Bu fiyatlar aç bırakır

Hayat pahalılığı kendini en çok sofralarda gösteriyor. Marketler bir yana çarşı pazarda da fiyatlar el yakıyor. Ankara’da pazarlarda ıspanağın kilosu 4 TL’yi buldu. Markette 10 lira. Bir tas yemek pişirmek bile zorlaşıyor. Aynı marka aynı gramajdaki ürünlerin farklı marketlerdeki fiyat makası uçuk boyutlara ulaştı.

Yayınlanma: 22.01.2019 - 23:05
Abone Ol google-news

 

Fotoğraf: Necati Savaş

Açlık sınırının 2 bin TL yuksulluk sınırının ise 7 bin TL’ye dayandığı Türkiye’de temel gıda ürünleri ise her geçen gün fahiş oranlarda zamlanıyor. Yurttaş artık evde bir tencere sıcak yemek pişirmeye bile para yetiştiremiyor.

Şu anda en mevsimi olmasına rağmen lahana, karnıbahar ve pırasanın fiyatı ateş pahası, Başkent Ankara’da pazarda bu ürünlerin bir kilosu 5 lirayı geçti. Kereviz ise 10 lira. Şu anda mevsimi olmayan patlıcanın yanına bile yaklaşmak mümkün değil. 14 lira. Market fiyatları ise uçmuş vaziyette. Aynı marka ürünlerin fiyatları farklı marketlerde uçurum vaziyetindeki fiyat farklarıyla satılıyor. İstanbul marketlerinde aynı ürünlerin farklı fiyatlarını Başkent Ankara’da ise çarşı pazar gezdik. Sofraya bir kase yemek koymanın ne kadar pahalılaştığına tanıklık ettik.

 

25 liralık fark

Ülke genelinde yaygın olan büyük marketler, giderlerinin daha fazla olması sebebiyle, aynı ürünleri yerel marketlere göre 1-2 lira daha pahalıya satabiliyordu. Ancak son dönemde fiyat farkının 25 liraya dayanması dikkat çekti. İstanbul Üsküdar, Şişli ve Avcılar’da gezdiğimiz 7 farklı markette, fiyat farkının gıdadan temizlik ve deterjan ürünlerine kadar tüm ürünleri kapsadığını gözlemledik.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Mustafa Altunbilek, marketlerin değişen maliyetlerine dikkat çekse de bu kadar fiyat farkınının ‘normal’ olmadığı görüşünde.
Markaları ve gramajları aynı olmasına rağmen 2 litre naturel sızma zeytinyağı Şişli’deki büyük zincir marketlerin birinde 65.95 TL’ye satılırken, aynı ebattaki ürün Şişli’deki daha küçük bir markette kampanyalı fiyatla 39.99 TL’den satıyor. Ürünün indirimsiz fiyatı ise 59.99 TL.
Üsküdar’daki bölgesel bir markette 10.95 TL’den satılan 500 gram süzme beyaz peynirin Avcılar’daki bir marketteki fiyatı, ‘tavsiye edilen satış fiyatı’ etiketiyle 8.95 TL’ye iniyor. Aynı ürünün büyük zincir marketlerdeki fiyatı ise 10.75 TL.

Böyle lüks olmaz

Şişli’de yine büyük zincir markette, 250 gram yemeklik tereyağını 17.90 TL’ye satarken, aynı marka ürün, aynı ilçedeki daha küçük bölgesel markette, ‘tavsiye edilen satış fiyatı’ etiketiyle 12.95 TL’den satılıyor. Zincir marketlerde satılan 500 gram siyah zeytinin fiyatı 20 TL iken, aynı marka ürün yerelde 16 TL’ye düşüyor. Ancak ‘büyük marketlerin fiyatları daha pahalı’ gibi bir genelleme yapmak da yanlış. Örneğin bazı 100’lük peçeteler ve bulaşık-çamaşır deterjanlarında büyük marketler, yaptıkları kampanyalarla 2 TL’ye diğer bölgesel marketlere göre daha ucuza satabiliyor.

Mustafa Altunbilek, ürünün üzerinde ‘önerilen satış fiyatı’ yazmıyorsa, fiyatının serbest piyasa koşullarına göre belirlendiğini anlatarak, “Aynı üründe yüzde 3-5 fiyat farkları olması normal. Serbest piyasa ile açıklanabilir. Ancak bu fark yüzde 20’lere çıkamaz. Hiçbir perakendecinin aynı ürünü ‘rakibimden daha pahalıya satayım’ deme gibi bir lüksü yok” dedi.

Kafaya göre fiyat artırıyorlar

Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, küçük esnafın azalıp zincir marketlerin çoğalmasıyla piyasada hâkim duruma gelen bazı firmaların, tüketicilerin mecburiyetlerini istismar ettiğini söyledi.

Tüketicilerin özellikle gıda ürünlerine karşı daha dikkatli olup, sivil denetim yapması gerektiğine dikkat çeken Ağaoğlu, “Girdi maliyetleri artmadan fiyatları kafalarına göre artıramazlar. Bu, Tüketici Kanunu’nun 62. maddesine aykırıdır; tüketicinin cebine göz dikmektir. Yurttaş, asıl yaptırım gücünün kendisinde olduğunu unutmamalı ve kendi kara listesini oluşturmalı. Fahiş fiyat farkını Ticaret Bakanlığı’nın HFA mobil uygulaması üzerinden şikâyet etmeli” dedi.

Öte yandan, benzer durumların elma, ananas ve kuru soğana kadar sıçradığını farkettiğini söyleyen Ağaoğlu, “Aynı elma bir markette 4, diğerinde 6 lira. İthal ananas bir markette 9, başka bir markette 16 lira. Bu kadar uçurum kabul edilemez. Paketlenmiş kahvaltılık ürünlerinden labne peynir ve kaşar peynirde de gramajlar düşürülüyor” diye konuştu.

Şikâyet edin

Ürünlerin kâr marjlarının belli olduğunu, serbest piyasanın gerekçe gösterilemeyeceğinin altını çizen Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Eroğlu, “İl Ticaret Müdürlüklerinden denetim istenmeli. Belediyelerden de istenebilir. Ayrıca Ticaret Bakanlığı’na ve Rekabet Kurumu’na da şikâyet etmek gerek. Çünkü haksız rekabet oluşturan bir durum ve tüketicinin yanıltılması söz konusu” dedi.

Maaş pazara yetmiyor

Kış dönemi yeşillik sezonu olmasına rağmen Ankara’da çarşı pazarda fiyatlar cep yakıyor.
Ankara’nın merkezi noktalarında Kolej İncesu’da kurulan pazarı gezdik. Fiyatları inceledik. Türkiye sebze cenneti.  

Kış sezonunda sofranın vazgeçilmezlerinden ve piyasada bol miktarda bulunan lahana, karnıbahar ve pırasanın fiyatı 5 lira. Kereviz ise 10 lira. Pazarda mevsimi olmayan patlıcanın yanına bile yaklaşılmıyor, kilosu 14 liyarı buluyor. Köy biberi 16 liraya kadar çıktı. Kıvırcık 4 liradan satılıyor. Marul ise 2 lira. Taze soğan 5 lira. Maydonoz, dere otu 1.5 liradan satılıyor. Yurttaş, “1.5 liraya maydonoz mu olur ?” diye tepki gösteriyor. Limon pazarda 2 lira. Markette ise tanesi 2 lira. Akdeniz ve Ege’de kolaylıkla yetişebilen, hemen hemen her köy evinin bahçesinde ekili bulunan ıspanak pazarda 4 lira. Ancak marketlerde fiyatı 6 liradan başlıyor, 10 liraya kadar çıkıyor. Pazı da pazarda 3 liradan satılıyor. Domatesin fiyatı değişiyor. Salkım domates 10 lira. Diğerleri ise 4 lira. Kabak 3 lira. Salatalık 6 lira. Patates ise 3.5 liradan tüketiciye sunuluyor.

Fiyatlar uçuk

Alışveriş yapmaya gelen başkentlilerden “fiyatlar iyi” diyen yok. Hepsi “pazarda bile fiyatlar uçuk” diyor. Ayrıca pazar fiyatlarının semte göre değiştiğini de söylüyorlar. Çankaya’daki bazı pazarlarda fiyatların çok daha yüksek olduğuna dikkat çekiyorlar. Pazar kalabalık. Alışveriş yapanlar ise çoğunlukla emekliler. Emekliler de maaşlarının düşüklüğünden yakınıyor. “Çarşı, pazardan alıyoruz, yine de geçinemiyoruz. Emekli perişan” diyorlar. Pazarda alışveriş yapan orta yaş grubu kamu çalışanı bur yurttaş da, “Maaşımız buraya dahi yetmiyor” diyerek geçim sıkıntısına dikkat çekiyorlar.

Pazarcı da dertli

Hükümetin geçen günlerde sıfır vergiyle ithalat kapısını sonuna kadar açtığı, her yemeğin olmazsa olmazı kuru soğan marketlerde 5-7 lira arası fiyattan satılıyor. Ankara Kolej İncesu’daki pazarda ise 3.5 liraya da var, 5 liraya da. Havuç 2 lira. Şu anda mevsimi olan portakal, mandalina 2.5 liradan satılıyor. Ancak pazarcılar “Bunlar ikinci sınıf portakal ve mandalina. Birinci sınıf olursa 5 lira” diye uyarıyor. Markette ise portakalın fiyatı 3.95 lira. Elma da markette 3.95, pazarda ise 2.5 lira. Markette 6 liraya yaklaşan ayva pazarda 3 liradan satılıyor.

Fiyatların yüksekliğinden pazarcılar da şikâyetçi. “Halden yüksek fiyata ürün alıyoruz. Patlıcanı, biberi şu anda zararına satıyoruz” diyen pazarcı esnafına göre tek kazananlar komisyoncular.

Poşet parasız

Üreticiye doğrudan ulaşamamaktan yakınan pazarcılar, “Ürünü getirebilmek için aracın K belgeli olması gerekiyor. Bu belgenin fiyatı da 20 bin lira civarında. Biz bu parayı nereden bulalım, nasıl alalım. Mecbur halden, komisyonculardan ürünü alıyoruz. Onlar da kârını koyuyor, pahalıya veriyor. Biz kendimiz üreticiden alabilsek fiyatlar da düşer. 200 lira kazanıyoruz, 400 lira mazota veriyoruz” diye yakındı.

Pazarcılar, bu yıl Akdeniz bölgesinde sel olduğu için fiyatların ekstra yükseldiğini de ifade etti.
Her şey pahalı olacak değil ya... Pazarda poşet bedava! “Neden” diye sorduğumuzda pazarcılar, “Adam 30 liralık alışveriş yapmış. 25 kuruşun peşine mi düşelim ? Pazarda poşete para olmaz” diyorlar. Pazardan ayrılırken, arkadan da pazarcılar bağırıyor: “Yaz gazeteci, enflasyon düştü, fiyatlarda da düştü. Biz de poşete para da yok!.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler