Kentlere 'Ülkücü A Takımı' planı
MHP lideri Devlet Bahçeli, dün seçim bildirgesini açıkladığı toplantıda “1 Kasım’da meclise 550 yerli ve milli vekil gönderin” çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı yerden yere vurup “en hakiki yerli ve milli biziz” mesajı verdi.
Milliyetçilik iddiası ve “terörle mücadele” kararlılığını “ülkücü milisler” çağrışımı yapan “kent timi” vaadiyle taçlandırdı. 7 Haziran sonrasında “savaş kabinesi” olarak anılan AKP-MHP koalisyonu için de kapıyı araladı.
HDP’nin seçim bildirgesinin açıklanmasından bir gün sonra bu kez MHP seçim bildirgesini izlemek için Arena Spor Salonu’ndayız. Haliyle bir tür “kültür şoku” içine giriliyor. Semboller, sloganlar, pankartlar iki ayrı kutbu, iki ayrı dünyayı işaret ediyor. Salonun her yerinden “Ankara ovası, bozkurtların yuvası”, “Manisa ovası bozkurtların yuvası” sloganları yükseliyor, yüksek rakımlı yerlerden pek ses yok! MHP’lilere göre “her yer ova” !
Salonda “Başbuğ”un fotoğrafları var, ama artık “Türkeş” soyadı yoktu. Bahçeli kürsüden “içimizden devşirdikleri” diye andı Tuğrul Türkeş’i. Listelere konmayan Meral Akşener de görünmüyordu. Coşku azdı. Şehitler nedeniyle “türküsüz, şarkısız, toysuz” bir tören olacağı anons edildi. “Yıkıma doğru” videosu seyredildikten sonra MHP lideri Devlet Bahçeli kürsüye çıktı. Bahçeli “şerefsiz”, “yalancı”, “karakter nakli yapılmış şahsiyet” gibi sözlerle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu yerden yere vurdu. “MHP’den sözde oy aşırmak için” başlatılan “millilik” tartışmasını “Şerefsizlerden ne milli, ne de yerli olur” diye noktaladı. Konuşmasının önemli bir bölümünü “süreç ihaneti”ne ayıran Bahçeli, Erdoğan’a “PKK’ye başkanlık karşılığında federasyon ümidi mi verdin” sorusunu yöneltti.
‘HDP’yi yok sayıyorum’
MHP’nin seçim bildirgesindeki en dikkat çekici noktalardan biri “kent timleri” kurulması vaadiydi. Bahçeli, “Teröristle, terörle mücadele eden vatandaşın ayrılması” gereği üzerinde de durdu. Bazı vatandaşların “devlete yardım için!” kendini terörle mücadeleye “memur hissetmesi” ya da “memur edilmesi”nin örneklerini yakın siyasi tarihimizdeki katliamlardan biliyoruz. Bahçeli kürsüde “gelenekten geleceğe köprü kurmak”tan sözederken, çok gerilere gitmeden yakın tarihte Keçiören’de terör estiren “A takımı”nı anımsadık. İlçeye kendilerine göre “nizam!” verip; içki içenlere, satanlara, parkta elele tutuşanlara müdahe eden ülkücülerin faaliyetleri belleklerde.
Bahçeli, 7 Haziran’dan sonra AKP ile koalisyon kapılarını kapatmıştı. En büyük anlaşmazlık “çözüm süreci”ydi. Bahçeli, 7 Haziran’dan bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm sürecini “buzdolabına kaldırmasını” yeterli görmemiş, buzdolabının toptan imhasından yana görünüyordu. Ancak dün yine de “HDP dışındaki her partiyle” -dolayısıyla AKP ile- koalisyon kapısını araladı. Bahçeli, 7 Haziran’dan sonra “HDP’yi yok sayıyorum. Mecliste o tarafı flu görüyorum” demişti. Arena’da dün AKP tarafına karşı daha “net” bir bakış ortaya koydu. 1 Kasım öncesinde, 7 Haziran’dan sonra “savaş kabinesi mi” yorumlarına yolaçan AKP-MHP koalisyonu senaryoları için güçlü bir mesaj verdi...
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması