Dergi oteli sizi bekliyor
Bizim evin karşı köşesindeki bakkaldan sağa döndüğümüzde, 21 numaralı evin önünde duvarın üzerine konulan kutuyu uzaktan görünce posta kutusu sanmıştım. Posta kutusu için biraz büyükçeydi. Yaklaşınca kapağında “Dergi Oteli” yazdığını fark ettim.
“Okuduğunuz dergileri bırakın, diğerlerini keşfedin. Buyrun alın, ücretsiz. Kitap oteline destek olacağınıza güveniyoruz” yazıyordu. Hem de çok güzel bir el yazısıyla. Dolabın içindeki raflar dergi türlerine göre ayrılmıştı. Güncel, spor, hobi, ekonomi... “Dergi Oteli” adı verilmesine karşın sadece dergiler değil, kitaplar da rahatça geceleyebiliyordu. Bir süre sonra “Dergi Oteli”nin hemen yanına bir “Kitap Garajı” eklendiğini fark ettik.
Sokak buzdolabı...
Birkaç kilometre ötede başka bir sokakta da sevimli bir sokak kitaplığına rastlamıştım. Sokağın adını tam olarak hatırlayamıyorum! Bak ne yapayım, evden Türkçe dergi ve kitap alıp 100 metre metre ötemizdeki “Rue Armand de Roo 21, 1030 Schaerbeek” adresindeki sokak kitaplığına bırakayım. Sonra da adresini hatırlayamadığım sokak kitaplığını ararım. Gecenin bir vakti de olsa dediğimi yaptım. Kitap ve dergileri düzenli bir şekilde yerleştirdim. Önceki kez daha fazla dergi ve kitap vardı sanki!
Otomobilimle gece Brüksel’de sevimli sokak kitaplığını arama maceram ise sonuç vermedi. Madem sevimli kitaplığı bulamadım, bari yerini bildiğim “Sokak Buzdolabı”na uğrayayım, evsizlere ve yoksullara kimlikleri anlaşılmadan yiyecek sağlayan insancıl girişime. “Boulevard Lambermont 444, 1030 Schaarbeek” adresindeki buzdolabının yanına bir bozdolabı daha eklenmiş. Noel nedeniyle ışıklarla süslenmiş iki büyük bozdolabının içi neredeyse boş. İki yarım paket kuru ekmek! Hepsi o! En iyisi yarın ben yiyecek bir şeyler götüreyim. Durumu iyi olan arkadaşlardan da özel olarak rica ederim. Düzenli olarak yiyecek ve içecek sağlasınlar.
Sokak Buzdolabı’nı daha önce yazmıştım. İhtiyacı olanların onurlarını zedelemeden anonim olarak yararlanabilecekleri bu bozdolapları birkaç yıl önce evsizleri destekleyen Corvia derneği tarafından konuldu.
Bir kitap getirin, bir kitap götürün
Sahi ya ben niye sokak kitaplıklarını yazmıyorum ki! “Brüksel’de sokak kitaplıkları, kitapları esaretten kurtarıp yeni okuyucularla buluşturuyor. Zaten kitap ve gazete okuma oranının yüksek olduğu Belçika’da, kitaplar ve yayın organlarına yeniden yaşama olanağı sağlanıyor. Kitap ve dergi okumanın önündeki ekonomik engelleri gelişmiş ve modern kütüphanelerle aşan Belçika’da, kitaplıklar sokağa taşınarak okuma daha zevkli ve sevimli hale getiriliyor. Avrupa’ya yolunuz düşerse eski dolap, posta kutuları, telefon kabinleri, kuş kafesleri, bebek evleri, minyatür evler, artık kullanılmayan mikrodalga fırın ya da eski buzdolabı hiç beklemediğiniz anda sokakta karşınıza sokak kitaplığı olarak çıkabilir”diye girerim yazıya.
İyi olurdu da... İkinci sevimli kitaplığı bulamadım. Dur bi dakika! Mutlaka cep telefonumla fotoğrafını çekmişimdir ben bu sokak kitaplığının. Bingo! Üstelik akıllı telefon sayesinde fotografta sokak adı da yazıyor : Rue Alexandre Markelbach! Brüksel’e taşınınca kaldığım ilk sokağın paralelindeki sokak. Daha küçük, camlı kapağı vitrin işlevi görüyor. Üzerinde bir etiketi yok. “Sokak Kitaplığı” falan yazmıyor. Yandaki mesaj ise çok net: “Bir kitap getirin, bir kitap götürün!” Daha küçük ama sevimli. Yarın oraya da bir Türkçe kitap bırakayım! Belki ilginç bir kitapla dönerim eve!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 6 asker şehit olmuştu