Jane yakında evleniyor
Kırk yıllık İngiliz göçmeni, on yıldan beri benim yan komşum, ortak bahçelerimizde sohbet arkadaşım Liverpoollu Mr. Harold’u böyle bilmezdim; meğer dedikoduculuğu da varmış.
Sıra evlerden oluşan mahallemizin, benden sonraki 3. evin kapısını açıp kapayan, yalnız yaşayan Jane adlı genç kadın hakkında bir şeyler söyledi, şaşırdım, fakat hoşuma da gitmedi değil! Jane’nin bir süredir internetten kendisine eş aradığını anlattı; karısı Mrs. Thelma’dan işitmişmiş. Anlattıkları aslında dedikodu çıkarmak değildi, bir bakıma gerçeği anlatıyordu. Eş arayanların, hayırlı kısmet peşinde olanların bu salgından etkilendiğini söylüyordu; yalan da değil. Jane kendi halinde, sessiz sedasız, yalnız yaşayan, otuz yaşlarında sarışın bir genç kadın. Boyası kalkık, çabalama kaptan ben gidemem diyecek halde zor çalışan bir eski otomobili var, arka bahçelerimize ait otoparka getirip kendi kapı numarasını taşıyan elektrik bağlantısı direği önüne çekiyor.
Jane dalgın biri, buraların eksi 20-30 derecelerde gezinen buzlu havasında otomobilinin ısıtıcı bağlantısını takmayı unutup evine girdiğine şahidim. Böyle durumlarda, vazife edinip, dışarı çıkıyor ve bütün gece boyu motor bloku donmasın diye aracı elektriğe bağlıyorum; sevaptır. Jane’nin, ona seslenmezseniz selamı sabahı da eksiktir, içine kapalı bir kızcağız. Yaz aylarında bahçede küçük partiler verdiğimiz oldu, o zaman davet ediyordum, öylesine ürkek güvercin misali teşekkür edip kaçıyordu. Sadece bir defa ucundan kıyısından, hayalet gibi katıldı. Hakkında bir şey de bilmeyiz. Bir devlet dairesinde çalışıyor, orada ne yapar bilmem. Gidip geliyor, eve dönüşünde kuş yemi kadar birkaç alışveriş yapmış olup, torbasını ağır bir nevale taşır gibi sürükleyip kapısını açıyor. Perdeleri de her daim kapalıdır.
Fakat Mr. Harold’a göre ben yanılıyor, romancı gibi onun karakterine tuhaf huylar ekliyormuşum. Jane, ne vakittir bir eş arıyor, bir an önce evlenmek istiyormuş. Harold dedi ki bir yıldan beri, yani salgın başlamadan evvel pek ünlü bir eş bulma web sitesine kayıt olup orada bir delikanlıyla tanışmış. Düşündüm; bu web sitelerinin sunduğu adayları tek tek tanımaya kalksan dünyanın zamanını alır, ilk bulduğunu kısmet diye kabullenmeli insan.
Damat adayı Edmonton dışından, buraya 2 saat mesafedeki Red Deer kasabasından, eli iş tutar, efendi ve ahlaklı bir delikanlı; bunları nasıl öğrendi, şaşırdım. Demeye kalmadı, geçen cuma akşam saatlerinde Jane’nin kapısında, onun su kaynatan arabasına kıyasen lüks bir araba peyda oldu, genç bir erkek çıktı içinden, eli kolu dolu, onca şeyin arasına bir de çiçek buketi sıkıştırmış, kapıyı çaldı. Üst kat penceresinden seyrediyordum, kucaklaştılar, kapı kapandı; merakta kaldım. Mr. Harold diyor ki Jane bir yıldan beri sadece sanal ortamda bu çocukla yazışıyor, anlaşıyor, müstakbel bir koca olarak onu artık benimsiyormuş. Fakat genç adam, “Aman ha! Salgın var, bir araya nasıl gelinir, diyelim ki geldik, nasıl oturup sohbet ederiz!” diyesiymiş.
Böyle dediğini Mr. Harold herhalde uyduruyor, web sayfasına girip yazışmaları izlemedi ya; ajan mı bu! Cuma gecesi dediğin çabuk geçer, ardından cumartesi geldi, otoparkta üstünü kar kaplamış Jane’nin otomobili çevresinde genç bir adam gördük; dün çiçekle gelen delikanlı. Kar buz demedi, ellerini hohlaya puflaya ısıtıp kar küredi; ardından yeni akü almış bir yerden, değiştirdi. Sonra araç içinin dışarıdan bakınca fark ettiğim gibi çöp tenekesine dönmüş kirliliğini temizledi, arabayı çalıştırdı, direksiyona geçip biraz hareket ettirecekti ki bir de ne görsün, arka lastik güm! Zavallım onu da değiştirip, stepneyi taktı. Bütün bunlar olurken, otoparka bakan mutfak penceresinde, üstünde çiçek desenli pijaması, elinde kahve fincanıyla Jane’i mutlu gördüm.
ÇÖPÇATANLIK SİTELERİ...
Eskiden bende böyle dedikoduculuk hiç yoktu, eyvah ki, Mr. Harold’dan bulaştı. Jane bu alanda yalnız değildir. 38 milyon nüfuslu Kanada’nın resmi istatistik dairesine göre 14 milyon 200 bin bekârı var; neredeyse yüzde 30’u. Bunca bekârın yüzde 36’sı online buluşma sitelerinden çöpçatanlık rica ediyor. Web sayfalarında eş arayanların tamamını ciddiye almamak lazım, fakat istatistik böyle düşünmez. Zira geçici hatta bir kerelik ilişki peşinde olanları, meraktan bu işe kalkışanları yahut evliyken kaçamak yapmak isteyen gibilerini de dikkate alırsanız, yine de şöyle böyle 3-5 milyon bekâr ciddi ciddi eşini buradan bulmak istiyor diyebiliriz. İnternette eş avcılarının yüzde 68’i erkekmiş.
2020 yılında Jane gibi Kanadalı bekârların bu sitelere ödediği para dudak uçuklatıyor: 8 milyar dolar. Tabii web sayfalarının ciddileri var, adaylara öyle sorular soruluyor ki onlara kül yutturamazsınız. Ciddi ciddi yuva kurmak isteyenleri ötekilerinden hemen ayırıp niyetlerini anlıyor. Öte yandan, bu evlilik sitelerinin çeşitli din ve mezheplere göre eş arayanlara, eşcinsel evlilik veya beraberlik isteyenlere, yaş, meslek grubu, hatta siyasal düşünce biçimlerine göre çeşitlilik kazandığını söylemeliyiz. Mr. Harold, Jane’nin hangi siteden bu delikanlıyı bulduğunu bilemedi, gazeteciliğin “Ne-nerede-nasıl-ne zaman!” sorularını sormayı bilmiyor tabii. Onun dedikodu sermayesi bu kadar.
Öyle böyle derken, bakmışsınız, Jane de evlenmiş, “gelin çıkmış evinden hem sonra nikâhta keramet vardır, bakarsınız sever, sevilir; bir yastıkta kocarlar...”
Dedikoducu olamadıysam da haminneler, babaanneler, anneanneler gibi lakırdı da etmez değilim hani..
senolasenola@gmail.com
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Colani’nin arabası
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!