Her an çökebilir

Bölgede incelemeler yapan Cemalettin Küçük, “Tesis çalışıyor ve baraja atık yığmaya devam ediyorlar. Atık yığmasalar bile barajın setleri üzerinde dolaşan iş makineleri çatlağa neden olabilir. Zaten baraj her an yıkılabilecek durumda” dedi. Baraj çökerse ortaya çıkacak sonuçların, Macaristan’da alüminyum fabrikasında meydana gelen kaza sonucu Tuna Nehri’ne karışan zehirli kızıl çamur faleketini bile katlayacağını vurgulayan Küçük, siyanürlü atığın Porsuk Çayı ve Sakarya Nehri’nden Karadeniz’e kadar ulaşacağını, bölgede ani zehirlenme vakalarına bağlı ölümler görüleceğini vurguladı.

Kütahya’da 1985 yılında kurulan Eti Gümüş AŞ’nin Türkiye’nin ilk siyanürlü işletmesi olduğunu belirten Küçük, yıllardır baraja atıkların yığıldığına dikkat çekti. İşletmenin devlete aitken de çevreyi kirlettiğini ifade eden Küçük, “Özel sektörün eline geçince kapasitenin üzerine çıkıldı, masraf olmasın diye atık barajında önlem alınmadı” diye konuştu.

Küçük, Kütahya’daki durumun vahim olduğunu vurgulayarak işletmenin kapatılıp atıkların kontrol altına alınması gerektiğini belirtti. Barajın yıkılma tehlikesinin yanında atıkların açıkta durmasının da risk yarattığına dikkat çeken Küçük, “Atık havuzunun üzeri kapatılarak zehirin buharlaşması önlenmeli. Alttan sızıntının da önüne geçilmeli” dedi.

Küçük, Kütahya’daki işletmenin barajının daha önce defalarca çatladığını, zaten kontrollü bir yapı olmadığını vurguladı. Civardaki Dulkadirli köyünde 1993 yılında çok sayıda kişinin kanser sonucu hayatını kaybettiğini söyleyen Küçük, bu durumdan kimsenin haberdar olmadığını belirtti. Siyanürün toprağa, suya ulaşması halinde besin zincirine karışacağını, zehirlenme vakaları görüleceğini kaydeden Küçük, altından kalkılamayacak büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzun altını çizdi.

İnsanlığın kara lekesi

Cemalettin Küçük, burada yapılanın madencilik değil hidrometalurjik bir işlem olduğunu anlatarak şunları söyledi: “Kimyasal yöntemler uygulanıyor. Gayri Sıhhi Müesseler Yönetmeliği’ne tabi olması gerek ama madencilik düzenlemelerine göre işletiliyor. Türkiye’deki yasaların boşluklarından yararlanıyorlar. İnşaat, işletme ruhsatı var mı, barajı o kadar doldurma yetkisi var mı diye sormak gerek. Yasal sonuçlar aramaya kalkarsak çok var. Bu işletmeler yasal olsalar da Türkiye’de de dünyada da uygulanmaması gereken yöntemler. Siyanür insanlığın kara lekesidir.”

Maden Mühendisleri Odası da bölgeye uzman gönderdi

Maden Mühendisleri Odası, Eti Gümüş A.Ş.'nin Kütahya'da bulunan gümüş madeni işletmesinin birbirine bağlı atık depolama barajlarından birinin seddesinin bir kısmının yıkılması sonucu ortaya çıkan tehlikeli atık sorununu incelemek üzere bölgeye uzman gönderdi.

Maden Mühendisleri Odası yaptığı yazılı açıklamada, 7 Mayıs tarihinde özel sektöre ait Eti Gümüş A.Ş.'nin Kütahya'da bulunan gümüş madeni işletmesinin birbirine bağlı atık depolama barajlarından birinin seddesinin (su durdurma seti) bir kısmının yıkıldığını ve sulu atık malzemenin diğer havuzları doldurduğunu hatırlatarak, bunun sonucunda atık yükünün, alttaki barajların seddesine yüklendiğini ve tehlike oluşturduğunu söyledi. Oda, olayın nedenini ve olası sonuçlarını incelemek üzere konuyla ilgili uzmanların görevlendirildiğini ve olay mahalline gönderildiğini, yerinde yapılacak inceleme ve değerlendirmeler sonucunda elde edilecek bilgilerin ise kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.