güney ve doğu bölgesinden bağımsız milletvekili olarak seçilmiştir. Jack, ünlü Sör Sir Hugh Ferrie’nin kızı Elizabeth Ferrie’yle evlidir. Karısının hareketli bir yaşantısı olduğu, sosyetik arkadaşlarıyla çılgın partiler düzenlediği bilinmektedir. Karı koca ateş ve buz gibidir.
Bu genelev baskınıyla birileri Jack’e tuzak mı kurmuştur yoksa Jack göründüğü kadar masum değil midir? Gregory Jack kendisine tuzak kurulduğunu iddia eder. Bir telefon geldiğini ve telefondaki kişinin kız kardeşinin genelevde çalıştığını söylediğini, bu bilgi üzerine o geneleve gittiğini anlatır. Jack’in kız kardeşi gerçekten bir fahişedir ve Jack bunun ortaya çıkmaması için basın karşısında susmayı tercih eder. Rebus, milletvekiline kimin ve neden tuzak kurduğunu araştırmaya başlar.
Öte yandan, Rebus, bir üniversite hocasının odasından çalınan çok değerli birkaç kitabın bulunması için de görevlendirilir ve araştırmasına değerli kitaplar alanında tanınan birkaç kitapçıdan biri olan Suey Book’la başlar. Bu sırada, milletvekili Jack’in, Suey Book’un patronu Ronald Steele, aktör Rab Kinnoul ve karısı, akıl hastanesine kapatılmış katil Andrew Macmillan ile yakın arkadaş olduklarını hatta bir çete olduklarını öğrenir.
Bu arada, Jack’in karısı Elizabeth ortalarda yoktur. Kocası ondan haber alamadığı için Rebus’dan yardım ister. Kadının dinlenmek için yazlık evleri Deer Lodge’ye gittiği bilinmektedir. Kısa bir süre sonra da kadının cesedi nehir kenarında bulunur.
SEFAHAT DÜŞKÜNÜ AYYAŞLAR
Kadının ölümünün kocasının geneleve gitmesiyle bir bağlantısı var mıdır? Bir iddiaya göre kadın tatildeyken kocasının genelevde yaptıklarını öğrenmiş ve dönüş yolunda gerçekle yüzleşemeyeceğini fark etmiş; bu durum kendisini gittikçe daha çaresiz hissetmesine neden olunca nehre atlayarak hayatına son vermiştir.
Gerçekten böyle mi olmuştur? Böyle olmadığı, Elizabeth Jack’in bir cinayete kurban gittiği otopsi sonucunda anlaşılınca, bizler de kendimizi bir cinayet soruşturmasının içinde buluruz.
Rebus soruşturmaya kadının dinlenmek için gittiği Deer Lodge’la başlar. Kulübede bolca şarap, şampanya ve konyak şişeleriyle, kadehlerle, dolu küllüklerle ve uyuşturucuyla karşılaşınca, burada kısa bir süre önce çılgın partiler verildiğini anlar.
Ayrıca, görgü tanıklarından, kadının telefon kulübesinde telefon ettikten sonra bir adamla arabada buluştuğunu, ikisinin tartıştıklarını, sonra adamın çekip gittiğini öğrenir. Bu tartışmadan kısa bir süre sonra kadının cesedi nehirde yüzerken bulunur.
Rebus, milletvekilinin, kendi tabiriyle, “sefahat düşkünü ayyaşlar” dediği arkadaşlarını sorgulayarak soruşturmayı derinleştirdiğinde, bu sefahat düşkünü çetenin (Elizabeth Jack, Ronald Steele, Rab Kinnoul ve karısı hatta Adrew Macmillan) gizli buluşmalarını, birbirlerine attıkları kazıkları, yaşadıkları yasak ilişkileri öğrenecektir. Soruşturma ilerledikçe Rebus, milletvekilinin, tıpkı arkadaşları gibi, kusurlu bir aziz mi, yoksa dürüstlük maskesi takmış şerefsizin teki mi olduğunu ortaya çıkaracaktır.
Alfa Yayınları'nın özenli bir kronolojik sıralamayla çıkardığı ve özellikle karmaşık kişilerarası ilişkilere ve bu ilişkileri belirleyen sırlara, insanların gösterdikleri kadar sakladıkları karakter özelliklerine de odaklanan Rebus serisinin bu romanı, heyecanı ve gerilimi cinayetin hayli geç işlenmesi sebebiyle ilk üç Rebus macerası (Düğümler ve Haçlar, Saklambaç, Diş İzleri) kadar olmasa da, güzel ve sürükleyici bir polisiye olma özelliği taşıyor.
Masadaki Düşman / Ian Rankin / Alfa Yayıncılık / 372 s.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'