Ece Barak: “Uzak” insanların beni tanımasını istediğim şarkıydı

Müzik kariyeriniz nasıl başladı? Küçüklüğünüzde hayal ediyor muydunuz bugünlerinizi? 

Hayatım boyunca müzikal bir çocuk oldum. Keman, piyano, şan gibi müzik dersleri alan; bütün okul gösterilerinde şarkı söyleyen, dans eden, performans sergileyen. Kendimi bildim bileli zaten sahnelerde olmayı hayal ediyordum. Ama elbette eğitimimi de tamamlamam gerekiyordu, bu hem benim için hem de ailem için çok önemliydi. Üniversiteye başladığımda ise artık kendi hayallerimin peşinden koşacak kadar büyüdüğümü düşündüm. İlk aksiyonum bir grup kurup, repertuar hazırlayıp, sahne almak için mekanlarla görüşmeye başlamak oldu. Müzik kariyerim aslında bu şekilde başladı. 

Neden bir albüm değil de single çıkardınız?

Bu biraz müzik piyasası ile ilgili diyebilirim. Son dönemlerin yöntemi bu. Albüm yapmak biraz daha uzun ve zahmetli bir süreç. Aynı şekilde masraflı da. İnsanda inanılmaz bir sabırsızlık oluşturuyordur diye düşünüyorum. Benim için sadece “Uzak” çıkacak olmasına rağmen günler geçmek bilmedi! Birkaç şarkıyı önceden dinleyiciyle buluşturup bir kitle oluşturmak ve gelen geri dönüşlerin heyecanıyla bir albüm ortaya koymak daha keyifli geliyor kulağa. 

Uzak’taki söz ve müzikal kalite dikkat çekici. Bundan dolayı insanların yoğun bir ilgisi var. O ilgi, üzerinizde “daha iyisini yapmak” nezdinde bir stres yaratıyor mu?

Kesinlikle yaratıyor. Ama kendimi şöyle rahatlatıyorum. Uzak insanların beni tanımasını istediğim şarkıydı. Sesimi ve sesimin duygusunu öne çıkaran bir şarkı. Sözleri buruk ve gerçek. Müziğin düzenlemesi biraz batıya dönük ve tamamen bizim fikirlerimiz. Benim açımdan herkesin sesimin iyi olduğunu düşünmesi ve besteci kimliğimi tanıması çok önemli. Yani yapabileceklerim hakkında geniş çapta bir mesaj verdiği için Uzak’la çıktık yola. Ama aslında Uzak’tan daha akılda kalıcı veya ilgi çekici olabileceğini düşündüğüm başka şarkılarım da var. Onları da 3’er ayda 1 sizlerle buluşturmak gibi bir planım var. 

Benimle Söyle’ye  “İyi ki katılmışım” diyor musunuz?

Bu kararımdan memnunum. Ben genelde kararlarımdan memnun olurum zaten. Ama nasıl anlatsam...“İyi ki” diyecek kadar güçlü şeyler hissetmiyorum sanırım. 

Benimle Söyle’nin öncesiyle sonrası arasında nasıl bir fark var müzikal serüven açısından?

Benimle Söyle bana güzel insanlar kattı. Youtube kanalım ve Instagram sayfam büyüdü. İşlerimi takip eden insan sayısı arttı. Sonuçta televizyonda şarkı söyledim, bunun etkisini başka platformlardan elde etmek çok zor. Zaten katılırken ki motivasyonum da buydu. Dinleyiciler dışında oradaki ekipten de çok özel insanlarla tanıştım. Metin Özülkü hocam ile tanışmak başlı başına bu deneyimin şansı benim için. Aynı şekilde orkestrasından çok değerli arkadaşlar edindim. Katkıları oldu dediğim gibi ama açıkçası benim müzikal yolculuğuma pek etkisi olmadı. Benimle Söyle’de çıktığım için herhangi bir teklif almadım örneğin. Ya da Avrupa Müzik’le anlaşmamızı sağlayan şey bu yarışmadaki varlığım olmadı. Zaten her şey şu anda olduğu gibi gelişecekti büyük ihtimalle.

Kendinize örnek aldığın bir isim var mı? 

O kadar çok var ki! Ama kısa ve öz olmak gerekirse en büyük idollerim Sertab Erener ve Ajda Pekkan diyebilirim. Seslerinden, yıllardır asla bozmadıkları duruşlarından, başarılarından, çalışma disiplinlerinden, performanslarından çok etkileniyorum. Aynı zamanda Edis’i inanılmaz beğeniyorum. Piyasa şartlarını ileri taşıyor gibi geliyor bana, çok takdir ediyorum yaklaşımını ve özellikle sahne işlerindeki özenini. Ben de onun gibi özenle ilerlemek istiyorum. Global isimlerden de beni şu hayatta en çok etkileyen insan sanıyorum ki Jessie J. Hakkı yeniyor gibi geliyor hatta bana. Dünyada yeterince sahiplenilmiyor bence. Ama benim için sesiyle, sahnesiyle, pozitif enerjisiyle tam anlamıyla bir idol.

Geleceğe nasıl bakıyorsunuz?

Umutla ve heyecanla bakıyorum! Hayatımın merkezinde müziği hayal ediyorum. Daha anlatacak hikayelerim ve dinletecek melodilerim var. Bunları herkesin duyması için sabırsızlanıyorum.