İşte insanlık İşte barbarlık

KOBANİ’nin yeniden inşası için Suriye’ye geçmek isteyen gençlere saldırı düzenlendi. Korkunç saldırıda yaralanan 104 kişiden 19’unun durumu ağır

İşte insanlık İşte barbarlık
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.07.2015 - 04:58

<video:325685>

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) “Kobani’yi Yeniden İnşa Edelim” kampanyası kapsamında Türkiye’nin çeşitli illerinden Suruç’a giden gençlere bombalı saldırı düzenlendi. SGDF üyesi 300 gencin konakladığı Amara Kültür Merkezi’nde gençlerin basın açıklaması yaptığı sırada patlama meydana geldi. Saldırıda 31 kişi yaşamını yitirdi, 19’u ağır 104 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, “olağan şüpheli”nin IŞİD olduğunu açıklarken Şanlıurfa Valiliği saldırının bir canlı bomba tarafından düzenlendiğini açıkladı. Canlı bombanın 18 yaşında kara çarşaf giyen bir kadın olduğu öne sürüldü.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu öncülüğünde Türkiye’nin çeşitli illerinden Suruç’a gelen yaklaşık 300 kişi dün sabah 09.00 sıralarında Amara Kültür Merkezi bahçesinde toplandı. Kobani’ye geçmeyi bekleyen gençler, basın açıklaması yaptığı sırada saat 11.50’da şiddetli bir patlama meydana geldi. Bir anda kültür merkezinin bahçesinde can pazarı yaşanmaya başladı. Patlamayı duyanlar olay yerine koştu. Yurttaşlarla çevrede önlem almaya çalışan güvenlik görevilileri arasında gerilim yaşandı. Güvenlik güçleri yurttaşlara biber gazıyla müdahale etti. Yaralıların bir kısmı çevredekilerin çabalarıyla hastaneye kaldırılırken saldırının büyüklüğünün ortaya çıkmasıyla Suruç’a, Şanlıurfa’nın yanı sıra çevre il ve ilçelerden de sağlık ekipleri sevk edildi.

Suruç'taki dehşet anları (FOTO GALERİ)

Taksim'deki Suruç protestosuna polis saldırısı

Yüksekdağ'dan Suruç açıklaması: MİT'in bilgisi olmadan bu işler olmaz

Suruç'ta çantasından IŞİD flaması çıkan imama linç girişimi

Davutoğlu'ndan 'Suruç' açıklaması: İlk bulgular o örgütü gösteriyor

HDP'li Kılıç'ın eşi ve oğlu da ölenler arasında

Canlı bombanın hedefi olan grup İstanbul'dan bu mesajları vererek gitmişti

Bahçeli'den Suruç açıklaması

KOBANİ’DE EŞZAMANLI PATLAMA

Suruç’ta gerçekleştirilen bombalı katliamın hemen ardından Kobani’de de bir patlama meydana geldi. Kobani’nin güneyindeki Mihemed Dirra Okulu yakınlarında YPG güçlerinin kontrol noktasına IŞİD tarafından bombalı araçla saldırı düzenlendi. Patlamanın bomba yüklü araçtan olabileceği kaydedildi. Suriye’de İnsan Hakları Gözlemcileri yöneticisi Rami Abdel Rahman, AFP’ye yaptığı açıklamada “Kobani’nin güneyinde bir kontrol noktasında arabayla intihar saldırısı gerçekleştirilmiştir. Patlamada iki YPG’li hayatını kaybetmiştir” dedi.

Kan anonsu yapıldı

Yaralılar Suruç Devlet Hastanesi ve Şanlıurfa merkezdeki hastanelere kaldırıldı. Hastanelere kaldırılan yaralılar için kan anonsu yapıldı. Suruç Devlet Hastanesi’ndeki kan alma ünitesindeki teknik yetersizlikler nedeniyle yurttaşlardan Şanlıurfa’ya gitmeleri istendi. Suruç Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Reşat Doğan yaralılarda parça tesirli bomba ve yanık izinin bulunduğunu söyledi.

Olağan şüpheli

Patlamanın ardından ilk resmi açıklama İçişleri Bakanlığı’ndan geldi. Bakan Sebahattin Öztürk, olağan şüphelinin DAİŞ olduğunu söyledi. Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük ise saldırganla ilgili olarak “Canlı bomba ama 18 yaşında mıdır? Güvenlik güçlerimiz tespit için uğraşıyor” dedi. Akşam saatlerinde bir açıklama yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu ise saldırıda 30 kişinin öldüğünü, 19’u ağır 104 kişinin yaralandığını açıkladı. Davutoğlu’nun açıklamasının ardından bir kişinin daha yaşamını yitirdiği açıklandı.

Soruşturmaya ek savcı

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, saldırının ardından başlatılan soruşturmanın etkin yürütülmesi için Suruç’taki savcılara ilave olarak Şanlıurfa’dan 2 Cumhuriyet savcısı daha görevlendirdi. Savcı gözetiminde kültür merkezine saçılan bedenler, tek tek fotoğraflandı. Her bedenden kan ve doku ve saç kılı örneği alınarak kimlik tespiti için numaralandırıldı. Bedenlerin de fotoğrafları detaylı olarak çekildi.

Hükümete tepki

Bu işlem bitince yaşamını yitirenlerin taşınması için tabutlar getirildi. Bu sırada kültür merkezinin çevresinde toplanan yurttaşlar sık sık “Şehitler ölmez” diye slogan attı, hükümete tepki gösterdi

SDGF: AKP-IŞİD işbirliği

SGDF ise AKP ve MİT’i IŞİD’le işbirliği yapmakla suçladı. Açıklamada, “Bu saldırıyı gerçekleştirenler Kobanê devrimini ezmek ve boğmak isteyen İŞİD faşist çeteleridir” denildi.

YAŞAMINI YİTİRENLER

Ezilenlerin Sosyalist Partisi yaşamını yitirenlerden 19 kişinin isimleri açıkladı:

Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Nartan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdane Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural, Mehmet Ali Vural, Osman Çiçek, Mücahit Erol, Mete Ali Barutçu

Suruç Devlet Hastanesi’nde bulunan bazı yaralıların isimleri ise şöyle:

Fethi Aydın, İbrahim Halil Nağaz, Ömer Bal, Güneş Erzurumlu, Efe Çatalbaş, Hüseyin Doğan, Zafer Aydın, Leyla Kılıç, Yasin Can Uç, Ali Deniz Esen, Levent Akhan, İnan Söker, İlke Başak Baydar, Muhammed Sezgek, İhsan Oğuzcan Yüzgeç, Özlem Tunç, Sebahattin Pişkinbaş, Volkan Uyar, Seyit Cem Çakmak, Erkut Küçükşahin, Mehmet Şimşek, Güney Alvanoğlu, Ferhat Akyüz ve Sezgin Dağ.

Önce TOMA geldi

Suruç’taki patlama anında basın açıklaması yapan kitlenin içerisinde olanlar yaşadıklarını anlattı. Görgü tanıklarının büyük bir çoğunluğu da merkezin bahçesine polis kontrülünden geçildikten sonra girildiğini belirterek, “Üst araması yapıldı. Arama noktasından geçilerek girildi. Bu patlamanın nasıl olduğu anlaşılabilir gibi değil” dediler.

DOKTOR AYTEN İNAN: Birden bir patlama oldu ama ne olduğunu anlayamadım. Kulaklarım duymaz oldu. Yere düşmüştüm. Kendime geldiğimde yanımdaki çocuklara baktım. Kapkaraydılar ve kömüre dönüşmüşlerdi. Her taraf yanmıştı. Yaralılara müdahale ettim. Burada devlet güvenlik zafiyeti yaşamış ve vatandaşını koruyamamıştır.

FATMA EDEMEN (Ankara Üniversitesi Öğrencisi): Patlama anında en öndeydim. Patlama arkamda meydana geldi. Arkadaşlarımı yerde yatarken gördüm. Panikle koşmaya başladığım. Arkadaşlarımın yanına dönemedim.

GARİP ÇELİK: Tam fotoğraf çekmeye çalışırken çok şiddetli bir patlama oldu. Cesetlerin altında kaldık o derece şiddetliydi. Tam basın açıklaması yapılırken oldu. Gerçekten şok büyük bir kargaşa yaşandı. Kamera elimdeydi, insanlar şoka girdiler, sonra yaralılar taşınmaya başlandı. Ambulanslar çok geç geldi. Araçlar yaralıları almak istemedi, kargaşa çıktı. Polisler havaya ateş etti. İnsanlar ağlayarak geliyor. Sabah yolda kontrol yoktu ama sonra gelenler kontrol edildi alana gelirlerken. Planlanmış olabilir.

Ölüm bahçesi

MURAT AKDAĞ: Saat 15.00’te İstanbul’dan çıktık, sabah 06.30’da Suruç’taydık. Kültür Merkezi’nin oraya getirdiğimiz oyuncakları, gıdaları bıraktık. Hep birlikte oturduk kahvaltı yaptık, çay içtik. Biz ilk gelen ekiptik ve polis bizi aramadı. Ancak bizden sonra gelen arkadaşlara arama yapıldı. Bu sırada Valilikle görüşmeler yapılmaya devam ediyordu. En son 50 kişinin geçmesine izin verildiği söylendi. Biz de basın açıklaması yapmaya karar verdik. 2. konuşmacı konuşmasını yaparken aniden bir patlama sesi geldi. Arkama bakmadan kaçtım. 3 saniye sonra ise arkamı döndüm ve bahçeye doğru yürümeye başladım. Geri döndüğümde orası artık ölüm bahçesiydi. Yerlerde yatan onlarca arkadaşım vardı. İlk etapta ambulans gelmediği için yaralıları sivil araçlara yerleştirmeye çalıştık. Bu sırada ambulansın gelmediği yere TOMA geldi. İnsanlar da bunu protesto edince alana gaz atıldı.

Öyküleriyle gittiler

Suruç’ta yaşamını yitirenlerden biri de 18 yaşındaki Okan Pirinç’ti. Lise öğrencisi olan Pirinç, Gezi Eylemleri sırasında Antakya’da yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz için düzenlenen her eylemde en ön saflarda yer aldı. Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz isimler açıklandıktan sonra sosyal medya hesabında “Ölüm acı da; tanıdığın, bildiğin, sohbet ettiğin biri olunca daha da acıtıyor...” diye yazdı.

Yaşamını yitirenlerden Trabzon Of doğumlu Koray Çapoğlu ise Validebağ eylemlerinden nükleer santral protestolarına kadan pek çok hak mücadelede yer aldı. Bursa HDP milletvekili adayı olan Metin Kılıç, saldırıda HDP Parti Meclisi üyesi olan eşi Ferdane Kılıç ile oğlu Nartan Kılıç’ı kaybetti. Kızı Sinem Kılıç da yaralandı. Eskişehir’den giden grubun içinde bulunan ve yaralananlar arasında HDP’nin 7 haziran seçimlerinde Eskişehir’den milletvekili adayı olan Ceren Gökçe bulunuyor.

Mayıs 2015’te Adana Seyhan HDP İlçe Başkanlığı binasına yapılan saldırıdan sağ kurtulan ESP Adana İl Başkanı Sabahattin Pişkinbaş, Suruç’taki saldırıdan kurtuldu. Yaralanan Pişkinbaş tedavi altına alınırken, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Gezi direnişinde gözünü kaybeden, HDP’nin 7 haziran seçimlerinde İstanbul 1. bölge milletvekili adayı olan Çağdaş Küçükbattal’da saldırıda yaralandı. Küçükbattal, tedavi gördüğü hastanede zafer işareti yaparken çekilmiş fotoğrafı sosyal medyada paylaşıldı.

Ferhat Tunç: Gençleri aramışlar

Sanatçı Ferhat Tunç, patlamanın hemen ardından Amara Kültür Merkezi önünde toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi gençlerin yanındaydı. Rojava devriminin 3. yılı sebebiyle bölgede düzenlenen bir programa katıldığını, gençlerin bir kısmının alana önceki gece ulaştığını belirten Tunç yaşananları şöyle anlattı: “Yaklaşık 300 genç 4 günlük çalışmaları için buraya geldiler. Kobani’ye geçmek istediler. Ancak yetkililer izin vermedi. Biz HDP’li 8 kişilik bir grup olarak dün taziye ziyareti için Kobani’ye geçtik. Geçtikten kısa bir süre sonra da patlama olduğunun bilgisini aldık. Gençlerin geçişlerine izin verilmediği için bir basın açıklaması yapacaklarını biliyorduk. Bu açıklama sırasında da patlama yaşanmış. Yarım saat sonra patlamanın yaşandığı bahçeye vardım. Önceki gün buraya gelen gençlerin çantaları, yardım paketleri tek tek aranmıştı. Bir şüphe olmasa bu arama yapılmazdı. Gençler aranırken, saldırganlar aradan sıyrılıyor demek ki. Gençlerin Kobani’ye geçişine izin verilseydi katliam yaşanmazdı.”

‘Canlı bomba’ alarmı

Suruç’taki saldırının ardından Ankara alarma geçti. 3 bakanı Suruç’a gönderen, Başbakanlıkta kriz masası kuran Başbakan Ahmet Davutoğlu, kendisi de acil olarak İstanbul’dan Ankara’ya dönerek Çankaya Köşkü’nde yetkililer ile toplandı. Ankara’da polise otomotik silah ve çelik yelek talimatı verildi.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 41. yıl dönümü törenlerine katılmak için KKTC’ye giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Ercan Havalimanı’na iner inmez, başta Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük olmak üzere, patlama konusunda yetkililerden bilgi aldı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da olayın hemen ardından İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk’ten bilgi aldığı belirtildi. Şanlıurfa Valisi ve Suruç Kaymakamı’ndan da bilgi alan Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Öztürk ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e bölgeye gidip inceleme talimatı verdi. Ayrıca Suruç için Başbakanlıkta Müsteşar Kemal Madenoğlu başkanlığında kriz masası oluşturuldu.

Davutoğlu gerekli görevlendirmeleri yaptıktan sonra İstanbul’dan Ankara’ya döndü. Davutoğlu Ankara’la döner dönmez, Çankaya Köşkü’nde yetkililerin katılımı ile toplantı yaptı.

Polise talimat

Patlamanın ardından Ankara polisinin de alarma geçtiği ifade edildi. Polis ekiplerine yapılan uyarılarda ekiplerin çelik yelekli ve otomatik silahlı görev yapmaları istendiği kaydedildi. Ekiplerin şüpheli kişi ve araçlara dikkatli davranmaları istenen uyarıda, ayrıca canlı bomba olayının üzerinde dikkatle durulması gerektiği belirtildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde de izinler iptal edildi.

Suruç IŞİD militanı kaynıyor

Saldırının ardından bölgeye inceleme yapmak üzere giden CHP heyetindeki Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, IŞİD’den dolayı Suruç’un tedirgin bir bekleyiş içinde olduğunu aktardı. Halkın yetkililere, “300 kişinin günler öncesinden böyle bir etkinlik için Suruç’a geleceği belliydi, polis biliyordu, kaymakam biliyordu. Saldırıyı önlemek için neredeydiler” diye sorduğunu söyleyen Ağbaba, CHP’nin bölgedeki ilk izleniminin “müthiş bir istihbarat ve güvenlik eksikliği olduğuna” dikkat çekti.

“MİT, MİT olmaktan çıkmış, KİT olmuş. AKP’nin sadece solcuları, Alevileri fişleyen Kişisel İstihbarat Teşkilatı olmuş” diyen Ağbaba, Hakan Fidan’ın derhal istifa etmesi gerektiğine vurgu yaptı. CHP’nin başta kendisi, Sezgin Tanrıkulu, Mehmet Şeker, Necati Yılmaz, Şenal Sarıhan, Musa Çam olmak üzere 14 vekil ile Suruç’ta bulunduğunu ve parça parça bölgedeki kriz yerlerinde, hastanelerde incelemeler yaptığına dikkat çeken Ağbaba, halka yaptıkları görüşmelerde kendilerine şu bilgilerin aktarıldığını ifade etti:

Halk saldırıyı bekliyordu

“Her şeyden önce halk böyle bir saldırıyı bekliyormuş. Açıkça Urfa’da, Suruç’ta IŞİD’in varlığından haberdarlar. Gözleriyle IŞİD militanlarının bölgede rahatlıkla dolaştıklarına dikkat çekiyorlar. Gördük ki Urfa, Suruç IŞİD militanı kaynıyor. Biz, burada ilginç bir olayla da karşı karşıya kaldık. Halkla konuşurken motosikletli bir çocuk yakalandı. Üzerinden, cebinden, IŞİD bayrağı çıktı. Halk linç etmek istedi. Dolayısıyla halk için bu saldırı bir sürpriz olmamış. Buradaki halk artık yetkililerin açıklamalarını da ciddiye almıyor. Reyhanlı saldırısının tam manasıyla aydınlatılmamış olması, HDP’nin Diyarbakır mitingine atılan bombanın, bombayı atan kişinin hangi terör örgütü ile bağlantılı olduğunun tam olarak aydınlatılmaması gibi olaylar, halkın devlete olan güvenini de zedelemiş durumda.”

Oyuncak dağıtacaklardı

“Birlikte savunduk, birlikte inşa ediyoruz” şiarıyla kampanya başlatan ve yeniden inşa çalışmalarında yer almak için Kobani’ye gitmeye hazırlanan Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden yaklaşık 300 Sosyalist Gençlik Derneği Federasyonu üyesi, Suruç’ta bombalı saldırıya uğradı.

İstanbul, İzmir, Ankara, Adana ve Diyarbakır’dan yola çıkan gençler Kobani’de çocuk parkı yapmak, kütüphane kurmak, tiyatro müzik gösterimleriyle kültür inşasına katkı sunacaklardı.

SGDF yeniden inşa çalışmalarında yer almak için Kobani’ye doğru önceki gün yola çıktı. Gençler yaklaşık 1 aydır “Beraber savunduk, beraber inşa ediyoruz” sloganıyla kampanya yürütüyorlardı. Kampanya kapsamında dün yola çıkan gençlerin çoğu İstanbul’dandı. İstanbul Kadıköy Belediyesi önünde 14.30 sıralarında toplanmış “Orada kadınların özgürlüğü, gençliğin iradesi, komünler var. Kobani düşmedi. Dimdik ayakta. Orada 134 gün boyunca saat saat devam eden direniş var. Devrimi savunmaya gidiyoruz. Gezi’nin direnciyle orada olacağız” şeklinde basın açıklaması yapmışlardı.

Deniz’in çocukları

SGDF İzmir şubesi gençleri ise “Denizin çocukları dağların çocuklarıyla kucaklaşmaya gidiyor” sloganı ile çıkmışlardı yola. Ankara’dan ise akşamüstü yola çıkan gençler “Halkların kardeşliğine inandığımız için, Rojava devrimini kendi devrimimiz gibi savunup, sahiplendiğimiz için, Türkiye ve Kürdistan’ın birleşik devrimine inandığımız için, bir tuğla da biz koymak ve oradaki devrimden öğreneceklerimiz için yarın sabah Kobani’deyiz” demişti.

Kampanya çağrı videosu ile tanıtılmıştı. Videoda “IŞİD’in saldırıları sonucu harabeye dönen Kobani kentiyle dayanışmaya gidiyoruz. Şanlı bir direnişle kurtarılan Kobane’nin inşasında herkesin mutlaka yapabileceği bir şey var. Nasıl ki, Sivas’ta, Van’da, Kürecik’te, Roboski’de, Reyhanlı’da, Soma’da, Ermenek’te halklarımızın acılarına ve öfkelerine ortak olup paylaştıysak şimdi de devrimin kalbinin attığı faşist DAİŞ çetelerine karşı kahramanca mücadele yürüten, birlikte savunduğumuz Kobani halkının yanındayız” şeklinde çağrı yapılıyordu. SGDF Eş Başkanı Oğuz Yüzgeç çağrı videosunda şöyle sesleniyordu, “Yapacağımız çocuk parkı Denizlerin Zap’a yaptığı barış köprüsü gibi olacak. Böylesi sembolik bir önemi var.” SGDF MYK üyesi Başak Baydar ise “Berkin Elvan için meyve ağaçları dikeceğiz. O ağacın verdiği meyveler çocukları özgürleştirecek” diyordu.

Neler yapacaklardı?

Çağrı videosu ve sokaklarda kurulan stantlarla yardımlar toplanmaya haftalar önce başlanmıştı. SGDF’li gençlerin, Kobani halkına yönelik sağlık taramalarına katılacakları, daha önce Kobani’deki çatışmalarda hayatını kaybeden Suphi Nejat Ağırnaslı anısına kurulan kütüphanenin açılışını yapacakları, kentteki kreşlerin duvarlarını resimleyecekleri ve çocuklara müzik aletleri hediye edecekleri öğrenildi. Gençler ayrıca IŞİD ile savaş sırasında en sert çatışmaların yaşandığı bölgelerden olan Kaniya Kurda tepesine bir hatıra ormanı kurarak, inşaatlarda çalışmayı planlıyordu. HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu İstanbul’dan gidecek ekip ile geçtiğimiz hafta pazartesi günü HDP İl binasında bir araya geldiklerini belireterek “Planları kütüphane kurmak, park yapmak, oyun atölyeleri, tiyatro gösterimleri düzenlmekti. Gençler oraya bir nevi kültür inşaa etmek için gidiyordu. Biz de destek verdik” diye konuştu.

78’liler Girişimi Suruç’ta

78’liler Girişimi üyeleri, Suruç’ta meydana gelen patlamanın ardından bölgeye hareket etti. Bugün saat 13.00’de patlamanın meydana geldiği Amara Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapacak 78’liler Girişimi, ardından Kobani’ye hareket edecek.

78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, katliamın göstere göstere geldiğini belirterek “Kaymakamlıktan 20 genç insanın Kobani’ye geçişine izin alınabildi. İzni alan arkadaş bildirmek için olay mahalline gitmişti ki bomba patladı. Üç insan basın açıklaması yaptığında onlarca, bazen yüze yakın polis açıklamacıları adeta boğarcasına kuşatmaya alırken, 330 insanın basın açıklaması yaptığı, üstelik Kobani’ye gitmek gibi netameli bir konuda basın açıklaması yaparken ne hikmetse ortada polis yoktu. Bu oyun bize yabancı değildi: 1978 İstanbul Üniversitesi önündeki katliamdan biliyorduk biz bu oyunu” dedi.

Politikalar iflas etti

Can şunları söyledi: “İflas eden AKP politikalarıdır. Suriye rejimini yıkıp yerine Müslüman kardeşçi politikalar iflas etmiştir. Türkiye’de Kürtlerle çözüm, Suriye Kürtlerine ve Suriye halklarına IŞİD’çi ölüm politikaları iflas etmiştir. Gelinen noktada başta Urfa sınırı olmak üzere Suriye sınırımız delik deşik olmuş, Türkiye ciddi olarak Pakistanlaşma batağına sürüklenmiştir. Devrimciler ve devrimci halk güçleri ülkelerini, halklarını, değerlerini bu çağ dışı katiller sürüsüne karşı savunabilacak düzeye sahiptir. Tarih buna tanıktır.”

Dünya saldırıyı lanetledi

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, hiçbir gerekçenin sivilleri hedef almayı meşru gösteremeyeceğini bildirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, “İğrenç terör saldırısı karşısında Türk hükümeti ve Türk halkına dayanışmamızı ifade ediyoruz” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taziyelerini iletti. Putin, saldırıyı kınadığını ve terörizme karşı uluslararası toplumların koordineli olarak aktif bir şekilde çaba sarf etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, “Fransa, terörle mücadele işbirliğimizin bir kez daha önemini gösteren bu saldırı karşısında Türkiye’nin yanındadır” mesajını iletti. Almanya, İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları da saldırıyı kınadı.

Sarkisyan’dan başsağlığı

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Suruç saldırısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a başsağlığı mesajı gönderdi. Sarkisyan “Meydana gelen olayla ilgili başsağlığı dileklerimi kabul edin. Kurbanların yakınlarına güç ve kuvvet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler