Çiftçinin hali perişan

2018’de yüzde 120 artan maliyetlerin 2019’da da üreticiyi zorlamaya devam etmesi ve tarımsal üretimi düşürmesi bekleniyor. Yurttaş ise bu yıl da pahalı gıdaya mahkûm. Hükümet Ziraat Bankası’na kulüplerin borçları ile kredi kartı borçlarını yıkarken, asıl hizmet verilmesi gereken çiftçi ise borç batağında. 7 bine yakın çiftçi icralık durumda.

Yayınlanma: 10.01.2019 - 22:39
Abone Ol google-news

 

Yeni yıla yüksek girdi maliyetleri ve fahiş gıda zamlarının gölgesinde giren tarım sektörünü, bu yıl da benzer sorunlar bekliyor. Ziraat sektörü temsilcilerine göre geçen yıl artan maliyetler bu yıl da çiftçiyi üretimden uzaklaştıracak; rekolte, verim ve kalite düşüklüğü yaşanmaya devam edecek. Bunun faturasını yurttaş yine zamlı gıda fiyatlarıyla ödeyecek.

Üretici alacaklı
Tarımın ithalata dayalı bir sektör haline getirilmesinin faturasını geçen yıl çiftçi ve yurttaş birlikte ödedi. Tüm girdilerin yaklaşık yüzde 90’ı ithal olunca, çiftçinin üretim maliyetleri yüzde 50-120 zamlandı.

Ziraat Bankası’na önce borçlu kulüplere kredi, ardından da kredi kartı borcunu ödeyemeyenlere kredi düzenleme görevi verilmesi, bankanın asıl destek sağlaması gereken çiftçinin durumunu yeniden gündeme getirdi. Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri’ne daha yüksek faizle kredi verdiği için çiftçi de daha yüksek kredi borcu ödüyor. Kooperatiflerden kredi kullanan 7 bine yakın çiftçi icralık durumda.

Çiftçilerin borçlarında 190 kat artış var. Ayrıca yasaya göre GSYH’nin yüzde 1’i üreticilere verilmesi gerekirken, şimdiye kadar verilen en yüksek pay 0.5. Çiftçinin devletten 155 milyar lira alacağı var. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından 2017’de toplam 41.2 milyar lira, 2018’in 9 aylık döneminde ise 29.3 milyar lira tarımsal kredi kullandırıldı. Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından 2017’de yaklaşık 600 bin ortağa kredi kullandırıldı. Bu ortakların 6 bin 867’si hakkında icra takibi başlatıldı.

Satışlar düştü
Oysa üreticinin kazancı girdi maliyetlerine bile yetmiyor. 2018’de elektrik borcunu zamanında ödeyemeyen 67 bin çiftçi faizli borçlu durumuna düşerken, 2 bin 666 çiftçi de sulamada kullandığı elektrik borcundan dolayı icralık oldu.
Üretici ‘üretmemenin’ maliyetini yapınca birçok üründe rekolte düştü. Traktör ve makine ekipman satışları da 2018 genelinde yüzde 65-70 azaldı. 2019’a bu sorunlarla giren tarım sektöründeki sorunların, yanlış tarım politikalarının devam etmesi halinde daha da derinleşmesi bekleniyor.

Borç AKP ile 190 kat arttı

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, AKP hükümeti görev başına gelmeden önce yani 2002 yılında çiftçinin kredi borçlarının sadece 530 milyon lira olduğuna işaret etti. Güngör, “Aradan geçen 16 yılın ardından Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 2.1 milyon çiftçinin borçları bugün itibarıyla, 101 milyar liraya kadar yükseldi” dedi. 
Çiftçinin kredi borçlarında son 16 yılda 190 kat artış yaşandığını anlatan Güngör şu değerlendirmeyi yaptı:

Neredeyse ipoteksiz arazi kalmadı. Ürettiği ürünü değerinde satamayan ve başta mazot ve gübre olmak üzere yüksek girdi maliyetleriyle beli bükülen, bankalara olan kredi borçları katlanarak artan çiftçi, gün geçtikçe daha zorlanıyor. 

Ziraat Bankası, kulüplerin borçlarını yapılandırılacağını çiftçilerin bankalara olan borcunu yapılandırması gerekiyor. Önce çiftçiyi koruyacaksın. Vergi vermeyenin değil, üretenin yanında olacaksın.

Çiftçi borçları acilen 2 yıl ödemesiz 10 yıl vadede yapılandırılmalı. AKP’nin 2006’da çıkardığı Tarım Yasası’na göre, GSYH’nin yüzde 1’inin üreticiye vermesi zorunlu. Ancak bugüne kadar hiçbir zaman yüzde 1 verilmedi. Verilen 0.3 ile 0.5 arasında. Buna göre hesaplarsak çiftçinin devletten 155 milyar lira alacağı var. Bu 155 milyar TL ne oldu?
AKP’nin Tarım Yasası’na uymayıp, tarımsal desteği eksik yatırdığını belirten TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık “Kanun, çiftçiye 2018’de ödenmesi gereken desteğin 37.4 milyar TL olmasını öngörüyordu. Ancak 2018’deki toplam destek 14.5 milyar TL oldu. Desteklerde aradığını bulamayan çiftçinin bankalardan kullandığı nakdi kredi, 2018 Ekim sonu itibarıyla 101 milyar 257 milyon TL’ye ulaştı. Bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında çiftçinin icra takibine düşen kredi borcu yüzde 41 arttı. Çiftçinin alım gücü bu yıl da geriledi. Çiftçinin eline geçen tutar enflasyonun oldukça gerisinde kaldı” dedi.

Tarım ilaçlarına yüzde 15 indirim

Son bir yılda yüzde 80 zamlanan tarım ilaçlarına yüzde 15 indirim yapılacak. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Tarım ilaçları sanayicileri ve üreticileri ile görüştük. Sanayicilerimiz önümüzdeki dönemde tarım ilaçlarında yüzde 15 indirime gidecek” diye konuştu. Pakdemirli ayrıca, buzağı destekleme ödemelerinin 11-18 Ocak tarihlerinde yapılacağını, bu kapsamda 438 bin 284 yetiştiriciye 522 milyon lira ödeneceğini söyledi. Buna göre ilk grup ödemeleri yarın saat 18.00, ikinci grup ödemeleri 18 Ocak Cuma saat 18.00 itibarıyla gerçekleştirilecek.

Öte yandan küçükbaş ve büyükbaş küpe bedelini artık Tarım Bakanlığı karşılayacak.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 19 ilde Bakanlığın izniyle kenevir üretildiğini belirterek, “Önümüzdeki dönemde, ekolojik olarak kenevir üretiminin yapılacağı yeni yerlere izin vereceğiz” dedi.

2019 ZOR OLACAK

Geçen yıl çiftçinin maliyetleri karşılayamayıp üretimden çekilmesine, değişen iklim koşulları da tuz biber olmuştu. Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, girdi maliyetlerinin bu yıl da risk oluşturacak olması sebebiyle 2019’da başta hububat olmak üzere tarımsal ürün rekoltesinde önemli kayıplar yaşanabileceğini kaydetti.
Hiçbir yıl çözülemeyen plansız üretim ve arz-talep dengesinin kurulamaması gibi yapısal sorunların faturasını, yurttaş geçen yıl da çarşı pazarda bir anda yaşanan fahiş zamlarla ödedi. Kuru soğan, TÜİK’in enflasyon sepetindeki 407 ürün arasından yüzde 183.9 zamlanarak 2018’in zam şampiyonu oldu. Patatesin yıllık fiyat artışı yüzde 75 olurken, sivri biber yüzde 57, yeşil soğan yüzde 55 arttı. Yıl genelindeki gıda enflasyonu yüzde 25.11 oldu.

İthalat ısrarından vazgeçilsin

Yurtiçinde fiyatlar düşmeyince ithalat sopasına sarılan hükümet, fiyatları 2018’de ithalatla da düşüremedi. TÜİK’e göre 2018’in yalnızca ilk 10 ayındaki kırmızı et ithalatı, 2017’nin aynı dönemine kıyasla 25 kat artarak 2 bin tondan 50 bin tona çıktı. Ancak yine TÜİK’e göre 2017’nin ilk 10 ayında 39-41 TL arasında değişen kırmızı et fiyatları, bu yılın aynı döneminde 49 TL’ye kadar yükseldi.
Yüksek kurun etkisiyle pahalılaşan ithalatın dışarıya döviz saçmaktan başka bir işe yaramadığını söyleyen Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi-Sen) Başkanı Abdullah Aysu, üstüne bir de ithal etlerin şarbon hastalığına yol açtığına dikkat çekti.
Aysu, “Hayvan ithalatı ile hastalık da ithal etmiş olduk. Kesimlik olarak ithal edilen yaklaşık 4 bin sığırın 50’si şarbon hastalığı nedeniyle telef oldu. Şarbon yüzünden panikleyen tüketiciler beyaz ete yönelince tavuk eti fiyatlarında sert yükselişler yaşandı. Çiftçinin üzerindeki ithalat kamçısı, doların 7’ye çıkmasıyla ‘çare’ olmaktan çıktı. İthalatta ısrar gibi yanlışlıklar nedeniyle 2019’da da bu türden olumsuzluklar beklenmeli” dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler