Kılıçdaroğlu'ndan bayram mesajı (20.08.2018)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kurban Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kurban bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında "Bayramlar, Sevgili Peygamberimizin “Öksüz ve yetimleri koruyan, yoksulun yanında olan ve yoksulluğu yenmek için mücadele eden, yalan söylemeyen, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı önceleyen, adaletle yöneten” hayatını bizlere hatırlatır" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu mesajında, CHP'li Milletvekili Enis Berberoğlu ve CHP PM üyesi Eren Erdem'e de değinerek "Siyasi rehin olarak bir yılı aşkın süredir İstanbul Maltepe Cezaevi’nde tutulan Milletvekili Arkadaşım Sevgili Enis Berberoğlu’na selamlarımı büyük bir özlemle yolluyorum, kendisini kucaklıyorum. Sevgili Berberoğlu’yla çok yakında TBMM’nin çatısı altında yeniden buluşacağımıza inanıyorum. Parti Meclisi üyemiz Eren Erdem ile diğer tutuklu gazeteci, siyasetçi ve düşün insanları, bağımsızlığını kaybetmiş yargının hukuk dışı uygulamaları nedeniyle cezaevindeler; biliyor ve görüyorum ki arkadaşlarımızın önüne örülen bu hukuk ve akıl dışı tahkimatı kısa sürede aşacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun mesajı şöyle:
“Bayramlar, Sevgili Peygamberimizin “Öksüz ve yetimleri koruyan, yoksulun yanında olan ve yoksulluğu yenmek için mücadele eden, yalan söylemeyen, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı önceleyen, adaletle yöneten” hayatını bizlere hatırlatır.
O’nun için bayramlar “Yardımlaşmanın ve dayanışmanın, sulhun ve kardeşliğin, sevincin ve huzurun” özel günleridir. Bu bağlamda yılın diğer günlerinde de “Nasıl olmamız, davranmamız, hükmetmemiz” gerektiğinin kurallarını içerir bayram günleri. Ancak İslam dünyasının içinde bulunduğu tablo, bayramların maddi ve manevi ikliminin çok uzağında.
Dayanışma duygusundan uzaklaşmış, yoksulluk ve gelir dağılımı eşitsizliği kronikleşmiş, üstüne barut ve kan kokusu çökmüş, kendi aralarındaki anlaşmazlıkları kökleşmiş, demokrasinin ve insan haklarının evrensel kuralların uzağında bir İslam dünyası gerçeği duruyor önümüzde. Yurtlarından ayrılmak zorunda kalan milyonlarca Müslüman, demokratik ülkelerde yeni bir gelecek kurmanın peşinde; ülkelerinde kalmayı seçenler, yıllardır huzur içinde bir bayram kutlayamamış olmanın hüznünü yaşıyor.
İslam dünyasının bu üzüntü verici hali, büyük ölçüde ülkemiz için de geçerli. Türkiye, toplumun tüm kesimlerine yönelik eşit ekonomik imkanların olmadığı, “kayırmacı ve yandaşçı” uygulamalar nedeniyle adaletli bir ekonomik hayatın bulunmadığı, liyakat dışı uygulamalarla istihdam olanaklarının kısıtlandığı, bilimsel çağdaş, laik eğitimden ve bu eğitim anlayışının dayandığı “eğitimde fırsat eşitliği” ilkesinden uzaklaşıldığı, yoksulluğu yenmek değil, yoksulluğu yönetmek/büyütmek amaçlı programlarının öne çıktığı, topladığı vergilerin hesabını vatandaşına vermeyen, hakkındaki uluslararası yolsuzluk algısı güçlü, Medya Özgürlüğü ve Hukukun Üstünlüğü Endekslerinde son sıralarda bulunan bir ülkeye dönüşmüş durumda. Üstelik, toplumun dar gelirli grupları üzerindeki etkileri gün geçtikçe artacak olan bir krizle karşı karşıyayız. Kamuoyundaki algının aksine bu kriz tek başına bir ekonomik kriz değil, siyasal bir krizdir. Çünkü Türkiye yönetilememektedir, Türkiye savrulmaktadır.
Fakat ülkemizin bu savruluştan kurtuluşunun çaresi mevcuttur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, kurucusu olduğu ve kimsesizlerin kimsesi kıldığı Cumhuriyetimizin temellerini “Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti” harcıyla karmıştır; günümüz sorunlarının çözümünü sağlayacak itici güç bu harçtır. Üreten, adil bir şekilde paylaşan ve dünyada saygın Türkiye’ye ancak “Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti” anlayışıyla ulaşılabilir. Bu sayede, sadece bizlerin değil tüm yakın ve uzak İslam coğrafyasının da kaybettiği adalet ve huzurun geri dönüşü sağlanabilir.
Bu duygularla, siyasi rehin olarak bir yılı aşkın süredir İstanbul Maltepe Cezaevi’nde tutulan Milletvekili Arkadaşım Sevgili Enis Berberoğlu’na selamlarımı büyük bir özlemle yolluyorum, kendisini kucaklıyorum. Sevgili Berberoğlu’yla çok yakında TBMM’nin çatısı altında yeniden buluşacağımıza inanıyorum. Parti Meclisi üyemiz Eren Erdem ile diğer tutuklu gazeteci, siyasetçi ve düşün insanları, bağımsızlığını kaybetmiş yargının hukuk dışı uygulamaları nedeniyle cezaevindeler; biliyor ve görüyorum ki arkadaşlarımızın önüne örülen bu hukuk ve akıl dışı tahkimatı kısa sürede aşacağız.
Ulu Önder Atatürk, başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarını; FETÖ, PKK ve IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerinin saldırılarında ve bu terör örgütlerine karşı mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Acılarını bir ömür yüreklerinde taşıyacak şehit ailelerine Allah’tan sabır diliyor, bedenlerini bizler ve vatanımız için siper etmiş gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Kutsal topraklarda bulunan vatandaşlarımızın hac farizasının kabulünü diliyorum. İyi Bayramlar...”
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev