Berfo Ana'nın son isteği yerine getirilmedi

En son mide kanseri teşhisi konulan ve yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları bulunan Berfo Kırbayır, saat 05.00'te İçerenköy'deki evinde hayatını kaybetti. Berfo Kırbayır'ın cenazesi, yarın toprağa verilmek üzere Ardahan'ın Göle ilçesine gönderilecek.

13 Eylül 1980 döneminde gözaltında alındıktan sonra kaybolan oğlu Cemil Kırbayır'ın bulunması için yıllardır mücadele eden ve kayıp yakınlarının ''sembolü'' olan ''Berfo Ana''nın (105) cenazesi, oğlu Mikail Kırbayır tarafından Karacaahmet Mezarlığı Gasilhanesi'ne getirildi.

Kırbayır, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, mide kanseri hastası annesinin üç aydır yatalak olduğunu ve bu sabah saat 05.00 sularında vefat ettiğini söyledi.

Annesi için yarın saat 11.00'da Şakirin Camisi'nde cenaze töreni düzenleneceğini belirten Mikail Kırbayır, bu törenin ardından cenazenin Ardahan'ın Göle ilçesine bağlı Okçu Köyü'ne götürüleceğini ifade etti.

Annesinin son günlerinde devamlı eski cumhurbaşkanlarından Kenan Evren'i sayıkladığını belirten Mikail Kırbayır, ''Kenan Evren, oğlumun kemiklerini ver diyordu sürekli. Annemin ölmeden önce son cümlesi de 'Beni oğlumun kemiklerini bulmadan gömmeyin' oldu'' dedi.

Türkiye'de, keyfi infazlar sonucu yaşamları ellerinden alınan onlarca insanın mezar yerinin belli olmadığını ifade eden Kırbayır, ''Kayıp yakınları bu belirsizliği sona erdirmek amacıyla, Galatasaray Lisesi önünde 'Cumartesi Anneleri' adıyla mezarlarını aradılar. Bu yolda adalet arama mücadelesi verdiler. Bugüne kadar somut herhangi bir mezara rastlanmadı. Berfo Ana da bunlardan biriydi. Oğlunun genç yaşta yaşam hakkı devletin resmi görevlileri tarafından elinden alındığı gibi, yüreği yanık ananın da oğlunun mezarına gidip bir gözyaşı dökme hakkı elinden alındı. Berfo Ana, devletten alacaklı olarak mahşere gitti. Belli ki alacağı mahşere kalmıştır'' diye konuştu
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü

Kayıp ailelerin sembol ismi ''Berfo Ana'', ilerleyen yaşına rağmen, kayıp annelerin verdiği birçok etkinliğe katıldı, oğlu Cemil Kırbayır ve diğer kayıpların bulunması için kayıp yakınları ile birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de görüştü. Berfo Ana Erdoğan'a, "Tek dileğim ölmeden oğlumun mezarını görebilmek" demişti. 

"Kenan Evren inşallah evin yıkılır"

Berfo Ana'nın, 12 Eylül 1980 darbesine ilişkin 7. Cumhurbaşkanı ve dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya gelmesi, duruşma salonunda bulunanlar tarafından uzu süre alkışlanmıştı. Davaya müdahil olan Berfo Ana, duruşmada söz almış ve Kenen Evren'e tepki göstererek, "Kenan Evren utanmadın mı? Sen benim çocuğumu niye böyle yaptın? Sana da inşallah büyük ceza verilirler, inşallah evin yıkılır, yuvan dağılır, ocağın dağılır. Utanmaz. Sen benim ocağımı söndürdün, yuvamı dağıttın. Çocuğumu aldın niye getirmedin namussuz herif" diye konuşmuştu.

İHD: Yüreği yanan bir Ana'dır

İnsan Hakları Derneği'nden Berfo Ana'nın vefatı nedeni ile yapılan açıklamada, "Berfo Kırbayır, Türkiye'de gözaltında kayıpların akıbetinin bulunması mücadelesinde sembol bir isim ve yüreği yanan bir Ana'dır" denildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Oğlu Cemil Kırbayır'ın 12 Eylül 1980 askeri darbesinden bir gün sonra 13 Eylül 1980'de Kars'ta gözaltında kaybedilmesinden bu yanan oğlunun akıbetini araştırmış, 27 Mayıs 1995 tarihinde kayıp yakınları ve İHD'nin başlattığı oturma eylemlerine sağlığı elverdiği ölçüde sürekli katılmıştır. Şubat 2010'da kayıp yakınları ve İHD yetkilileri ile birlikte Başbakanla görüşmüş, bunun üzerine oğlunun akıbetinin araştırılması için TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nda alt komisyon kurulmuş, komisyon raporu ile Cemil Kırbayır'ın gözaltında öldürüldüğü, ancak cenazesinin bulunamadığı belirtilmiştir. Komisyon raporu üzerine Kars'ta başlatılan soruşturma bir türlü dava halini alamamıştır. İHD Yöneticileri ve Kırbayır ailesi 14 Aralık 2012 tarihinde Adalet Bakanı ile görüşmüş, Berfo Ana'nın sağlık durumunun elvermediği bir an önce dava açılması gerektiği belirtilmiş olmasına karşın, bugüne değin bir türlü dava açılamamıştır. Yüreği yanan bir anaya evladının mezarını gösteremeyen siyasal iktidarın bu ölüm nedeni ile bir kez daha utanması gerektiğini, başka anaların yüreğinin yanmaması için insan hakları ile ilgili sorumluluklarını bir an önce yerine getirmesini beklemekteyiz. Berfo Ana yüreği yanan mücadeleci bir insan hakları savunucusu olarak asla unutulmayacak, oğlu Cemil'i ve diğer kayıpları kaybedenler ise lanetle anılacaktır. Başta Kırbayır Ailesi olmak üzere Berfo Ana'yı sevenlere, kayıp yakınlarına, insan hakları camiasına başsağlığı dileriz."