Fındıkta kısır döngü

Fındık Tanıtım Grubu(FTG) yaptığı araştırmada, fındık üretilen alanların, fındığın doğal ekolojisi olan Doğu Karadeniz'de son 47 yılda yüzde 57, Batı Karadeniz'de ise yüzde 788'e ulaşarak rekor bir orana ulaştığını ortaya koydu. FTG, fındık dikim alanlarının hızlı bir şekilde artmasına rağmen, istenilen verimin alınamamasının ise Türkiye'nin dış pazarlardaki rekabet gücünü olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

Fındık Tanıtım Grubu'ndan yapılan yazılı açıklamada, fındık dikim alanlarının ve üretimin hızla artmasına rağmen, Türkiye'nin dış pazarlarda rekabet gücünü giderek yitirdiği kaydedildi. Açıklamada, 1983 yılında çıkarılan ve fındık dikim alanlarının sınırlandırılmasını öngören yasaya rağmen, orman alanlarına dahi fındık dikildiği belirlendiği ifade edilerek, "Son 47 yılda, Ordu, Giresun ve Trabzon'da dikim alanları yüzde 57 artarken, aynı süre içersinde Batı Karadeniz'de fındık dikim alanları yüzde 788, üretim de yüzde 828 oranında artarak rekor kırdı. 1983 yılında çıkarılan yasaya rağmen, dikim alanlarının yarısı, bu tarihten sonra gerçekleşti" denildi.

Açıklamada, fındık dikiminin özellikle 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren büyük bir hız kazandığı ifade edilerek, 1995 yılında 500 bin hektar olan fındık dikim alanının, 2000 yılında 540 bin, 2005 yılında 584 bin, 2008 yılında ise 691 bin hektara ulaştığı, bugün ise 725 bin hektarı bulduğu kaydedildi. Üretimin yüksekliğine ve dikim alanlarının genişliğine rağmen Türkiye'de dekar başına verimin düşük olduğu belirtilen açıklamada, dekar başına verimin İtalya'da 155, ABD'de ise 225 kiloya ulaşmasına rağmen Türkiye'de ortalama 100 kiloda kaldığı vurgulandı.

Fındık dikim alanlarının artmasına paralel olarak üretimin de hızla yükselerek, rekoltenin iyi olduğu yıllarda 850 bin tona ulaştığının belirtilen açıklamada, dünya fındık tüketiminin aynı hızla artmadığı, bu yüzden Türkiye'de oluşan arz fazlasının her geçen yıl büyük sorun oluşturduğuna dikkat çekildi. Fındık fiyatlarındaki istikrarsızlığın ihracatı olumsuz etkilediği kaydedilen açıklamada, "Türkiye dünya fındık üretimi ve ihracatında yüzde 80'lere ulaşan ağırlığına rağmen, dış pazarlardaki rekabet gücünü giderek yitiriyor. Yüzde 80'i çikolata ve şekerleme üretiminde kullanılan fındık bu konuda rakipsiz değil. Badem ve kakao yağı, bu sektörlerde alternatif ürün olarak kullanılıyor. Fındık fiyatlarındaki istikrarsızlık nedeniyle, çikolata ve şekerleme sanayicilerinin son yıllarda üretimde bademe ağırlık vermesi, bunun en açık göstergesidir. Bademin 4 dolar olduğu bir piyasada, 7 dolardan fındık satarak pazar payını artırmak pek mümkün değil" denildi.