İsmet Tokgöz'den 'Arkadaşım Zekâi'

Arkadaş Zekâi Özger’in İsmet Tokgöz’e yazdığı mektuplar kuşe kâğıda basılı hâlde buluşuyor okuyucuyla. Asılları yer almakla birlikte dizilmiş halleri de var mektupların. Arkadaş’ın kaygılarına, yoksulluğuna, yalnızlığına ve ısrarına tanık oluyoruz okurken.

İsmet Tokgöz'den 'Arkadaşım Zekâi'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.11.2017 - 19:43

‘Çam sıkıntısı’ 
 
Arkadaş Zekâi Özger, 3 Temmuz 1970 tarihinde, Bolu’dan yazdığı mektupta “çam sıkıntısı”ndan bahsediyor arkadaşı İsmet Tokgöz’e.  “-iyi mi, bir de çam sıkıntısı var şimdi bende. çam sıkıntısı: bituhaf bişey, anlatılmaz. önceki gün müydü, çok çıldırdı. (…) şimdi uslu gök. güneşe yol gösteriyor. ben çam kokuyorum. kokladığım çamı güneşe uzatıyorum.”

Gidecek bir yeri olmadığından gidebileceği son ya da ilk yere sığınmış şair Bolu’da. Evine gidemez; Bursa uzak bir olasılık. İstanbul oldum bittim bir rüya zaten. Parasızlık ve şiir yakasını bırakmamış hiç. ‘Kurdeşen’ şiirinden yazmıştı geçmiş zamanın izini: “bitimi tahta bir köprüye ve dereboyuna varan bir sokakta” geçti çocukluğu Zekâi’nin. Ahrazları vardı, Cilimboz deresinin sesini dinleyerek dalmıştı annesinin koynunda uykuya.

Birikmiş anıları saklısında bekleyen mektuplarla harmanlayıp, üniversite yıllarından arkadaşı Zekâi Özger için bir kitap hazırlamış İsmet Tokgöz. Arkadaşım Zekâi adını verdiği kitabın neredeyse iki yıl süren yazım aşamasında yayıneviyle birlikte çalışmış yazar. “Çoklar Sokağında Bir Yalnız” alt başlığındaki kitap okur karşısına çıktı.

Bir şairin hayatına dair anılar ve zamanını bekleyen mektuplar gün yüzüne çıkıp bir kitapta yer aldığında, kişisel ayrıntılar da çalar kapımızı. Çocukluğu, gençliği, aşkları, okul sıraları ve şiir serüveni. Umut ve melankoli.

İlk şiirini liseden arkadaşı Ömer Zafer Göktürk ile birlikte, Aralık 1965’te çıkardığı Kent 16 adlı dergide yayımlar Zekâi Özger. Parasızlıktan dolayı tek sayı çıkabilen bu dergide ‘Niye Kapalı Kapılarınız- Bulamıyoruz’ şiiri yayımlanmıştır. Dergicilik serüveni saklı sanki Arkadaş’ın, oyunculuk serüveni de öyle.

Omuzlanmış tabutların arkasından meydanda şiirlerin haykırıldığı yıllarda, kendini var etmeye çalışan bir şair Arkadaş. ‘Pencere’ ya da ‘Sevdadır’ hadi olmadı ‘Aşkla Sana’ şiirlerinden birini mutlaka okumuş olmalısınız. Yer yer trajedi sarar okurken belleğinizi; ama birden ironiyle kendinize gelirsiniz ansızın. Kendine yetmeye çalışan Zekâi hayatın damarlarına akmayı dener yazdıklarında. Dalgaya alınır. Vazgeçer mi? Üstüne yürür Zeki Müren’i seven kimliği elinde.

İki bölüme ayrılmış kitap. ‘Çoklar Sokağında Yalnız’ bölümünde İsmet Tokgöz yaşadıkları ve şiir serüveni üzerinden analiz etmiş Arkadaş’ı. Anılar ve tanıklıklar bir döneme ışık tutuyor. İkinci bölümün adı ise ‘Elyazması Nameler’. Arkadaş Zekâi Özger’in İsmet Tokgöz’e yazdığı mektuplar kuşe kâğıda basılı hâlde buluşuyor okuyucuyla. Asılları yer almakla birlikte dizilmiş halleri de var mektupların. Arkadaş’ın kaygılarına, yoksulluğuna, yalnızlığına ve ısrarına tanık oluyoruz okurken.

Bir de baş ağrıları tabii. 24 Ocak 1971 tarihinde Siyasal Bilgiler Fakültesi yurduna polis baskın yaptığında Arkadaş da gözaltına alınanlar arasındaydı. Kız kardeşi Şükran Tekin büyük uğraşlar sonucu abisini gözaltında gördüğünde “vücudunda, boynunda, siyahlaşmamış yer yoktu,” diye anlatacaktı. O günleri ‘Adak’ adlı şiirinde beş bölümde yazdı, Arkadaş. Sonrası ölümü işte Arkadaş’ın.
Arkadaş Zekâi’nin mektuplarıyla birlikte el yazısı şiirlerine de tanık oluyoruz kitapta. Daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış fotoğraflar toplumsal hafızamıza yeni ayrıntılar ekliyor.
Arkadaşımızı yazmış İsmet Tokgöz.

Arkadaşım Zekâi varlığını, farklılığını, dünyaya bakışını, yeni bir dünya düşlerini çoğaltmış “Çoklar Sokağında Bir Yalnız” gibi.

12 Haziran 1970 tarihli mektubunda aşağıdaki satırları yazmış arkadaşına Arkadaş:
“ama ankara’da özlediğim bişeyler kaldı yine de. Ben heryerde herkeste özlediğim bişeyler bırakırım.”
 
Arkadaşım Zekâi – Çoklar Sokağında Bir Yalalnız / İsmet Tokgöz / Ve Yayınevi / 136 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler