CHP, gensoruyu yine verecek

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, CHP'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdiği gensoruyu çekmesiyle ilgili olarak, ''Biz gensoru teklifimizi halktan kaçırılması nedeniyle geri çektik. Bunun, Meclis televizyonundan da verilecek şekilde ve kendi başına bir gensoru olarak tartışılmasını talep ediyoruz. Gensorumuzu bu koşullarla yine vereceğiz'' dedi.

Yayınlanma: 10.11.2011 - 16:44
Abone Ol google-news

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Güler, toplantının ardından genel merkezde düzenlediği basın toplantısında MYK'nın ele aldığı konular hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Konuşmasına bugünün Büyük Atatürk'ün ölümünün 73. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak başlayan Güler, Atatürk'ün Türkiye'nin dört bir yanında içten gelen duygularla ve özlemle anıldığını kaydetti.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun Kurban Bayramı süresince gerçekleştirdiği faaliyetleri da hatırlatan Güler, bayramda ülkenin sorunlarına dikkati çekmeyi sürdürdüklerini belirtti.

Van'da dün meydana gelen depremin MYK toplantısında ele alındığını aktaran Güler, şöyle konuştu:
''Deprem doğal afet olmaktan siyasal afete dönüştü. Başlangıçta doğal afetti. Eşgüdüm sorunları nedeniyle, yetersiz çadır ve zorunlu ihtiyaç maddesi dağıtım nedeniyle sorunlar vardı. Genel Başkanımız bunu dile getirmişti fakat depremin ardından insanı şaşırtacak biçimde Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar dedi ki 'bundan sonra böyle büyük deprem olmaz, evlerinize dönün. Az hasarlı olduğunu düşündüğünüz evlerinize dönün, dışarıda üşümeyin'.
Halkımız yöneticilerine güvendi. Sözünü dinlediler ve ne yazık ki dün akşam 5,6 derecesinde depremle bir kez daha sarsıldı. Ve böylece doğal afetin mal ve can kaybı bir siyasal yönetim basiretsizliğinin can ve mal kaybına dönüştü. Bu açıklamaları, yetersiz müdahaleyi siyasal yetersizlik olarak değerlendiriyoruz. Hükümetin sorumsuzluğu olarak değerlendiriyoruz. Hükümetin uzun yıllardır bir tarafa bıraktığı depreme hazırlık çalışma ve politikalarını ciddiyetle yeniden başlatmaya davet ediyoruz.''


''Mutabakat metnini gereği yerine getirilsin''

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun Kurban Bayramı'nın dördüncü günü Silivri'ye giderek tutuklu milletvekillerini ziyaret ettiğini kaydeden Güler, hükümetin tutuklu milletvekilleri sorunun çözümü için harekete geçmesini istedi.

Güler, AKP ve CHP milletvekilleri arasında konuya ilişkin olarak imzalanan mutabakat metnini anımsatarak, ''Yazılı olarak verdiği sözünü AKP'nin tutmaması onun namus sorunudur. Biz TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek'i tarafları bir araya getirerek hazırlanmasına yardımcı olduğu ortak mutabakat metnini gereğini yerine getirmek üzere göreve davet ediyoruz. AKP'yi de verdiği yazılı sözün namusunun gereğini karşılamaya davet ediyoruz'' diye konuştu.

Hükümetin 28 Mart 2011 tarihinden bu yana çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnameleri de eleştiren Güler, ''Çıkan kararnameler TBMM'yi by-pass etmiştir'' ifadesini kullandı.

TBMM'nin normal çalışma programı içinde olduğunu buna karşın hükümetin Kanun Hükmünde Kararnameler ile devlet örgütlenmesini değiştirme acelesine girdiğini ileri süren Güler, şöyle devam etti:
''O Kanun Hükmünde Kararnameleri Meclis'e getirme bakımından hiçbir isteklilik göstermiyorlar. Meclis'te komisyonlan ve genel kurul normal şartlarda çalışabildiklerine göre bütün devlet sistemini değiştiren bu Kanun Hükmünde Kararnameleri getirin 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazan salonda konuşulsun. Bu kanun Hükmünde Kararnamelerle yapılan değişiklikler yalnızca iktidar partisinin zararına değildir. Bu Türkiye'nin bugünün ve geleceğinin zararınadır. Biz AKP'yi ortak mutabakat metninin gereğini yerine getirmek üzere TBMM'de harekete geçmeye ve Kanun Hükmünde Kararnameleri bir an önce görüşülmesi için Meclis'e getirmeye davet ediyoruz.''

Güler, MYK'nın 2012 bütçesi üzerine de kapsamlı değerlendirmeler yaptığını ve bütçenin sosyal devlet ilkesini ortadan kaldıran bir nitelikte olduğunun görüldüğünü söyledi.

AİHM'e sahte belge gönderildiği iddiası

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Güler, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun Silivri ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) sahte belge gönderildiği yönünde sözlerinin olduğunun hatırlatılması ve bu belgenin ne olduğunu sorulması üzerine şunları kaydetti:
''Sayın Haberal'ın avukatı bir başvuru dosyası hazırladığını ve bu dosyayı AİHM'e gönderdiğini ama dosyanın bir türlü yürümediğini ve bu konuda da açık bilgi almak üzere hukuk kurumlarından ve kişilerinden yardım talebinde bulunduğunu çok kez dile getirmişti. Ek olarak yine avukatların dile getirdikleri savunma için doğru belgeler değil, gerçekleri gölgeleyen belgelerin sunulduğu iddiası var. Silivri toplama kampına Genel Başkanımızın ziyareti sırasında hem Sayın Haberal hem avukatları bunu bir kez daha söylediler. Dolayısıyla şu anda bizim kamuoyunun dikkatine sunmak istediğimiz şey şudur, bu davalılar kendilerini savunma imkanlarından çeşitli şekillerde yoksun bırakıldıkları kanısındalar. Bu şüphelerin ortadan kaldırılması hükümete düşer. Çeşitli sahte belgeler sunulduğu iddiasındalar. Elbette bu iddialarını kanıtlayacaklardır. Şu anda avukatlarıyla bizim yetkili arkadaşlarımızın görüşmeleri sürüyor. Avukatlar ya da biz bu görüşmelerin sonuna doğru bu açıklamayı yaparız. Ama dikkatinizi çekmek istediğim şudur, hukuk devleti ilkesi geçerliyse bu iddiaları araştırmak Hükümet'in doğrudan doğruya görevidir. Hükümet genellikle kendini muhalefette sanıyor. Ve yapması gereken şeyleri hiç kendi işi gibi görmüyor.''

Güler, Adalet Bakanlığının konuya ilişkin yaptığı açıklamanın hatırlatılarak, ''Bakanlık, bu kadar önemli bir iddia neden belgelerle açıklanmadı diye soruyor. Neden belgelerle açıklanmadı?'' şeklindeki soruyu yanıtlarken, Silivri ziyaretinin bayramın 4. günü gerçekleştirildiğini, oraya dayanışma ve 'haklılığımızı biliyorum' mesajı verilmek üzere gidildiğini aktardı.

Güler, ''Hemen görüşmeden sonra iddia sahiplerinin dile getirdiği şeyleri (AİHM'e sahte belge gönderildiği iddiası) Genel Başkanımız kamuoyuyla paylaştı. Öyle bir hazırlık yapmak için zaman yoktu. Şunu yapabilirdi, dile getirmemeyi ya da önce hazırlıkların yapılmasını tercih edebilirdi. Ama bu öyle bir iddia ki bunun hemen dile getirilmesi gerekir'' dedi.

''Gensoruyu geri çekiş bir protestodur''

Güler, CHP'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili verdiği gensoruyu geri çekme nedenine ilişkin soruyu da yanıtladı. AKP'nin CHP'nin gensorusu ile BDP'nin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkında verdiği gensoruyu birleştirerek görüşmesini de Meclis TV'nin yayınını kestiği saat 19.00'dan sonraya bıraktığını ifade eden Güler, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti.

Güler, ''Biz gensoru teklifimizi halktan kaçırılması nedeniyle geri çektik. Bunun, Meclis televizyonundan da verilecek şekilde ve kendi başına bir gensoru olarak tartışılmasını talep ediyoruz. Gensorumuzu bu koşullarla yine vereceğiz. Bu geri çekiş diyebilirim ki TBMM'yi işlevsiz bırakma politikasına karşı AKP'ye bir protestodur'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler