Güler'den Reyhanlı belgeleri açıklaması

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Redhack grubunun yayımladığı belgelerde yer alanların, Jandarma Genel Komutanlığı bilgisayarına girilerek alınmış bilgiler olmadığını bildirdi.

Güler, İsveç Göç ve İltica Bakanı Tobias Billström ve beraberindeki heyetle makamındaki görüşme öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamada, konuk Bakan ile ülkeler ve bakanlıklararası ortak konuları ele almak üzere bir araya geldiklerini söyledi.

Muammer Güler, Türkiye'nin, geçen günlerde Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununu çıkartmak suretiyle, yabancılarla ilgili konularda evrensel hukuka ve özellikle Avrupa Birliği normlarına uygun bir düzenleme yaptığını belirtti. Güler, bununla ilgili yeni bir teşkilatlanmaya gidildiğini, Göç Yönetimi Genel Müdürlüğünün faaliyete başladığını, kanunun yayımlandığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde teşkilatlanma çalışmalarının biteceğini vurguladı.

Bakan Güler, böylece, daha önce Emniyet Genel Müdürlüğünce yürütülen hizmetlerin tamamının yeni kurulan genel müdürlük tarafından yürütüleceğini bildirdi.

Konuk Bakan Billström ise Reyhanlı'daki patlamada hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Billström, "Bu, bize Suriye konusunda Türkiye'nin ne kadar büyük bir yükü göğüslemekte olduğunu bir kez daha gösterdi" dedi.

Billström, yabancılar ve uluslararası koruma kanunu ve bu kanuna bağlı olarak kurulan yapıların Türkiye'nin Avrupa Birliği ve uluslararası standartları doğrultusunda göç ve iltica konularını ne kadar etkili bir şekilde ele aldığını gösterdiğine dikkati çekerek, ayrıca İsveç'in Türkiye'nin AB üyeliğini en çok destekleyen ülkelerden biri olduğunu kaydetti.

Sorular

Bakan Güler, Reyhanlı saldırısında gelinen son noktanın sorulması üzerine, soruşturmanın sürdüğünü belirterek, şunları söyledi:

"Reyhanlı olaylarıyla ilgili olarak asli faillerin bir kısmı yakalanmıştır ama bir kısmı, esas işi organize eden, koordine eden, Suriye ile Suriye'deki istihbarat örgütleriyle yönetimdeki bazı kişilerle ordudaki bazı kişilerle irtibatları temin eden kişilerin aranmasına devam ediliyor.

Şu anda 12 kişi tutuklanmış durumda, ama bu olayı gerçekleştiren, arabaları satın alan, adına tescil eden, bombaları getiren, saklayan, depoları bulan, araçlara yerleştiren, olay günü patlama mahalline getiren kişiler ki bunlardan 3 tanesi doğrudan doğruya bu işle ilgilidir, diğer dokuzu da yardım ve yataklık yapanlardır."

Redhack belgesi

Güler, bilgisayar korsanı Redhack grubu tarafından yayımlanan belgenin anımsatılması üzerine, bu konuyla ilgili Bakanlıktan ayrıntılı bir yazılı açıklama yapılacağını belirterek, şöyle devam etti:

"Oradaki belgeler Jandarma Genel Komutanlığına ve diğer birimlere nisan ayından itibaren gelen ikaz mahiyetindeki bilgileri ihtiva etmektedir. Oradaki bilgiler Jandarma Genel Komutanlığı bilgisayarına girilerek, o sistem çökertilerek alınmış bilgiler değildir. Özellikle onu belirtiyorum. Bir il jandarma komutanlığının ast birliklere göndermek üzere olduğu bu evrakları orada görevli ve kimliği belirlenmiş kişinin cep telefonuyla fotoğrafını çekerek email yoluyla o bilgisayar korsanlarına ulaştırdığı tespit edildi. Olayla ilgili tahkikat devam ediyor.

