"Her ailede 3 çocuk olmalı"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Örnek Kıdemli Vatandaşlar Kongresi'nde yaptığı konuşmada, ''Yaşlıların sahip olduğu bilgi, tecrübe ve engin bakış açısı dünyamıza hakim olursa, bu kıdemli insanlarımız birikimlerini önceki nesillere sağlıklı bir şekilde aktarabilirse, ben eminim ki dünyamız, bugün arz ettiği manzaradan çok daha farklı bir manzara arz edecektir'' dedi.

Erdoğan, İstanbul'un yüzyıllar boyunca sadece iki kıtayı birleştirmekle kalmadığını, halkları, toplumları, farklı medeniyetleri ve farklı kültürleri birleştiren, buluşturan, kaynaştıran, tüm medeniyetlere ve tüm kültürlere kendi öz değerlerini yansıtan bir şehir olduğunu belirtti.

''İstanbul'un güzel ve farklı tarafı şu ki; dünyadan aldığı tüm değerlere, tüm zenginliklere kendi rengini, kendi nefesini, kendi sesini katmış, özgün bir hoşgörü abidesi inşa etmiştir'' diyen Erdoğan, İstanbul'da olduğu kadar ülkenin her ilinde ve her bölgesinde de bu hoşgörü ikliminin ve birlikte yaşama kültürünün müşahede edilebileceğine işaret etti.

''Hayat tecrübesi dolu olan sizlerin burada İstanbul ve Türkiye'den tüm dünyaya bir kez daha barış, sevgi ve hoşgörü mesajları yollayacağınıza, birlikte yaşamının birbirini anlamanın mümkün olduğunu haykıracağınıza, kültürler arasındaki köprüyü bu toplantı vesilesi ile daha da güçlendireceğinize gönülden inanıyorum."

Yaşlıların, kıdemlilerin eğer varsa aileleri içinde korunmasını, bakımlarının aile içinde karşılanmasını daha anlamlı bulduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bu konuda farklı düşünenler olabilir ama ben bu ifadenin altını özellikle çizmek istiyorum. 'Bırakın bu yaşlı insanlar kendi kendine yetsin...' Doğrusu bu ifadeye katılmıyorum. Büyük konuşmak istemem ama babamız, annemiz yaşlandığı zaman onları kendi başlarına bırakmayı, varlığımıza saygısızlık olarak görüyorum. Annemiz, babamız kıdem anında, yaşlı anında ihtiyarladığı zaman bizimle beraber yaşamalı.

Aile kurumlarını koruma, sağlamlaştırma ve geleceğe taşımanın en önemli misyonlarından biri olduğunu kaydeden Erdoğan, çocukların kurumsal eğitim öncesinde ve kurumsal eğitime paralel aile içi eğitimden geçmesinin önemine işaret etti.

Çocukların, yaşamlarının her aşamasında korunması, kollanması ve gözetilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, aynı şekilde yaşlılara aile içinde sahip çıkılması gerektiğini yineledi.

65 yaş üzeri ücretsiz olacak

Erdoğan, 65 yaş ve üzeri yurttaşların devletin araçlarından ve belediye otobüslerinden, alacakları kimlik kartlarıyla ücretsiz yararlanacaklarını, bunun hazırlığı içinde olduklarını bildirdi.

Bu alanda yaptıkları yatırımları ve yenilikleri anlatan Erdoğan, yaşlı aylığında 7 yılda yüzde 100 artış sağlandığını, doğrudan sosyal yardımları da yaygınlaştırdıklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, bazen yaşlı yurttaşların haklarını bilmediğini belirterek, 2022 sayılı Yasa gereği maluliyet aylığı alan yaşlıların ayakta tedavilerinde ilaç, protez, gözlük gibi sağlık giderlerinin karşılanmasını sağlayan düzenlemeyi getirdiklerini anlattı.

3 çocuk olmalı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iş işten geçmeden, en azından mevcut durumu koruyabilmek için her ailede en az 3 çocuk olması gerektiğini ifade ettiğini anımsatarak, ''Hala aynı yerde duruyorum. Ne kadar nüfusumuz artarsa o kadar güçlü olacağız. Bunu böyle bilin'' dedi.

Dünya nüfusunun onda birini 60 yaş ve üzeri oluştururken, sürekli artan bu rakamın 2050 yılında 2 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin mevcut durumda genç nüfusu ile dünyada farklı bir konumda bulunduğunu söyledi.
Son nüfus sayımına göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 26'sının 0-14 yaş grubunda yer aldığını, yaş ortalamasının ise 28,5 olduğunu bildiren Erdoğan, 65 yaş ve üzeri yaş grubunun ülke nüfusunun yüzde 7'si seviyesinde bulunduğunu kaydetti.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Onun için ben iş işten geçmeden, en azından kendi adımıza mevcut durumumuzu koruyabilmemiz için her ailede en az 3 çocuk olması gerektiğini ifade ettim. Hala aynı yerde duruyorum. Bu görüşlerimi muhafaza ediyorum. Bilimsel rakamlara göre 2 olması bile gerileme demek. Bu, durumu asla korumaz.

Ve 2030 yılından sonra, bırakın 2050'yi, yaşlı bir nüfusa sahip Türkiye oluruz. 3 olursa bu Türkiye'nin mevcut durumunu koruyacak, avantajlı durumumuzu muhafaza edecektir. Yaşlı vatandaşların güçlü bir ülke, güçlü bir toplum için son derece önemli olduklarının bilincindeyim. Yaşlılarımızın çok daha iyi şartlarda hayatlarını idame ettirebilmeleri için güçlü bir sosyal yapının yanı sıra güçlü bir ekonomik yapının da gerekli olduğunu hepimiz biliyoruz.''

Hindistan ve Çin'le kıyaslama

Sağlıklı ve güçlü bir gelecek için genç nüfusu artırmanın, genç nüfus oranını belli bir seviyede tutmanın zorunluluğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Hemen söylenen laf şu; 'Tamam çocuğunuz olsun da nasıl geçindireceksiniz, nasıl eğiteceksiniz'. Bak kardeşim, bu anda Çin'in, Hindistan'ın nüfusu ne? Dünyanın en zengin ülkesi sıralamasında ilk 5'in arasında Hindistan, Çin ve Japonya'yı görüyorsunuz. Zannediyor musunuz, bu ülkelerin ortalama geçim koşulları bizden çok daha iyi olsun? Değil... Belli bir nüfusun geçim koşulları iyi ama büyük bir çoğunluğunun geçim koşulları bizimkilerden çok daha kötü.

Bunları da biz görüyoruz. Eğitim konusunda vesaire konularda bizden çok çok iyi değil, biz çok yerde bizden çok çok gerideler. Şimdi biz sadece bulunduğumuz yerden bakıyoruz. Bakarsanız buradan böyle görürsünüz ama dolaşırsanız her yeri görürsünüz. 360 dereceden dünyaya bakmamız lazım.

Sadece bulunduğumuz noktadan bakarsak o zaman dünyayı göremeyiz. Yöneticilerin, bizlerin sorumluluğu var, bizler imkanları hazırlayacağız. Derler ya 'Okullar olmasa milli eğitimi yönetmek ne kadar kolay olurdu'. Neye benziyor? Nüfus, çocuk olmazsa Türkiye'yi yönetmek ne kadar kolay. Yok, biz böyle demiyoruz. Biz diyoruz ki, olsun. Ne kadar nüfusumuz artarsa o kadar güçlü olacağız. Bunu böyle bilin. Hiç endişeniz olmasın.''