İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, yereldeki sonuçların genel siyasete de yansıyacağını söyledi
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasında her iki partinin de partizanca davranmadığını belirterek,“Türkiye’deki bazı değerlerin yıpranmakta olduğu dönemde Ekrem Bey’in gösterdiği sağduyu insanların susadığı bir durumdu. Bunun sonucunu da sandıkta aldı.” dedi.
Yerel seçim sonuçlarının genel siyasete de yansıyacağını söyleyen Kavuncu, “31 Mart, Türk siyasetinin geleceği açısından taşların yerinden oynadığı bir seçimdir. Sonuç bu kadar netken elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi davranmak bu ülkeye 17 gün kaybettirdi. Sorumluluk taşıyan bir siyasi partinin bunu düşünerek hareket etmesi gerekirdi”diye konuştu. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Buğra Kavuncu şunları söyledi:
- Birçok il ve ilçede CHP ile ittifak yapıldı. İYİ Parti seçim sürecini nasıl geçirdi?
CHP ile partimiz bir ittifak kararı aldı. Biz hiçbir aşamada partizanca bir tutum sergilemedik. Görüşmeleri gerecek, işleri zorlaştıracak hiç bir girişimde bulunmadık. Hem biz hem de CHP sadece ülkenin menfaatine olacak kararlar aldık. Bu süreci ülke menfaatini ön planda tutacak şekilde değerlendirdik.
- Sizce İmamoğlu seçim dönemini nasıl yönetti?
Süreci çok doğru yönetti diyebilirim. Hal, davranış ve tavır olarak Ekrem Bey’le birbirimize benziyoruz. Kullandığı kucaklayıcı dil, stratejik olarak planlanmış bir şey değil kesinlikle. Kendisinin doğasında sevecen yaklaşım mevcut. Dost olmayı, samimiyeti çok önemseyen biri ve bunu siyasi zorunluluktan yapmıyor. İnsan olmanız yeterli İmamoğlu için. İdeolojiniz, ırkınız, dininiz, mezhebiniz ne olursa olsun bu kriterler onun sizi benimsemesi için asla bir kriter değil. Türkiye’deki bazı değerlerin yıpranmakta olduğu dönemde Ekrem Bey’in gösterdiği sağduyu insanların susadığı bir durumdu ve sandıkta da sonucunu aldı.
‘Bu takım işiydi’
- Peki CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile nasıl bir süreç yürüttünüz?
İşin analitik boyutunda çok emek harcandı. Arka planda çok planlı ve doğru hareket edildi. Özellikle ıslak imzalı sandık tutanaklarının temin edilmesi, veri girişinin şeffaf bir şekilde yapılması ve kamuoyu ile paylaşılması bizim bu sürece olan katkımızla organize edildi. Bu süreçte mevkidaşımla çok güzel bir ritim tutturduk. Canan Kaftancıoğlu, bizim desteğimizi alma konusunda çok şeffaf ve samimi oldu. Bizi de işin içine dahil edecek şekilde davrandı.
- AKP ve MHP’nin ilçe bazında yürüttüğü itiraz ve engellemeler için ne düşünüyorsunuz?
AKP’nin itiraz için yaptıkları açıklamaları anlamak da bir hüner gerektiriyor. Ama herkes hukuki hakkını kullanmalı. Bizim söylediğimiz şu: Usul ve esaslar var. Geçmişte bugüne ışık tutacak yaşanmış hadiseler, çok net görünen gerçekler. 1089 sandığın olduğu Maltepe’de kaç gün sayım sürdü. Bu sayımın bu kadar uzun süremesini kimseye anlatamazsınız. Israrla terminal sayısını artırmamak için itiraz ettiler. Sonuç bu kadar netken elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi davranmak bu ülkeye 17 gün kaybettirdi. Sorumluluk taşıyan bir siyasi partinin bunu düşünerek hareket etmesi gerekirdi.
- Peki bundan sonraki süreçte iktidar cephesinden nasıl bir hamle bekliyorsunuz?
AKP’nin yapacağı itiraz için hazırlanan dosyalarla alakalı hukuçuların söylediğine göre YSK’nin seçimleri iptal ettirmesi için somut bir gerekçe olmadığına dair bir kanaat var. Tabii sonuç yine YSK’den ve oradaki hakimlerden çıkacaktır. Hâkimlerin kendi bilgi birikimleri, önlerindeki yönetmelik ve vicdanlarına göre karar vermeliler. Artık bu saatten sonra da seçimin iptali yönünde bir karar çıkma olasılığını görmüyorum. En kısa süre içinde netleştirmeleri önemli. Ortada hukuki olarak seçimin iptalini gerektirecek neden yok.
- Genel anlamda yerel seçimlerin ülkeye nasıl bir yansıması oldu?
Önümüzdeki dönem Türk siyasetinde çok farklı gidişat görebiliriz. Cumhurbaşkanı da bunu söylüyor; “Davadan savrulanlar var. Bunları görüyoruz” diyor. Demek ki bir çözülme başlamış. Milli hasılanın yüzde 70’ini oluşturan büyükşehirler şu anda muhalefetin elinde. İktidar partisi elbette il ve ilçe kazandı ama bunların milli gelir içerisindeki payına baktığınız zaman yüzde 30-35 civarında kalıyor. 31 Mart’tan önce de bu tam tersiydi. Dolayısıyla bu önemli bir değişiklik. Yerel seçimin genel siyasete yansımadığını ifade etmek biraz naifce bir tutum olur. 31 Mart, Türk siyasetinin geleceği açısından taşların yerinden oynadığı bir seçimdir. Buna bağlı olarak bütün bu resimden İYİ Parti’yi çıkarın, 31 Mart seçimini bir kez daha düşünün. Ben İYİ Parti’nin çok güzel işler başardığını düşünüyorum. Biz taşları yerinden oynatan cesurlar hareketiyiz.
‘İttİfak sürecek’
- İmamoğlu ile yapacağınız çalışmalar var mı? Bunlar nelerdir?
Millet İttifakı’nın adayı olarak Ekrem İmamoğlu bizim de adayımız. İmamoğlu’nun başarısı bizi de başarımızdır. Bu nedenle ittifak sürecini sadece seçim öncesi olarak değerlendirmiyoruz. Seçimden sonra da bunu devam ettireceğiz. Belediye meclis üyelerimiz kendilerinin ve partimizin ölçüleriyle iyiyi, doğruyu tartarak hareket edecekler. Bu bırakın ittifakı İYİ Parti’nin adayı da olsa meclis üyelerimizden yine bunu isterim. Yanlış giden birşey görüldüğünde muhakkak seslerini çıkarmaları gereklidir. Yapacağı faaliyetlerle de belediye meclis üyelerimiz kendisine destek olmaya devam edecek.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama