Clippers-Spurs: Karar Sizin…

Dağhan Duru, Clippers- Spurs eşleşmesini değerlendirdi...

Clippers-Spurs: Karar Sizin…
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.05.2015 - 10:20

Nba'de dün gece oynanan playoff serisi yedinci maçında Clippers Spurs'u 111-109 yenerek adını konferans yarı finallerine yazdırmayı başarıp Rockets'ın rakibi oldu. Serinin yedinci maçı kendi içinde birden çok hikâye barındırıyor. Burada istatistik paylaşıp canınızı sıkmak yerine biraz maçın hikâyesine değinmek istiyorum.

San Antonio geçen senenin şampiyonu, Nba'in en yaşlı kadrosuna sahip ekibi, üstelik sezon sonunda yıldızları Tim Duncan emekli olacağını açıklamış...

Kadronun iskeleti Kawni Leonard dışında 30'lu yaşlarının ortasını geçkin oyunculardan oluşuyor. Duncan'ın emeklilik kararını medya ile paylaştıktan sonra, oyuncularda bu sezon yeniden şampiyon olabilmek için ekstra bir motivasyon oluşmuş ve son bir atılımla üçüncü viteste geçirdikleri normal sezonun son bir ayı yakaladıkları galibiyet serisiyle rakiplerine gözdağı vererek batıda playoff biletini gösterdikleri performansın karşılığı olmayan altıncı sıradan almışlar. Rakipleri ise bu yıl hücum verimliliği anlamında Nba'in en başarılı iki takımından biri Clippers.

Oturmuş bir ilk beşe sahip olmaları dışında bench derinliğinden yana ciddi problemleri olan bir ekip. Benchten gelip düzenli katkı veren yegane oyuncuları Crawford ve Glen Davis ki; Davis'in yedinci maç öncesi oynayıp oynamayacağı belirsiz. Neyse ki özveri gösterip, rotasyondaki yerini alıyor. Clippers maça hücumda tutuk başlıyor yine de. Onları oyuna sokan hücumda takımın en zayıf halkası Matt Barnes oluyor. Tam her şey dengelenmiş, Spurs'un kararlı başlangıcı karşısında Clippers oyunu dengelemişken, ilk çeyreğin sonuna doğru Chris Paul baldırından sakatlanıp soyunma odasına gidiyor.

Bu sefer sahneye Crawford ve Griffin iklisi çıkıp Spurs'e direnmeye devam ediyorlar. Maçı izlerken,Chris Paul olmadan 3 çeyrek boyunca Spurs'e direnmeleri imkansız diye düşünüp, Clippers adına iç geçiriyorum. Neyse ki ikinci periyodun ortasında sahaya geri dönüyor yıldız. Arada sakatlığının etkisiyle kenara geldiği süre dışında sahada inanılmaz bir varoluş mücadelesi sergiliyor. En büyük destekçisi her zaman olduğu gibi Blake Griffin tabii.

O da takım arkadaşının bu mücadelesine triple double performansıyla arka çıkıyor. Spurs cephesinde maça harika bir giriş yapan Tony Parker ikinci ve üçüncü periyotlarda durulsa da istikrar abidesi Tim Duncan double double'ı 27 sayıyla süslüyor. Fakat , Spurs'un geleceği Kawhi Leonard maç genelinde tutuk bir performans sergileyince bir türlü Clippers'ı sürklase edemiyorlar. İki takım da birbirine karşı üstünlük kuramazken sahneye sakat sakat oynayan Chris Paul çıkıyor. Bitime 20 saniye kala sorumluluğu eline alıp kullandığı faulleri sayıya çeviriyor. Yine de Spurs Duncan sayesinde bitime 9 saniye kala eşitliği yakalıyor ve son sözü bitime 1 saniye kala Tim Duncan'ın üzerinden bulduğu turnike basketiyle Chris Paul söylüyor. Clippers bir üst turda; Spurs ise bu yıl ve belki de uzun bir süre daha erken tatile çıkmak zorunda.

Bir basketbol sever olarak iki arada bir derede kalıyorum. Spurs Duncan'ın vedasında sezona erken nokta koyunca üzülmemek elde değil. Chris Paul sakat sakat oynadığı maçta, sergilediği olağanüstü performansla gecenin kahramanı. Blake Griffin akıl almaz atletik özelliklerinin yanına müthiş saha görüşü ve basketbol aklını da ekleyerek Nba genelinde pozisyonunun en değerli oyuncusu olmuş bence. Takımca, Clipers'ın ana rotasyonunun seri genelinde 8 oyuncuyu geçmediğini düşünüldüğünde San Antonio'ya karşı gösterdikleri direnç daha bir anlam kazanıyor gözümde ve seviniyorum. Sevinmem için bir başka sebep de koç Doc Rivers'ı Boston Celtics yıllarından beridir oyuna ve oyuncularına yaklaşım biçimiyle Greg Popovic'e  tercih etmemdir. Kazanmak, bir başka deyişle başarı için her yolu mübah gören Popovic bu sefer görkemli kaybeden koltuğunda ve ben hala üzülsem mi sevinsem mi bilemeyip bahaneler üretiyorum.