Beyhude takip!

Her sonucun farklı tezahür edeceği bir geceydi; kader maçları oynandı.

Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe de Ankaragücü'ne konuk oluyordu.

İki taraf için de gözlerin sahada, kulakların 'öteki' mahalleye çevrildiği dakikalara tanıklık ettik.

Belli ki Beşiktaş, Türk Telekom Ali Sami Yen'e kazanmak için gelmemişti. '1 puan' iyi puan diye düşünmüş olmalılar. Gerçi Cenk ve Aboubakar'sızlık da belki Kara Kartal'ın bu tercihinde rol oynamıştı.

Sözün özü, 'Galatasaray' bırakmam derken, Beşiktaş, idare eder görüntüdeydi.

Aslında ilk dakikalar çok hızlıydı. Örneğin kazanılan serbest atışta Welinton'ın ölü toptan rakip ağlara gönderdiği topun ofsayta takılışı, sonrasında yine bir başka ofsayt tartışmasının yapıldığı topta Babel'in golü, hemen ardından Beşiktaş'ın VAR uyarısı ile aldığı penaltı ve devrenin sonlarında bir penaltı daha.

Bu pozisyonları çıkarırsak, coşşkuluydu ev sahibi; kazanmayı çok istiyorlardı belli ki. Galatasaray'ın Taylan'ın yönetiminde Gedson'la oyunu hızlandırma çabası dikkat çekti. Sağ kenarda Yedlin'in, kötünün iyisi oyunu hücumu hareketlendirse de savunmaya güven vermedi. Son haftaların kurtarıcısı Emre Akbaba özellikle ilk yarıda biraz da geriye oynadığından ön tarafta gözükmedi, ancak zaman zaman Ghezzal'ın iyi kapatılmasına yardım etti zaman zaman geriye gelerek.

Buna karşılık Beşiktaş'ta Atiba Atiba gibi değildi. Josef 2 kişilik oynamasa o bölge çok erken dağılacaktı. Yine Gökhan Töre, güçlü stoperler arasında kayboldu. İleride top tutamadılar, çünkü Larin de çizgiye, daha doğrusu arka direğe yoğunlaştı. Ghezzal da durunca üretkenlik bitti.

İlk 45 dakikadaki bu görüntünün ardınadn Galatasaray 2. yarıya bir adım önde başlamıştı sanki. Topu rakip yarı alana taşıyorlar, ama sonuç alamıyorlardı ki, Onyekuru-Kerem, Falcao-Mustafa, Emre Akbaba-Emre Kılınç, Babel-Arda değişiklikleri geldi.

Sanki format atılmıştı takıma.

Sağlı, sollu akınlar derken Emre'nin estetik pasını Arda Turan, Atletico Madrid günlerindeki gibi ağlara yolluyor maçı koparıyordu. Sonrasında Galatasaray ikili averajı getirecek 4. golü, Beşiktaş da farkı 1'e indirip ikili averaj puanını kovaladı durdu. Galatasaray'ın pozisyonları 'ah vah' dedirttti tribündeki yöneticilerle, TV'leri başındaki Galatasaraylılara.

Gelmedi averaj golü. Gelmediği gibi, Fenerbahçe Ankara'da kazanınca o 1 puan Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi hesabını da bozdu.

"Aklınız neredeydi be" sesleri de yankılandı sesleriyle son düdük çalacaktı.

Beşiktaş 7 maç sonra kaybetmiş, Galatasaray rövanşı almış, ama averaj puanını ancak genel averaj seviyesine çekmişti.

Bir gerçek var ki tren Rize, Hatay gibi garip maçlarda kaçtı, Beşiktaş karşısında değil!

Gerçi futbol her türlü sonuca açık bir oyun olsa da, "Beyhude çırpınış.." sanıyorum Galatasaray'ın bu onurlu başkaldırışını özetliyor.