'Güneşin en güzel doğuşu'nu 30 yıldır izliyor
UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alan Adıyaman'ın Kahta ilçesi sınırlarındaki Nemrut Dağı'nda 30 yıldır görev yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü görevlisi Bilal Mente mesleğini ilk günkü aşkla yapıyor. Bölgenin tanıtımına katkı sunmak için Nemrut Dağı Fotoğraf Sanatı Derneğini de kuran Bilal Mente, "Bu gözler binlerce defa güneşin doğuşunu, batışını gördü, çokça astronomi olayına şahitlik etti" diyor.
Adıyaman'ın Kahta ilçesinde bulunan ve "Güneşin doğuşunun ve batışının dünyada en güzel izlendiği yer" olarak nitelendirilen Nemrut Dağı'nda görev yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü görevlisi Bilal Mente, 30 yıldır bölgenin güvenliğini sağlıyor.
1992 yılında Nemrut Dağı'nda göreve başlayan 54 yaşındaki Mente, görevini ilk günkü aşkla yerine getiriyor. 24 saat esasına göre diğer 2 mesai arkadaşıyla beraber ortalama 10 günlük nöbetlerle çalışma hayatını sürdüren Mente, görev süresince gündüzleri bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerle ilgilenirken, Kommagene Krallığı'na ait 50 metre yüksekliğinde, 150 metre çapında tümülüs ve dev heykellerin güvenliğini de sağlıyor.
Güneşin doğuş ve batışına şahitlik eden Mente, havanın kararmasıyla da antik kentin yakınlarındaki konteynerde mesaisini tamamlıyor. Burada kendisine eşlik eden radyosuyla küçük mutfakta yemeğini yapan Mente, havanın karanlık olduğu saatlerde zaman zaman devriye atıyor.
SABAHA KARŞI GÜNEŞİN DOĞUŞUNU FOTOĞRAFLIYOR
Fotoğraf tutkusu nedeniyle hemen hemen her gün sabaha karşı 04.00 sularında tümülüslerin olduğu yere çıkıp güneşin doğuşunu fotoğraflayan Mente, çektiği fotoğraflar ve kurduğu Nemrut Dağı Fotoğraf Sanatı Derneği aracılığıyla bölgenin tanıtımına da katkı sağlamaya çalışıyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü görevlisi Bilal Mente AA muhabirine, 1992 yılında Nemrut Dağı'nda göreve başladığını söyledi. İlk olarak bilet kesme işleri yaptığı, şimdilerde ise güvenlik ağırlıklı görev yaptığını anlatan Mente, "Yaklaşık 30 yıldır Nemrut Dağı'na bakıyorum. Burada çeşitli görevlerle bulundum ve halen ilk günkü heyecanım var." dedi.
Nemrut Dağı'nda görev yaptığı için kendisini şanslı bulduğunu aktaran Mente, şöyle konuştu:
"Ben 30 yıldır burada görevimi zevkle yapıyorum. Bu gözler binlerce defa güneşin doğuşunu, batışını gördü, çokça astronomi olayına şahitlik etti. Bana sorsalar bu güzelliğe doydun mu? Cevabım, 'Hayır doymadım.' Sanki 30 yıl, dün gibiydi. 30 yıl sanki dün gibiydi çok çabuk geçti. Çünkü burada gün çabuk geçiyor. Hemen her gün burada sabah erken uyanıyorum. 03.00 gibi hazırlanıyor ve Nemrut Dağı'na tırmanıyorum. Saat 04.00'e yaklaştığında şafak sökerken tepeye ulaşıyorum. Burada bir tarafı Malatya ile Şanlıurfa'ya kızıllık vurduğu anı fotoğraflıyorum. Bu sırada tabii ki ziyaretçiler de geliyor. Onlarla da ilgilenip merak ettiklerini yanıtlamaya başlıyorum.
MANZARA, FOTOĞRAF SEVGİSİ AŞILADI
Bir süre önce bir ziyaretçinin tavsiyesiyle fotoğraf sanatına merak duymaya başladığını dile getiren Mente, "Kendi imkanlarımla fotoğraflar çekmeye başladım. Fotoğraflar da beğenilmeye başladı. Bunun üzerine işi biraz büyütmeye başladım" dedi.
Hem çektiği fotoğrafları duyurmak hem de bölgeye yeni fotoğraf tutkunu çekebilmek adına Nemrut Dağı Fotoğraf Sanatı Derneğini kurduğunu anlatan Mente, şunları kaydetti:
"Burada önce gelen ziyaretçilerin isteği üzerine kendilerinin fotoğraflarını çekiyordum. Sonra işe manzara dahil oldu. Derken ben makine gibi ekipmanlar almaya başladım. Son olarak da derneğimizi kurduk. Buradan bir gelir elde etmek gibi derdim yok, hobi gibi ilgileniyorum. Bir anlamda ben çektiğim fotoğraflarla Nemrut Dağı'nı her yerde tanıtmaya çalışıyorum. Adıyaman turizmine bir katkı sunabiliyorsam ne mutlu bize."
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke