İngiltere'nin sığınmacı politikası eleştiriliyor

Sığınmacı krizine sessiz kalmakla ve yeterli sayıda Suriyeliyi ülkeye almamakla eleştirilen İngiltere Başbakanı David Cameron, geçen haftaTürkiye ve Lübnan gibi ülkelerdeki kamplardan 20 bin Suriyeli sığınmacıyı 5 yıl içinde ülkeye alacaklarını açıkladı. Cameron dün ise Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'nde Suriyeli sığınmacıların kaldığı kampı ziyaret etti. Uzmanlar, Avrupa'daki sığınmacı krizinin yükünü paylaşmayı reddeden Cameron'ın, eleştirilerden kurtulmak için Lübnan'ı ziyaret ettiği görüşünü paylaşıyor.

Oxford Üniversitesi Göçmen, Politika ve Toplum Merkezi'nden Doç. Dr. Franck Düvell, 11 milyon Suriyeli yerlerinden edilmişken ve 4 milyonu da başka ülkelerde yaşarken, İngiltere'nin sadece 20 bin Suriyeliyi alacağını açıklamasının "utanç verici" olduğunu belirtti.

Bu sayının dünya genelindeki Suriyeli sığınmacıların sadece yüzde 0,5'ini oluşturduğuna dikkati çeken Düvell, İngiltere'nin 20 bin Suriyeli alma sözünü tutup tutmayacağının zaman içerisinde görüleceğini kaydetti.

Suriyeli sığınmacıların 5 yıl içerisinde değil şimdi yardıma ihtiyaçları olduğunu belirten Düvell, "Sığınmacılara 5 yıl içerisinde yardım edileceğini açıklamak çok gülünç. Ayrıca İngiltere sadece sığınmacı kamplarından Suriyelileri alarak Avrupa'dakileri almayacağını açıklamış oluyor. Bu da Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki yükü paylaşmayı reddetmesi anlamına geliyor. İngiltere'nin bir Avrupa çözümünden ziyade, ulusal bir yaklaşım izlediği görülüyor" diye konuştu.

Düvell, mevcut krizine bakıldığında 20 bin sayısının çok az olduğunu ifade ederek "Bu sembolik olarak değerlendirilebilir. Bu politika, ortak bir AB çözümünün reddi anlamına gelmektedir" dedi.

"İngiltere yükü paylaşmalı"

İngiltere'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House'un Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı Başkan Vekili ve Suriye ile Suriye'nin Komşuları Politika Girişimi Proje Direktörü Dr. Neil Quilliam da Cameron'ın Lübnan ziyaretinin sığınmacı krizine katkı yapıldığını göstermek amaçlı olsa da bu amaca ulaşmadığını belirtti.

Cameron'ın bu ziyaretiyle İngiltere'nin gelecek 5 yıl içerisinde sadece 20 bin Suriyeli sığınmacı alacağı konusundaki eleştirileri de uzaklaştırmayı amaçladığını söyleyen Quilliam, "İngiltere'nin bu aşamada sadece 20 bin sığınmacıyı alacağını açıklamasının sembolik değeri bile yok. Sembolik bir değere ulaşması için bu sayıyı artırması lazım. Mesela yılda 20 bin kişi ya da 2-3 yılda 40 bin kişi gibi. İngiltere güçlü bir dayanışma ya da yükü paylaştığını göstermek istiyorsa yapılması gereken sayıyı artırmaktır" dedi.

İngiltere, 2014 yılının başında Suriyeli sığınmacılara kapılarını açacağını duyurmuştu. İngiltere, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile yürüttüğü "Korunmasız Kişileri Yeniden Yerleştirme (VPR)" programı çerçevesinde özellikle şiddet ve işkence mağdurları ile tıbbi yardıma muhtaç kadın, çocuk ve yaşlı Suriyelilerin ülkeye girişine öncelik veriyor. İngiltere, bu program kapsamında Ocak 2014 ile Haziran 2015 tarihleri arasında zor durumda ve savunmasız olan sadece 216 vatandaşını topraklarına kabul etti.

Öte yandan, İngiltere İçişleri Bakanlığı verilerine göre, VPR programından bağımsız olarak Suriye krizinin başlangıcından bu yana yaklaşık 5 bin Suriyelinin İngiltere'ye iltica başvurusu kabul edildi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin geçen hafta açıkladığı verilere göre, 4 milyondan fazla Suriyeli sığınmacının 2,1 milyonu Mısır, Irak, Ürdün ve Lübnan'da, 1,9 milyonu da Türkiye'de bulunuyor.