Coca-Cola'dan kriz yorumu

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi'nin düzenlediği konferansta konuşan Kent, dünyanın sürekli olarak daha çok bağlantılı hale gelmeye başladığını, bu iş dünyasında çalışabilen, büyüyen, geliştiren, bu hızlı tempoya ayak uyduran yeteneklere ihtiyaçları bulunduğunu ifade etti.

Kent, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'da resesyonla ilgili çeşitli endişeler olduğunu, aynı zamanda Asya'da üretimdeki yavaşlamanın da buna katkıda bulunduğunu ifade ederek, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'nın yavaşladığını, Asya, Afrika, Avrasya ve Latin Amerika ekonomilerinin ise ilerlemesinin devam ettiğini söyledi.

Özellikle son 3-4 haftada Asya'daki ekonomilerin bir kısmında yavaşlamanın ortaya çıktığını, emtia piyasalarında bir çöküş yaşandığını, ayrıca çeşitli döviz kurlarının dolara karşı değer kaybettiğini anlatan Kent, hem Kuzey Amerika, Kanada, ABD hem de Batı Avrupa ülkelerinin oldukça uzun ve zorlu bir toparlanma dönemi yaşayacağını savundu.
Günümüzde şirketlerin iyi durumda bulunmasına karşın istihdamın hala çok kötü durumda olduğunu kaydeden Kent, ''Asya, Latin Amerika, Avrasya, Afrika ekonomileri, Türkiye gibi ülkelerin ekonomileri hali hazırda bu krizi fazla hissetmedi. Ancak ortada daha dikkatli olunması gerektiğine dair işaretler de var. Yani daha koordineli bir biçimde harekete geçerek Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ekonomilerini bu resesyondan daha hızlı zamanda çıkartmamız gerektiği kesin'' şeklinde konuştu.

Ekonomik krizden çok bir mali kriz bulunduğuna işaret eden Kent, şöyle devam etti:
''Toparlanma açısından kırılganlık var. Ayın zamanda dünyada bir liderlik krizi de var. Yani cesur liderlerin eksikliğini hissediyoruz. G-7'nin önemi giderek azalıyor. G-20 de henüz inandırıcı bir alternatif olarak karşımıza çıkmadı.
Global tüketici, bütün bunlar yaşanırken, tamamen aklı karışmış durumda karşımıza çıkıyor. Yani tüketici ürünleri satan şirketler açısından baktığımızda tüketicinin aklının karışık olduğunu görüyoruz. Tüketici güveni piyasaların çoğunda azalmakta. Ama ilginç bir gelişme daha var. Özellikle keyfi tüketici harcamalarının tahmin ettiğimiz kadar sağlıksız durumda olmadığını görüyoruz. Örneğin beyaz eşya satışına kıyasla, televizyon, buzdolabı satışına kıyasla keyfi ürünlerin satışlarının durumunun o kadar kötü gitmediğini görüyoruz. Böyle bir ortamda küresel şirketler büyümesinin şifresini çözmek durumunda. Yani büyümenin cebir işlemini, denklemini çözmemiz gerekiyor. Bir şekilde büyümenin şifresini deşifre etmek, çözmek lazım.''

Kent, şirket olarak satış hacimlerini artırmaya devam ettiklerini, son 4 çeyrekte büyümeyi gerçekleştirebildiklerini, ancak büyümekte de zorlandıklarını belirterek, kendi şirketleri gibi keyfi ürünler satanların mevcut durumunun beyaz eşya satışına göre daha iyi olduğunu söyledi.

''Türkiye gibi ülkelerde büyüme oranının yüzde 5 olacağını düşünüyoruz''

Muhtar Kent, 2011'de GSMH'ın yüzde 3 büyüyeceğinin düşünüldüğünü, ancak gelişmekte olan piyasalarda, yükselen piyasalarda, Türkiye gibi, Avrasya, Latin Amerika ve Asya ülkelerin büyüme oranlarının yaklaşık yüzde 5 düzeyinde olacağını düşündüklerini, ifade ederek, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 1,7-1,8'in üzerinde bir büyüme oranı olacağını gördüklerini bildirdi.

Kent, ''Kriz ne olursa olsun volatilite, değişkenlik her zaman olacaktır. Her şey daha değişecek, bilgi de daha hızla gelişecek. Bu da kötü bir sonuç değil. Ben ve Coca Cola'daki ekibimin ortak bir görüşü var; dünyada karşı taraftan nasıl rüzgarla karşılaşırsanız aynı şekilde sizin arkanızdan yelkenlerinizi şişirecek rüzgarlarla da karşılaşabilirsiniz. Dünyada hep böyle ikilikler söz konusudur. Yani insanı zorlayan şeyler vardır, diğer yandan insanın önüne büyük fırsatlar da sunar. Burada bir paradoks var'' diye konuştu.

3,5 yıl önce global olarak 550 bin kişiye iş sağlayan Coca Cola Company'de şu anda rakamın 770 bine çıktığını, 4 yıl gibi kısa bir dönemde dünya çapındaki istihdam düzeylerini yüzde 40 düzeyinde artırabildiklerini bildiren Kent, şirketin 2010-2020 yıllarını kapsayan ''Vizyon 2020'' hedeflerini açıklarken 6 trendin ortaya çıktığını, 2010-2020 yılları arasında orta sınıfa giren kişi sayısının bir milyar artacağını, bunun çoğunun yükselmekte olan piyasalarda ortaya çıkacağını kaydetti.
Şu anda dünyada ''müthiş'' bir kentleşmenin yaşandığını ifade eden Kent, ''2010-2020 arasındaki kentleşme oranının, 3 ayda bir İstanbul büyüklüğünde bir kentsel nüfusun oluşması anlamına geleceği hesaplanmış. Yani yaklaşık 750 milyon kişi 10 yıl içinde kentleşmiş olacak'' dedi.

Dünyanın 1 veya 2 ekonomik süper güce sahip bir dünya olmayacağını, dünya ekonomisinde ekonomik güç ve zenginlik paylaşımında ''müthiş'' bir denge değişimi yaşanacağını belirten Kent, ''Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, gibi ülkeler daha güç kazanacak, aynı zamanda Endonezya, Türkiye, Vietnam, Meksika, Fas, Güney Afrika gibi hızla büyüyen ülkeler de dünyanın dengesini değiştirecek'' şeklinde konuştu.