Davutoğlu'ndan Bahçeli'ye teşekkür

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Yayınlanma: 08.12.2015 - 11:51
Abone Ol google-news






AKP TBMM Grup Toplantısı'nda hitap eden Başbakan Davutoğlu, muhalefet partilerinin 1 Kasım seçiminden sonra kurultay, kongre telaşları, iç tartışmalar yaşadığını belirterek AK Parti'nin ise kendisini yenileyerek yoluna devam ettiğini söyledi. Davutoğlu, "Hükümet olarak bizi yoğun bir takvim bekliyor. Türkiye'nin önünü açacak çok önemli reformlara imza atmak üzere hazırlıklarımızı yaptık. Dün Bakanlar Kurulu'nda da bütün hazırlıkları bir kez daha gözden geçirdik. Seçim beyannamemizde ve hükümet programımızda yer alan bütün reformları, vaatleri tek tek hayata geçireceğiz. İnşallah bu Meclis reformlarla, atılımlarla tarihe geçen; gelecekte hayırla anılan bir Meclis olacak. Çok kapsamlı, çok yönlü reform paketlerimiz var. Bunları adım adım takvimlendirdik. İnşallah perşembe günü milletimizle bu eylem planımızı paylaşacağız" ifadelerini kullandı.

"SERT BİLE OLSA ELEŞTİRİLERE TAHAMMÜL OLGUNLUĞU GÖSTERİRİZ"
Muhalefet partilerine empati yapmaları konusunda çağrıda bulunan Davutoğlu, "1 Kasım seçim sonuçlarının bütün siyasi partilere verdiği en önemli mesajlardan biri artık yapıcı siyasetin gerekli olduğudur. Demokrasi içinde millete karşı yükümlülükleri olan sadece iktidar partisidir. Muhalefete düşen çok önemli görevler de vardır. Elbette hükümetimizin icraatlarında kendi bakış açılarına göre yanlış ya da eksik gördükleri hususları eleştirecekler. Biz eleştiriden korkmayız. Sert bile olsa eleştirilere tahammül olgunluğu gösteririz. Ama muhalefet partilerinden tek ricamız empati yapmalarıdır" diye konuştu.

"BAHÇELİ, MUHALEFET EDENLERİ BAŞKA YAPILARIN SÖZCÜSÜ OLARAK DAMGALAYARAK KOLTUĞUNA TUTUNMAKTA"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısındaki konuşmasını eleştiren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Bahçeli, parti içi muhalefeti meşgul etmek taleplerini kulak ardı etmek için yine oldukça nezaketsiz, hakaretamiz bir dil kullanmaktaydı. Başarısızlığın hesabını vermek, parti içi demokrasiyi işletmek yerine kendisine muhalefet edenleri başka yapıların sözcüsü olarak damgalayarak koltuğuna tutunmaktadır. Parti içinde demokrasiyi işletemeyen, adeta parti içinde diktatörlüğünü ilan eden Sayın Bahçeli, nezaketsiz şekilde bizi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef almaktadır. Sayın Bahçeli, bu millet sizi de bizi de Sayın Cumhurbaşkanımızı da bilir. Kendi koltuğunuzu kaybetmemek üzere sarıldığınız bu hakaretamiz dilin hesabını da sizden milletimiz sorar"

"BAHÇELİ'YE KALICI BÜTÇE KONUSUNDA TAKINDIĞI TAVIR DOLAYISIYLA TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Kalıcı bütçe konusunda CHP ve MHP genel başkanlarıyla gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konu konuda tutumunu eleştirdi. Davutoğlu, "Meclis'te görüşmeler sürerken Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli ile bir araya geldik. Kendilerinden hepimizin üzerinde mutabık kalacağı bir ricada bulundum. Dedim ki Türkiye bir ateş çemberinin ortasında. Çok ciddi kararlar almamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir döneme gelin geçici bütçeyle girmeyelim, dedim. Gelin beraber sizlerin de desteğiyle kalıcı bütçemizi bu ay içinde çıkaralım. Şunu da ifade ettim. Neyi eleştirmek istiyorsanız size hiçbir zaman sınırı olmayacak. İstediğiz kadar eleştireceksiniz. Ama gelin birlikte bu bütçeyi çıkaralım. İlk görüşmeler olumluydu. Ama daha sonra maalesef Sayın Kılıçdaroğlu, arkadaşları üzerinden bazı şartlar gündeme getirdi. Biraz önce eleştirdiğim Sayın Bahçeli, o sözü dolayısıyla eleştiriyorum, ama kalıcı bütçe konusunda takındığı tavır dolayısıyla kendisine teşekkür ediyorum. Açık bir şekilde böyle kritik bir dönemde kalıcı bütçe için biz her türlü desteği veririz, dedi" açıklamasında bulundu.

"OCAK AYI İÇİNDE KALICI BÜTÇEYİ YAPACAĞIZ"
Ocak ayı içinde kalıcı bütçenin yapılacağını belirten Davutoğlu, "Ben ümit ederdim ki böyle bir konuda güzel bir başlangıç yapalım. Hep beraber 2016 bütçesini konuşarak, eleştirerek, tartışarak ama TBMM'nin asli fonksiyonu olarak vaktinde çıkaralım. Ama mümkün olmadı. Bu hafta geçici bütçe tasarısını gönderdik Meclis'e. Önce geçici bütçeyi daha sonra ocak ayı içinde kalıcı bütçeyi yapacağız. Ama bu TBMM'ye yakışmadı. Bu halkı bu dar vakitte bütçesiz bırakan ana muhalefet partisine yakışmadı" ifadelerini kullandı.

"GELİN ÜLKENİN İHTİYACI OLAN REFORMLARA KATKI VERİN"
Muhalefet partilerinden destek isteyen Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizde muhalefet partilerinin ittifakla kullandığı standart bir siyaset var. Hükümet ne derse ne yaparsa ona karşı çık. Bu yanlış zihniyetlerin artık aşılması lazım. Ben hiçbir siyasi partinin hükümetin reform adımlarına katkı verdiği için oy kaybedeceğine inanmıyorum. Aksine kazanacaktır. Ben buradan muhalefet partilerine reform paketleri öncesi bir kere daha çağrıda bulunuyorum. Gelin ülkenin ihtiyacı olan reformlara katkı verin. Türkiye'nin geleceğini birlikte inşa edelim. Siyaseti her türlü vesayetten koruyacak adımları birlikte atalım"

"ÇAĞRIMIZ SAMİMİ BİR ÇAĞRIDIR"
Davutoğlu, "Her aşamayı kamuoyumuzla paylaşarak çalışmalarımızı şeffaf şekilde yürütme kararlılığındayız. Hiçbir ön yargı içinde değiliz. Her türlü fikre, katkıya, talebe açığız. Yeter ki siyaseti yalana, iftiraya, yıpratma kampanyalarına mahkum etmeyelim. Hep beraber ülke hayrına pozitif bir çizgiye taşıyalım. Bu çağrımız samimi bir çağrıdır. Gereğini de yapacağız" dedi.

"BİZ SURİYE TOPRAKLARINA HERHANGİ BİR MÜDAHALEDE BULUNMADIK"
Türkiye ve Rusya arasında yaşanan uçak krizine ilişkin konuşan Davutoğlu, "Türkiye'nin sınırlarını, hava sahasını, deniz sınırlarını korumak bu ülkenin yönetimi olarak bizim için hem bir hak hem de vazgeçilmez onurlu bir görevdir. Biz Suriye topraklarına herhangi bir müdahalede bulunmadık. Doğrudan Türkiye hava sahasını ihlal eden ve o an için milliyeti bilinmeyen bir uçağı defaatlerce yapılan uyarılara rağmen cevap vermemesi üzerine bizim sınırlarımız içinde müdahale ettik. Biz herhangi bir ülkeyi hedef alan bir adım atmadık. Saldırgan bir tutum da göstermedik"

