İnsanlar ölüyor, Avrupa 'ne diyeceğini' tartışıyor
Suriye iç savaşında yüz binlerce insan öldü, milyonlarca insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Savaştan, açlıktan kaçıp, daha iyi bir yaşam için ölümü göze alan mülteciler, hep ölümlerle gündeme geliyor. Avrupa mültecilere sıkı sıkı kapılarını kaparken, 3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin cansız bedeninin kıyıya vuran fotoğrafı vicdanları titretti ve "Mülteci" sorununu gündemin baş sırasına getirdi.
Ülkelerinden göç etmek zorunda kalan mülteciler canlarıyla uğraşırken, dünya medyasında "sığınmacı mı, göçmen mi' tartışması yaşanıyor.
250 bin kişinin öldüğü ve yaklaşık 9 milyon kişinin de ülkesini terk ederek kaçmak zorunda kaldığı Suriye iç savaşının neden olduğu sığınmacı krizi 3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin fotoğrafıyla tekrar alevlendi. Fotoğraf dünya medyasında manşetlerde yer bulurken, medyada yeni bir tartışma yarattı.
Avrupa medyası, sığınmacı krizine ne denmesi gerektiği konusunu tartışıyor. Gazeteciler "sığınmacı krizi" ve "göçmen krizi" kullanımı arasında gidip geliyor.
Al Jazeera haber kanalı "göçmen" kelimesini kullanmayacağını, doğru terimin "sığınmacı" olduğunu, zira yollardaki insanların büyük bölümünün hayatlarından endişe ettikleri için kaçmakta olduklarını ileri sürdü.
Guardian gazetesi ve BBC de "sığınmacı krizi" demeyi tercih ediyor.
İngiliz Financial Times gazetesi ise hala haber başlıklarında "göçmen krizi" terimini kullanıyor.
Times gazetesi de "göçmenler" teriminde ısrar ediyor.
PEKİ TÜRKİYE'DEKİ DURUM NE?
Türkiye’de de Suriyelilerle ilgili “mülteci”, “sığınmacı”, “misafir”, “geçici koruma” gibi farklı kavramlar kullanılıyor. Ancak Türk medyası da bu konuda bir mutabakata varmış değil. Türkiye'deki hukuki terim, "Geçici Koruma Statüsü." Peki bu kelimeler ne anlama geliyor?
Mülteci: Dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm gören veya göreceği korkusu ve endişesi taşıyan, bu sebeple ülkesinden ayrılan/ayrılmak zorunda bırakılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen, iltica ettiği ülke tarafından endişeleri haklı bulunan kişi.
Türkiye, Cenevre'de 28 Temmuz 1951 tarihinde imzalanan "Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Sözleşme"yi kabul etmiştir. Sözleşme, mülteci teriminin tanımını yapmış, fakat terime zaman ve mekan kısıtlaması getirmiştir. 1967 yılında ek bir protokol kabul edilmiş ve sözü edilen sınırlamalar ortadan kaldırılmıştır. Ne var ki Türkiye ek protokolü 1968 yılında kabul etse de coğrafi kısıtlama getirmiş ve iç hukukta yalnızca Avrupa’dan gelenlere mülteci statüsü verilmesini kabul etmiştir.
Türkiye’nin ek protokolü coğrafi çekince kısıtlamasıyla kabul etmiş olması, Türkiye’deki Suriyelerin mülteci statüsünde değerlendirilemeyeceğini göstermektedir.
Sığınmacı: Dünyada "Mülteci ve sığınmacı" terimleri aynı anlamı taşıyor. Türkiye'de ise sığınmacı kavramı Avrupa dışından gelen mülteciler için kullanılıyordu. Yani Türkiye’de mülteci ile sığınmacı arasındaki fark, koruma talep eden yabancının geldiği coğrafyadan kaynaklanıyordu. Sığınmacı kavramı 04/04/2013 tarihinde kabul edilen 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte ortadan kalktı.
Misafir: Türkiye’ye 2011 yılının Nisan ayından itibaren gelen Suriyeliler “misafir” sözcüğüyle tanımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sıkça kullandığı bu terimin gelenlere hiçbir güvence sağlamadığı için hiçbir hukuksal karşılığı yok.
Geçici Koruma Statüsü: 2013 yılında kabul edilen 6458 Sayılı Kanun’un 91. maddesi, “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir” deniyor. Bu koruma, Suriye’deki iç karışıklıklar sebebiyle Türkiye’ye gelen Suriye vatandaşlarına uygulanmakta, bu kişilerin giriş-çıkışı, ikameti, hak ve yükümlülükleri maddede belirtildiği üzere Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle belirleniyor. Suriyelilere, çadırkentlere giriş-çıkışlarda, sağlık kuruluşlarında tedavi görebilmeleri, markette kullanmaları için biyometrik parmak izi tabanlı çipli kimlik kartları dağıtılıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu