Kendini evde bırakmak

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi ve Kaos GL Derneği, bu yıl beşincisi yapılan “Türkiye’de İstihdamda LGBTİ+’ların Durumu Araştırması”nın sonuçlarını 10 Aralık (dün) İnsan Hakları Günü’nde açıkladı.

Kendini evde bırakmak
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.12.2019 - 02:00

2015 yılındaki yapılan ilk araştırmadan bu yana çalışmada yer alan Prof. Dr. Melek Göregenli’ye göre heteroseksüel olmayanlar iş bulabilmek için kimliklerini saklamak zorundalar. “İnsanlar cinsel yönelimini, cinsiyet kimliğini evde bırakıp işe gidiyorlar. Bunu kendi cinsiyet kimliğiyle rahatça yaşayan birinin hayal etmesi çok zor. Sürekli olarak, karşınızda sizinle ilgili açık olmaya zorlayan, imalarla, şakalarla sıkıştıran bir çalışma ortamı var. Bu bir organınızı evde bırakmak gibi bir şey değil, başka bir beden giyinip işe gidiyorsunuz..” 

“Bu araştırmaya katılanların yaşları 18-35. Bu mantıksız. 35’ten sonra işten mi çıkıyorlar ya da cinsel yönelimlerini mi değiştiriyorlar? İş hayatında araştırmadakinden çok daha büyük oranlarda heteroseksüel olmayan insan olduğunu düşünüyorum. Ayrımcılık algısı ya da nefret söylemi algısı konusunda verilen cevaplara baktığımızda da düşük oranlar görüyoruz, çünkü insanların neyi ayrımcılık olarak değerlendirdiği de çok önemli. Bu düşük oranlar, ayrımcılığın bu oranlarda olduğunu göstermiyor, çok daha yaygın aslında. Dışlanan, damgalanan bir kimliğe mensup birisi olarak kamuda iş bulabilmek büyük bir şey. O kadar azla yetiniyorsunuz ki... O yüzden bu oranların çok daha yüksek olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Raporun en önemli bölümü, katılımcıların açık uçlu sorulara verdikleri yanıtlar, sayılar bize bir şey söylüyor ama çok kuru, o deneyimin kendisi daha önemli.” 

TANIKLIKLAR

“İş görüşmemde kız arkadaşım olmadığı için ibne yakıştırması yapıldı. Görüşmeyi sonlandırıp oradan ayrıldım. Ayrımcı ve hoş olmayan bir tutumdu.” (Hukuk alanında çalışan gay erkek); “Sürekli beni izliyorlar veya o gün ne giydiysem bir erkek böyle giymez diyorlar.” (Gıda sektöründe çalışan gay erkek); “LGBTİ+ birey olduğumu anladıkları an beni işe alamayacaklarını belirtiyorlar; bu nedenle gizli yaşamak zorunda kalıyorum.” (Kişisel bakım hizmetlerinde çalışan lezbiyen kadın). “Yöneticim tarafından yakın arkadaşıma ‘bu kişiyle çok beraber görünme, seni de gay zannederler’ gibi arkamdan ötekileştirme/fobi/dışlayıcı konuşmalara maruz kaldım.” (Sağlık sektöründe çalışan gay erkek) 

‘Kaos GL Akademik ve Kültürel Çalışmalar Program Koordinatörü Aylime Aslı Demir yapılan araştırmaların neden önemli olduğunu anlattı: “Ardahan’da bir proje yönetimi eğitimine katılmıştık ve ekip çalışması üzerine konuşuyoruz, birbirimize ayrımcılık uygulamadan nasıl hareket ederiz diye. Başlıklardan bir tanesi de LGBTİ+’lar üzerineydi, katılımcılardan biri ‘Hocam gerçekten Ardahan’da eşcinsel yok ki, olduğu zaman konuşuruz, ama yok’ dedi. Gerçekten buna inanıyor, aslında bu çok yaygın bir kanı, herkesin hetero olduğuna inanıyorlar. 

ARAŞTIRMANIN KİMLİĞİ

“Türkiye’de Kamu Çalışanı Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu” ve “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu” başlıklı iki raporu, Prof. Dr. Melek Göregenli, Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, Dr. Reyda Ergün, Dr. Selma Değirmenci ve Doğancan Erkengel hazırladı. Raporların editörlüğünü ise Kasos GL İnsan Hakları Program Koordinatörü Murat Köylü üstlendi. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler