Hakim Aydın: Asıl amaç yargıya gözdağı

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, MİT tırları haberi nedeniyle tutuklanması üzerine “Hukuka aidiyet duygumu yitiriyorum” diyerek cezaevindeki Dündar'a mektup gönderen ve Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunun kaldırılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvuran İzmir Karşıyaka Hakimi Murat Aydın, kendisi gibi hakim olan eşi Gülay Aydın'la birlikte Trabzon'a sürüldü.

Önceki sabaha karşı gerçekleştirilen operasyonu “sahur sürgünü” olarak nitelendiren Hakim Aydın, Cumhuriyet'e konuştu. Cemaat'in yargı üzerinde etkin olduğu dönemlerde “Dokunan yanar”

benzetmesini anımsattığımız Aydın, “Prensip şu; iktidara ve güce dokunan yanar. O gün öyleydi, bugün böyle, değişen bişey olmadı. Benim tek rütbem hakim olmaktır. Başka rütbem yoktur. Bu rutin dışı bir tayindir. Hakkımda bir soruşturma, bir inceleme yok. Görev süremle ilgili bir durum yok. Bu bir sürgündür” dedi.

'EŞİMİ REHİN ALDILAR'

Eşinin kendisi yüzünden “yandığını” dile getiren Aydın, “Eşim de benimle beraber Trabzon'a geliyor. Onu da benim yanıma katıp, benim yanıma onu da katıp, benim yüzümden onu da yakarak, onu neredeyse rehin alarak tayin ettiler. Sorarsanız eş durumu, aile bütünlüğü için yaptık diyeceklerdir ama eş durumu bir tayin hakkıdır. Bizim böyle bir talebimiz yok” diye konuştu.

Mesleğinin gereğini yaptığı için sürüldüğünü vurgulayan Hakim Aydın, “Ben mesleğimin gereğine yaraşır şekilde davranmaya çalışıyorum. Egemenliğin sahibi olan millet adına yargı yetkisi kullanıyorum. Bu yargı yetkisini layıkıyla kullandığım için sürüldüm. Takdir millettimindir. Asıl onlar tepkilerini göstereceklerdir” dedi.

SAHUR KARARNAMESİ

İlhan Selçuk ve diğerlerine yapıldığı gibi “sabaha karşı” bir “Sahur kararnamesi”yle görevden alındığını kaydeden Aydın, “Kararname bir geceyarısı, sahur vakti çıktığı için şu anda Trabzon'a gitmekle ilgili hiçbir planım yok. Kararname gece 3 gibi yayınlanmış, ben sabah 6'da duydum. Ergenekon duruşmalarında İlhan Selçuk'ları sabaha karşı gözaltına alıyorlardı, bizi de sabaha karşı sürüyorlar” diye konuştu.

YANLIŞIM YOK

Kendisi hakkında açılan herhangi bir soruşturma veya şikayet olmadığını belirten Aydın, sürgünün asıl nedeni Can Dündar'a yazdığı mektup ve Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı “Cumhurbaşkanı'na hakaret” başvurusu olduğunu kaydetti. Aydın, “Ben mesleğimin gereğini yerine getirmeye çalışıyorum. Yaptıklarımda bir yanlış ya da hata varsa, elbette hesabını sormak hem adına karar verdiğim milletin, hem de HSYK'nindir. Ama bu konuda bana açılmış bir soruşturma yok. Herhangi bir şikayet de yok. 'Şu işini yanlış yapıyorsun' diye bir şey yok. Bütün terfilerimi gayet iyi derecede. 21 yıldır bu işi kürsüde yapıyorum, stajlar hariç. Bugüne kadar hiçbir soruşturmam, hiçbir cezam yok. Bunun nedeni verdiğim kararlar ve gösterdiğim tavırdır. Asıl nedeni ise Anayasa Mahkemesi'ne yaptığım 'Cumhurbaşkanı'na hakeret' başvurusu ve Can Dündar'a yazdığım mektuptur” dedi.

GÖZDAĞI...

Aydın, “Hakimin tayin edilmesinin kuralları yok. Benim buradan oraya tayin etmeleri gerekiyorsa elbette edebilirler. Orası da bu ülkenin toprağı ve ben orada da görev yaparım. İzmir, benim ilk görev yerim değil, beşinci görev yerim. Orada da ben çalışırım, her yerde çalışırım. Ama bu tayinin bir sebebi yok. Birilerini kızdırdığım için tayin oluyorsanız, bu beni çok etkilemez ama, bunun üzerinden yaratacağı gözdağı pek çok yargıcı etkileyebilir. Can Dündar, tutuklanınca tavrını değiştirmedi. Ama tavrını değiştiren gazeteciler olmuştur. Mesele aynı. Onu tutuklayarak birilerine mesaj verdiler, beni sürerek birilerine mesaj veriyorlar. Bunun mesleki duruşum anlamında yaratacağı bir şey olmaz. Bana olan kızgınlıklarını eşimden de çıkarıyorlar, ona üzülüyorum sadece” diye konuştu.