Kazdağları evleri oldu

Siyanürlü altın arayan firmanın alandan çıkmaması ve faaliyetlerini durdurmamasının ardından Türkiye’nin birçok ilinden gelen çevreciler “Su ve Vicdan Nöbeti” tutmaya karar verdi. Bölgede çadır kuran çevrecilerin mücadelesi 1 yıldır devam ediyor. Aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 50’ye yakın çevreci 1 yıldır devam eden çevre mücadelelerini, neler yaptıklarını ve daha ne kadar kalacaklarını anlattı.

KEREM BATUMLU: ÖNCE SİNCAPLAR

‘‘Benim için bu mücadele Kaz Dağları yerelinde bir şey değil. Önce sincaplar ölecek, sonra pazardaki meyveler zehirlenecek, en sonunda da o siyanür herkesin musluğundan akacak.”

ELİF BAŞARAN: RUHSAT İPTAL OLSUN

‘‘Kamuoyu baskısı ve nöbetin varlığı ruhsatın yenilenmemesine yol açtı fakat yenilenmemesi yetmez ruhsatın iptal olması ve alanın rehabilite edilmesini istiyoruz. Köklerinden koparılan ağaçlar tekrar yeşerinceye,  canlılar evlerinde huzurla yeniden yaşamaya başlayınca dek bu nöbeti sürdüreceğiz.”

SERKAN KABAK: İKLİMİ SAVUNUYORUZ

‘‘Bir yılı aşkın süredir Kaz Dağları nöbetimiz tüm baskı, gözaltı ve para cezalarına rağmen kararlılıkla devam ediyor. Yaşamı, iklimi savunuyoruz. Alamos Gold’un bir faaliyet yürütüp yürütmediğini gözlemlemekle beraber, tahliye edilmesi için gerek idari gerekse hukuki başvurularımızı yapıyoruz.”

FERZAN AKTAŞ: REHABİLİTE EDİLMELİ

‘‘Henüz başarıya ulaştık demek için 10 aydır ruhsatsız ve hukuka aykırı şekilde hala proje alanını işgal eden şirketin tahliye edilmesi ve tahrip ettikleri alanın ekolojik yöntemlerle rehabilite edilmesi gerekiyor. Nöbet o zaman başarıya ulaşmış olacak.”

MELİS TANITAN: YILDIRAMAZLAR

‘‘Önce itibarsızlaştırmaya yönelik girişimler oldu, bunlar sonuç vermeyince para cezalarıyla yıldırmaya çalışmayı denediler. Bu baskılar yaşamı savunan bizleri mücadele etmekten vazgeçirmiyor.”

KAAN MERİÇ: BİZDEN KORKUYORLAR

‘‘Direngen tavrımızla iktidar destekli, 10 milyar dolarlık bir şirketi 1 yıl durdurarak yaklaşık 1 milyar dolar zarara uğrattık. Bizden ve gücümüzden korkuyorlar. Bu dayanışma ve direnç artarsa sağduyunun sesi hakim olacak.”