Erdoğan'dan Fransız mallarına boykot çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden tırmanışa geçen koronavirüs salgınıyla ilgili "Bugünlerde milletimden tedbirlere hassasiyet göstermelerini özellikle rica ediyorum" dedi. Erdoğan, Fransız mallarının boykot edilmesi çağrısı da yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'na katıldı.
Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a tepki gösterirken "Fransa'da Türk markalı mal satın almayın deniyorsa, milletime sesleniyorum, Fransız markaları asla satın almayın." çağrısı yaptı.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Buradan Filistin'den, Arakan'a, Türkistan'dan Afrika'ya kadar, dünyanın dört bir ucundaki kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı vesilesiyle siz Peygamber aşıklarını milletin evinde misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Rabbim bu gece hürmetine yaptığınız duaları, kıldığınız namazları dergahı izzetinde kabul buyursun.
KORONAVİRÜS SALGINI
Bu sene Mevlid-i Nebi'yi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan sıkıntılar sebebiyle ne yazık ki buruk yaşıyoruz. Salgın dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor. Güçlü sağlık altyapımız, sağlık çalışanlarımızın fedakarlıkları sayesinde diğer ülkelere göre krizi daha hafif geçiriyoruz. Temizlik, maske, mesafeye riayet ederek hastalıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Tedbiri asla elden bırakmıyoruz. İnsanlarımızı sıkıntıya sokmadan, dengeli adımlarla süreci yönetiyoruz. Sıkıntı gördüğümüz alanlarda gereken müdahaleleri yapmaktan çekinmiyoruz. İlgili bakanlarımızı koordinasyon içinde meseleyi takip ediyor. Biz de bu alanda uzman arkadaşlarımız aracılığıyla anbean durumu izliyor, gerekli talimatları veriyoruz. Bugünlerde milletimden tedbirlere hassasiyet göstermelerini özellikle rica ediyorum. 83 milyonun her bir ferdine görev düşüyor. Bir süre daha kurallara uyacak ondan sonra felaha erişeceğiz.
FRANSIZ MALLARINA BOYKOT
Fransa'da yaşananlar... İşte Almanya'da yaşananlar. Bütün bunlar dünyanın gözü önünde oluyor. Batı, özellikle Hıristiyan dünyasına sesleniyorum. Musevilere sesleniyorum. Her şeyden önce insanız. Bizim dinimizde Hıristiyan olmak suç değildir. Aynı şekilde Musevi'ye de sahip çıkıyoruz. Fransa'da Müslümanlara bir zulüm varsa, hep birlikte oraya da sahip çıkalım diye, buradan dünya liderlerine sesleniyorum. Avrupa ülkelerinde İslam düşmanlığının veba gibi, toplumlara sirayet ettiğini görüyoruz. Evler, okullar hemen her gün ırkçıların ve faşist grupların saldırısına maruz kalıyor. Milletime sesleniyorum. Fransa'da Türk markalı mal satın almayın deniyorsa, milletime sesleniyorum, Fransız markaları asla satın almayın.
"FAŞİSTSİNİZ, NAZİSİNİZ"
Gün geçmiyor ki Müslümanların inanç hürriyetini kısıtlayan uygulamayla karşılaşmayalım. Kuran'ı Kerim'i hedef alan alçaklıkla muhattap olmuyoruz. Fransa'nın akli noktada kontrole muhtaç liderinin teşvikiyle bu saldırılar ypaılmaya başlandı. Demokrasiyi kimseye bırakmayan batılı devlette, Müslümanlara yönelik saldırılar sıradan hale gelmiştir. Irkçı terörizm... Buradan sesleniyorum, siz faşistsiniz, siz Nazi'nin zincir halkalarısınız. 2. Dünya Savaşı öncesi Avrupa'daki Musevilere yönelik linç kampanyasının benzerine Müslümanlar maruz kalıyor.
"YOLUN SONU FELAKET"
Irkçı terörizm, medya ve siyaset eliyle, çoğu zaman da güvenlik birimlerinin de göz yummasıyla toplumda yaygınlaşıyor. FETÖ gibi örgütler en üst düzeyde korunurken, samimi müminler dışlanmakta, ötekileştirilmektedir. Meşru zeminde faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşları baskıya uğramaktadır. DEAŞ gibi teröristlerin işlediği cinayetlerin faturaları dinimize ve müminlere kesimlere, Müslümanlara yönelik kin ve nefret körüklenmektedir. Batı toplumları İslam'ı hedef alarak buradan çıkış yolu aramak gibi yanlışa düşmüşlerdir. Koronavirüs salgınının sebep olduğu ekonomik sıkıntıların faturası bile Müslümanlara ve göçmenlere kesilmeye çalışılıyor. Korkarım çok daha karanlık, çok daha sinsi planın çarkları işlemektedir. Müslümanları düşmanlaştırarak elde edebileceğiniz hiçbir kazanım yoktur. Çapsızlığınızı perdelemek için girdiğiniz bu yolun sonu felakettir.
"ALLAH DEMEK YASAKTI"
Millet olarak bir dönem çocuklarımıza dinimizi hakkıyla öğretememenin, kendi kültür ve geleneklerimizle yetiştirilemenin sıkıntısını çok çektik. Camilerin emlak niyetine satıldığı, ibadethanelerin ahıra çevrildiği, Kuran-ı Kerim'lerin derme çatma binalarda öğretildiği süreçlerden geçtik. Kuran kursları, imam hatip okulların kapısına kilit vuruldu. Üstad Necip Fazıl'ın ifadesiyle bu ülkede Allah ve ahlak demenin yasak olduğu zorlu, sıkıntılı, utanç verici dönemler yaşadık.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev