BM anketi: 50 ülkede nüfusun üçte ikisi iklim değişikliğini acil sorun olarak görüyor

Birleşmiş Milletler'in yaptığı kapsamlı bir ankete göre, koronavirüs salgınına rağmen, 50 ülkede nüfusun yaklaşık üçte ikisi, iklim değişikliğini küresel bir acil sorun olarak görüyor.

50 ülkeden 1,2 milyon kişiyle yapılan ankete katılanların yarıya yakınını, 14-18 yaş grubu oluşturuyor.

Ormanların ve toprağın korunması, iklim değişikliğine karşı en fazla destek bulan çözüm olarak görülüyor.

"Halkın İklim Oyu" adı verilen anketi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Oxford Üniversitesi ortak düzenledi.

Anket soruları, geçen yıl Ekim-Kasım ayları arasında 50 ülkede cep telefonlarındaki oyun programlarında sunuldu.

Katılımcıların yüzde 64'ü, iklim değişikliğini, ülkelerin acilen çözmeleri gereken bir sorun olarak değerlendirdi.

Bölgelere ve yaşa göre sonuçlarda bazı değişikliklere rastlandı.

İngiltere ve İtalya'da katılımcıların yüzde 81'i iklim değişikliğinin aciliyeti ile ilgili değerlendirmeye katılırken, bu oran Moldova'da yüzde 50 civarında oldu.

ABD'de ise katılımcıların yüzde 65'i iklim değişikliğini acil sorun olarak değerlendirdi.

Dünyada artan sıcaklığın acil sorun olarak görülmesi gençler arasında yüzde 69 iken, bu oran 60 yaş üstünde yüzde 58'e düştü.

UNDP strateji danışmanı Cassie Flynn, "İnsanlar korkuyor, Avustralya ve California'daki orman yangınlarını, Karayipler'deki kasırgaları, Güneydoğu Asya'daki sel baskınlarını görüyorlar; bunların gerçek bir sorun olduğunun farkındalar. Bu konuda bir şeyler yapılması lazım" değerlendirmesinde bulundu.

En fazla destek gören çözümler

İklim değişikliğine karşı atılması gereken adımlar konusunda ise katılımcıların yaşadıkları yere göre değişiklikler gözlendi.

Elektrik üretimine bağlı yüksek karbon emisyonu olan 10 ülkenin 8'inde çoğunluk, yeşil enerjiden yana oy kullandı.

Ormanların tahribatı ve toprak kullanımındaki değişikliklerden kaynaklı emisyon yaratan ülkelerde ise çoğunluk, ormanların ve toprağın korunması yönünde çözümleri destekledi.

Ancak bu çözüm, genel katılımcılar arasında da az bir farkla en fazla destek gören çözüm önerisi oldu.

İklim değişikliğine karşı en fazla desteklenen 4 politika:

• Ormanların ve toprağın korunması (%54)
• Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kayakları (%53)
• İklim dostu tarım teknikleri (%52)
• Çevre dostu işletmelere ve istihdama daha fazla yatırım (%50)

Bitki temelli beslenme ise yüzde 30 ile en az desteklenen çözüm önerisi oldu.

Bu konuda en fazla destek ise yüzde 44 ile Almanya ve yüzde 43 ile İngiltere'de ortaya çıktı.

Eğitim seviyesi önemli

Çözüm önerisi olarak ortaya konan politikaları desteklemeyi reddedenlerin oranı oldukça düşüktü. Bu oranın en yüksek olduğu ülke ise yüzde 5 ile Pakistan, yüzde 4 ile ABD oldu.

Eğitim durumu ise görüşlerin farklılaşmasında en önemli etken olarak ortaya çıktı.

Flynn, "Demografi konusunda, eğitim seviyesi ile iklimin acil bir sorun olduğu inancı arasında net bir bağlantı olduğunu gördük. Hangi ülkeden olduğunuz, yaşınız çok önemli değil, ama eğitim gerçekten önemli" diyor.

Cinsiyete göre farklılıklar

Bulgular bakımından genel olarak kadınlar ve erkekler arasında pek farklı sonuçlar çıkmasa da, ülke bazında bu farkların daha bariz olduğu görüldü.

Kanada'da kadınlar erkeklere kıyasla iklim değişikliğini yüzde 12 daha fazla oranda acil sorun olarak görüyordu.

ABD, İngiltere ve Avustralya'da bu fark daha az oldu.

Ancak Hindistan, Gürcistan, Vietnam ve Nijerya'da fark tersi yönde görüldü; erkeklerin küresel ısınmayı acil durum olarak değerlendirme oranı yüzde 9-12 daha fazlaydı.

Politikalar bakımından anket sonuçları ne anlama geliyor?

ABD'de Başkan Joe Biden'ın iklim değişikliğini öncelikli bir sorun olarak ele alması ve Kasım 2021'de İskoçya'nın Glasgow kentinde yapılacak olan küresel iklim konferansı göz önünde bulundurulursa, bu anket sonuçları dünya liderlerinin geniş bir kesimin düşüncelerini öğrenmesi bakımından önem taşıyor.

UNDP'den Cassie Flynn, "Onların iklim krizine ne şeklide yanıt vereceği, Covid krizine nasıl cevap vereceği yeni bir yol çizme bakımından önemli. Birçok bakımdan bu bir tercihler anı durumunda" diyor ve ekliyor:

"Biz de iklim oylaması ile halkın sesini bu karar verme sürecinde duyurmak, iklim tartışmasına halkın sesini katmak istedik."