Orada ele geçen, bahsedilen bilgilerin bir kısmı farklı terör örgütlerinin bazı yerlerdeki eylem hazırlıklarına ilişkin istihbari bilgileri ifade ediyor. Reyhanlı'ya ilişkin kısımları da var ancak bizim Reyhanlı olayıyla ilgili kimin yaptığı konusunda hiçbir tereddütümüz yok zira yapılan soruşturmada zaten kimin getirdiği, kimin bombayı koyduğu, nerede kiminle görüştüğü, paraların nereden verildiği bu konu açıktır.

Ancak şunu daha açıkça ifade ediyorum, hangi terör örgütü olursa olsun, bu örgütün adı ne olursa olsun, siyasi görüşü veya hangi istikamette olursa olsun bunun hiçbir ayrım gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti devleti bütün terör örgütleriyle aynı şekilde ve kararlı şekilde mücadele eder. Orada adı geçen örgütlerin geçmişte olduğu gibi Türkiye'de yaptıkları eylemler de vardır, onların önlenmesine ilişkin operasyonlar da vardır. Bizim, bu konuda herhangi bir ayrım yapmamız asla söz konusu değildir."

Bakan Güler koruma memurlarıyla ilgili düzenleme konusunda bir tasarı taslağı hazırlandığını ve bunun sadece üniversite ve statlarla ilgili olmadığını söyledi. Tasarıyı çok daha önceden planladıklarını ifade eden Güler, emniyet hizmetleri sınıfı içerisinde sadece koruma görevi yapmak üzere ancak statlarda ve üniversitelerde de görevlendirilebilecek, bina, kişi, tesis ve hassas bölgeleri korumaya yönelik bir sınıf oluşturulacağını vurguladı. Güler, bu kişilerin göreve alınma şartlarıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Medet Ünlü'nün öldürülmesi

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Çeçen Medet Ünlü'ye yönelik saldırıyla ilgili bir soru üzerine, bu kişinin, Çetin Emeç Bulvarı'ndaki ofisinde ölü bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Kendisi geçmişte Çeçen yönetimiyle ilgili olarak bazı görevler üstlenmiş bir iş adamıdır. Maalesef kafasına 3 kurşun almak suretiyle öldürülmüş olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak olaydan bir gün önce ofise gelen, olay günü de saat 19.00 sıralarında ofise gelip 10-15 dakika sonra ayrıldığı fotoğrafla tespit edilen bir kişinin bu cinayeti işlemiş olabileceğinden şüphelenilmektedir."

"Fatura polise mi kesildi?"

Güler, Reyhanlı saldırısının ardından yapılan görev değişiklikleri hatırlatılarak, "Fatura polise mi kesildi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Söz konusu 4 il emniyet müdürünün atanması rutin bir atamadır. Boşalan, emekliye ayrılan il emniyet müdürleri veya yurt dışında görevlendirilecek bir il müdürünün atamasıyla ilgiliydi. İstihbarat Dairesi Başkanımız başka bir göreve atandı, yeni gelen arkadaşımızın kendi yakın çevresiyle ilgili yürüteceği çalışmalarla ilgili daire içerisindeki atamalara ilişkin bir konudur.

Soruşturma Başbakanlık ve Mülkiye müfettişleri tarafından yürütülmektedir. Bu konuda istihbarat ve güvenlik birimlerinin geçmişte bugüne kadar çok verimli, çok koordineli çalışmaları vardı. Birçok olay da buna göre önlenmişti ancak son olayda 51 kişinin ölümüne sebep olan böylesine vahim bir olayda, her ihtimale karşı biz olay öncesi, sonrasında istihbarat ve güvenlik birimlerinin varsa bir ihmali, koordinesi tespit etmek amacıyla böyle bir araştırmayı gerçekleştirdik, sonucu ortaya çıkacaktır."

Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun ölümünden duyduğu üzüntüyü de dile getiren İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Kozakçıoğlu, elim bir kaza sonucu maalesef hayatını kaybetmiştir. Ben, olayla yakından da ilgilendim, maalesef bir silah yakınında bulunmuştur. Bir atış tespit edilmiştir" dedi.

HÜSEYİN ÇELİK'İN BASIN AÇIKLAMASI İÇİN TIKLAYINIZ