"RUS YÖNETİMİ NET TABLOYA RAĞMEN BEKLEDİĞİMİZ OLGUN YAKLAŞIMI GÖSTERMEDİ"
Türkiye'nin hava sahasının ihlal edildiği gerekçesiyle düşürdüğü Rus uçağı konusunda savunma görevinin yapıldığını belirten Davutoğlu, "Uluslararası hukuka göre bu bizim en tabii hakkımızdır. Yaşananlara ilişkin belgelerimizi ortaya koyduk. Uluslararası zeminde haklılığımız Rusya dışında hemen hemen her yerde kabul gördü. Olayda muğlak, tartışmaya açık bir taraf yoktur. Geçen zaman zarfında Rus yönetimi bu net tabloya rağmen beklediğimiz olgun yaklaşımı göstermedi. Günlerdir Rusya tarafından ağır ithamlarla uluslararası kamuoyu tarafından da yadırganan afaki suçlamalara, iftiralara maruz kalıyoruz. Biz her şeye rağmen sağduyulu hareket ettik" diye konuştu.

"BURASI TÜRKİYE-SURİYE SINIRI"
Türkiye'nin Türkmenlerin yanında yer alacağını vurgulayan Davutoğlu, "Rusya'nın anlaması gereken husus şudur. Burası Türkiye-Suriye sınırıdır. Sınır ötesindekiler de bizim kardeşlerimizdir. Ve onların hukukunu korumak da bizim görevimizdir. Sınırımızı korumak da bizim görevimizdir. Bizim aldığımız her tedbir ülkemizi korumak içindir. Türkmen Dağı'nda hiçbir terörist unsur, hiçbir DEAŞ mensubu olmadığı halde hala siviller orada bombalanıyor. Gözümüzün önünde Türkmen kardeşlerimizin katledilmesine sessiz kalmayız. Bu da herkesçe bilinmelidir" ifadelerini kullandı.

"RUSYA İLE GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ"
Rusya ile fikir alışverişinde bulunmaya hazır olduklarını ifade eden Davutoğlu, "Ülkelerin birbirini anlamak ve birbirinin hukukuna saygı göstermek noktasında daha dikkatli olmaları gerekir. Rusya ile görüşmeye her türlü fikir alışverişinde bulunmaya hazırız. Ancak bize bir şey dikte ettirilmesine de asla izin vermeyiz" dedi.

"HER TÜRLÜ DURUMA HAZIRLIKLIYIZ"
Rusya'nın Türkiye'ye yönelik yaptırım kararlarına değinen Başbakan Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Rusya birtakım ekonomik-ticari yaptırımlar uyguluyor. Açık söylüyorum. Biz bunları yadırgıyoruz ve çelişkili buluyoruz. Kendisine uygulanan ambargolara karşı çıkan Rusya'nın bugün kendisinin ambargo uygulaması çok açık çelişkidir. Türkiye bu tür şeylerle zora düşürülecek bir ülke değil. Biz de kendi tedbirlerimizi alıyoruz. Almaya devam edeceğiz. Alternatif planlarımızı yapıyoruz. Her şeyin bir çaresi var. Çözümü var. Gerekli görürsek biz de kendi yaptırımlarımızı devreye sokacağız. Her türlü duruma hazırlıklıyız"

"BU TEDBİRLERİ UYGULAMAYA GEREK KALMADAN GERİLİMİN AŞILACAĞINA İNANIYORUZ"
Rusya'nın yaptırım kararlarına karşılık Türkiye'nin de her türlü tedbirinin hazır olduğunu ifade eden Davutoğlu, "İki ülke arasındaki mevcut gerilimden olumsuz etkilenen sektörlerimiz olursa onları desteklemek adına da tedbirler alıyoruz. Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek'in başkanlığında bütün bakanlıklarımızın katıldığı bir koordinasyon çalışması yapıldı. Dün de bakanlarımız bu konuda alınabilecek tedbirleri Bakanlar Kurulu'na sundular. Gerekli her türlü telafi edici tedbirlerimiz hazırdır. Bu tedbirleri uygulamaya gerek kalmadan bu gerilimin aşılacağına inanıyoruz. Sektör temsilcilerimiz müsterih olsun. Telafi edici tedbirlerimiz olası endişeleri bertaraf edecek niteliktedir" diye konuştu.

"ENERJİ İHTİYACININ KARŞILANMASI İÇİN ALTERNATİFLER KONUSUNDA TEDBİRLERİMİZİ ALIYORUZ"
Başbakan Davutoğlu, "Herhangi bir şekilde doğabilecek enerji ihtiyacının karşılanması için alternatifler konusunda şimdiden tedbirlerimizi alıyoruz. Yaş sebze-meyve ihracatçılarımızın Rusya'nın haksız uygulamaları nedeniyle maruz kaldıkları zararı telafi etmek üzere çalışmalarımızı yaptık. Bununla ilgili gerekli düzenlemeler ve talimatlar verildi" ifadelerini kullandı.

"CAYDIRICI TEDBİRLER ALMAK KONUSUNDA İSTEKLİ DEĞİLİZ"
Türkiye'nin ambargo politikalarına her zaman karşı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Biz karşılaştığımız olumsuz tavra rağmen bunca yıldır dostane ilişkiler içinde olan bir ülkeye karşı caydırıcı tedbirler almak konusunda istekli değiliz. Türkiye ambargo politikalarına inanan bir ülke değil. Ukrayna konusunda da Rusya'ya ambargo uygulanırken biz buna katılmadık. İran'a uygulanan ambargolarda da geçmişte aynı ilkesel duruş içerisindeydik" dedi.

"TÜRKİYE'YE YÖNELİK BU TAVIRLARINI SÜRDÜRÜRLERSE TÜRK-İRAN DOSTLUĞUNA BÜYÜK ZARAR VERİRLER"
İran'ın Türkiye'ye yönelik açıklamalarını eleştiren Başbakan Davutoğlu, Meclis'ten Tahran'a seslenerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün İran'dan gelen seslere dönük olarak Ankara'dan Tahran'a şu mesajı vermek istiyorum. Bütün dünya İran'ın karşısındayken biz bütün riskleri alarak BM Güvenlik Konseyi'nde Brezilya ile birlikte İran'a dönük ambargolar için el kaldırma onurunu yaşadık. Hiçbir zaman komşu bir ülkeyi yalnız bırakmadık. Ama maalesef bugün İran'dan yükselen sesler Türkiye'ye dönük yapılan hakaretler, saldırılar karşısında da İran'ı sağduyuya davet ediyoruz. Biz onları en zor günlerinde yalnız bırakmadık. Onlarsa bizim en haklı olduğumuz konularda Türkiye'ye yönelik bu tavırlarını sürdürürlerse geleneksel Türk-İran dostluğuna büyük zarar verirler"

"HİÇ İSTEMEDİĞİMİZ HALDE CAYDIRICI TEDBİRLERİMİZİ DEVREYE SOKABİLİRİZ"
Davutoğlu, "Önümüzdeki günlerde Rusya'nın tavrı her ne olursa olsun biz hazırlıklı halde olacağız. Hiç istemediğimiz halde gerekirse kendi caydırıcı tedbirlerimizi de tereddüt etmeden devreye sokabiliriz. Dün Bakanlar Kurulu'nda alabileceğimiz telafi edici tedbirleri tespit ettik. Caydırıcı tedbirleri de tespit ettik ama bunlara ihtiyaç olmasın temennisini bir kez daha vurgulamak istiyorum" diye konuştu.

"ASKERLERİMİZİN MUHTEMEL DEAŞ SALDIRINA KARŞI KORUNMASI AMACIYLA TAKVİYE YAPILMIŞTIR"
Musul'a yapılan asker sevkiyatına ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu, "Türkiye'nin mücadelesi terörle ve DEAŞ, PKK gibi terör örgütleriyledir. Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için son derece önemlidir. Bu kampta 1 yıla yakın zamandır eğitim verilmektedir. Bu eğitim faaliyeti Musul Valiliği'nin talebi ve Irak Savunma Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde başlatıldı. Söz konusu asker artırımı rutin bir rotasyon ve güvenlik risklerine karşı alınmış bir tedbirdir. Orada eğitim veren askerlerimizin çok sınır boyu olduğu için muhtemel bir DEAŞ saldırına karşı korunması amacıyla bu takviye yapılmıştır" ifadelerini kullandı.

"FARKLI YORUMLAYANLAR MAKSATLI BİR PROVOKASYON İÇİNDE"
Musul'a asker sevkiyatı konusunda iki ülkenin savunma ve dışişleri bakanlarının görüştüğünü vurgulayan Davutoğlu, "Bunu farklı yorumlayanlar maksatlı bir provokasyon içindedir. Irak yönetimiyle görüşmeler yapılmış Savunma Bakanlarımız, bu gece de Dışişleri Bakanlarımız telefonla konuyu müzakere etmiştir. İnşallah yakın zamanda karşılıklı ziyaretler yapacaklar Savunma Bakanlarımız. Ben de Yüksek Düzeyli İstişare Konseyi Toplantısı için bakan arkadaşlarımızla birlikte en kısa sürede Bağdat'a ziyarette bulunmayı arzu ediyorum" dedi.

"IRAK'TA ASKERİ MEVCUDİYET BULUNDURANLARIN TÜRKİYE'NİN MUSUL'A VERDİĞİ DESTEĞİ İSTİSMAR ETMELERİNİ KINIYORUM"
Türkiye'nin Irak'a desteğinin devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, "Buradan dost ve kardeş Irak halkına sesleniyorum. Sizin teröre karşı verdiğiniz mücadelede her zaman yanınızda olacağız. Hangi mezhepten hangi ırktan olursa olsun bütün Iraklılar bizim kardeşimizdir. Ebediyen kardeşimiz kalacaktır. Kendileri Irak'ta askeri mevcudiyet bulunduranların Türkiye'nin Irak'ta kardeşlerimize ve Musul'daki kardeşlerimize verdiği desteği istismar etmelerini buradan kınıyorum" açıklamasında bulundu.

"PKK'NIN PALMİRA'YI TAHRİP EDEN DEAŞ'TAN NE FARKI VAR?"
Diyarbakır merkez Sur İlçesi'nde çatışmalar sırasında yangın çıkan tarihi Kurşunlu Camii hakkında konuşan Davutoğlu, PKK'yı IŞİD'le karşılaştırarak "Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hem Türklerin hem Kürtlerin aziz vatanı olmaya kıyamete kadar devam edecektir. İnsanlık tarihinin tescilli yapıları bu kültür düşmanı, din düşmanı, tarih düşmanı barbarların elinde tahrip olma riski altında. Kurşunlu Camii'ni ateşe veren, Dört Ayaklı Minare'yi tahrip eden PKK'nın Palmira'yı tahrip eden DEAŞ'tan ne farkı var? Bunların dine, kültüre, tarihe, kardeşliğimize, Diyarbakır'a saygıları yok. O hendek ve barikatları tek tek bu şehirlerden temizliyoruz. Hiç kalmayıncaya kadar da temizlemeye devam edeceğiz" dedi.

"TERÖRİSTLERİN ALÇAKÇA SALDIRILARI OLMASAYDI TAHİR ELÇİ YAŞIYOR OLACAKTI"
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin hayatını kaybettiği olaya ilişkin soruşturmanın devam ettiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Diyarbakır Barosu Başkanı Sayın Tahir Elçi, bu teröristlerin kurbanı oldu. Olayı her yönüyle aydınlatmak için yoğun çalışmamız var. Her an yeni delillere ulaşmaya çalışıyoruz. Ancak ölümüne sebebiyet veren ve ortaya çıkaracağımız silah hangisi olursa olsun Tahir Elçi nihayetinde terör kurbanıdır. Teröristlerin güvenlik güçlerimize alçakça saldırıları olmasaydı Tahir Elçi bugün yaşıyor olacaktı"



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler