Cazın Pulitzer ödüllü dahisi Coleman hayatını kaybetti
Caz sözlüğüne ‘Özgür Caz’ terimini kazandıran öncü ve deneysel saksofon ustası Ornette Coleman dün New York’ta kalp krizinden öldü. 85 yaşındaki Coleman, ‘Sound Grammar’ albümüyle Pulitzer Ödülü alan ilk sanatçıydı. Coleman, 2003’te İstanbul’da da alkışlanmıştı.
Amerikalı caz müzisyeni, saksofoncu Ornette Coleman, dün ABD’nin New York kentinde 85 yaşında hayata veda etti. Caza getirdiği deneysel yaklaşımla dikkat çeken sanatçı, bir albümle Pulitzer Ödülü’ne değer görülen ilk sanatçı olma özelliğini de koruyordu. New York Times Gazetesi’nin duyurduğu habere göre, sanatçı kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Coleman, 60 yılı aşan kariyeri boyunca cazın başta ‘Be-Bop’ ve sanatçının müzik sözlüklerine kazandırdığı kendi terimi olan ‘Free Jazz’ (Özgür Caz) ile öteki sınır dışı tarzlara imza atarken, dost ve meslektaşları John Coltrane ve Charlie Parker ile de aynı kalite ve seviyede görülüyordu.
1930 yılında ABD’nin Teksas eyaleti Fort Worth kentinde dünyaya gelen sanatçı, kelimenin tam anlamıyla, ismen ve cismen bir ‘Caz Gezgini’ idi. Müzikal yolculuğuna New Orleans’tan başlayan Coleman, evine döndükten kısa süre sonra Los Angeles’a giderek, burada bir ritm ve Blues topluluğuna refakat etti. Hayatının bu noktasında, hakkında bir dokümanter hazırlayan Ken Burns’un tabiriyle kendi stilini inşa etmeye başlayan sanatçı, bu esnada ‘Country Blues’ akımı ile teknik caz teorisini harmanladı.
1950’lere gelindiğinde Kuzeybatı’ya hareket eden usta müzisyen, buradan New York City’e ulaştığında ise, Ocak 1955’te Nesuhi Ertegün’ün kurduğu dünyaca ünlü plak firması Atlantic Records ile sözleşme imzalayarak, burada ‘kült’ albümleri sayılabilecek ‘The Shape of Jazz to Come’ (1959) ve ‘Free Jazz’ı yayımladı. Keza Caz yazarı Burns de, daha sonraları bu albümü ‘kuşku götürmez biçimde, ilgili onyılda avangart caza etkisi olan en bariz örnek’ olarak niteledi.
Coleman, ölümüne değin kayıt yapmayı ve konser vermeyi sürdüren bir sanatçı oldu. 1970’lere gelindiğinde müziğine Rock ve Funk tarzını da eklemleyen usta caz adamı, bu süreçte ‘Prime Time’ isimli bir grupla da çaldı. ‘Sound Grammar’ isimli, canlı ve doğaçlama (2005) albümüyle Pulitzer Ödülü’ne değer görülen Coleman’a bu çalışmasından ötürü bir de ‘MacArthur Genius’ ödülü verildi.
Coleman, İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında 16 Temmuz 2003 Çarşamba akşamı, Cemil Topuzlu Açıkhava sahnesinde de alkışlanmış, bu konserde kendisine davulda oğlu Denardo Coleman, basta Tony Falanga ve Greg Cohen eşlik etmişti.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık