Kılıçdaroğlu'ndan çok sert hükümet ve İmralı açıklaması

CHP lideri 1 Kasım'da, 7 Haziran seçimlerine göre daha iyi bir sonuç hedeflediklerini söyleyerek, emanet oylara ilişkin, "Biz bir yardım kuruluşu değiliz. Partiliysek, inanıyorsak partimize gelip oy vereceğiz. Biz muhalefet partilerine özel bir tavır takınmıyoruz. Biz seçim barajına karşıyız, parlementonun meşruiyet alanını daraltıyor" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

Koalisyon görüşmelerinde eğitimi konuşmadık. İmam hatipleri kuran parti biziz, neden kapatalım. Görüşmelerde Davutoğlu'na ilk görüşmede söyledim, dış politika yanlış. Radikal grupların ülkeye girişini engelleyeceğiz. Esad'lı veya Esad'sız her türlü çözüme katkı sağlayacağız. Suriye konusunda atak olan Türkiye şimdi kapıda bekliyor. Biz dönem Ortadoğu'nun lideriyiz diye geziyorlardı, şimdi hiçbir yerde itibarları kalmadı. Davutoğlu'nun dediği değil; eğer bir konuda anlaşmazlık varsa dış politikadır. Eğitimde sorunumuz olmaz.

"KAYNAK YOK" ELEŞTİRİLERİ

Tüm sanayi kollarında ara eleman açığı var. Yaptığımız bütün vaatler kuruşu kuruşuna hesabı yapılan vaatlerdir. Düne kadar eleştiriyorlardı şimdi bizim beyannameyi kullanıyorlar. Programlarını açıkladılar, "işsizliği çözeceğiz" demediler. Eğitimi tam gün yapacağız. Çocuklara okulda yemek verilecek, aileye yük olmayacaklar. Okul aile birliği yasal statüye kavuşturacağız, söz hakları olacak.

TERÖR SORUNU

2002'de terör var mıydı? Yoktu. Nasıl oluştu, zaaflardan. Valiye yazıyorlar "terör örgütü şurada konuşlandı, operasyon yapacağız" izin vermiyorlar. Terör örgütü orada mahkeme kurdu, vergi dairesi kurdu. Hükümet daha önce "terörle mücadele yapmayın" diyordu. Siz bu anlayışla giderseniz çözülmez. "Ben bu sorunu çözeceğim" diyerek dürüs olacaksız, gizli bir ajandanız olmayacak. İmralı'ya vaatlerde bulundular. Ben bazı belgeleri gördüm. Halka bunları açıklayamıyorlar, altında eziliyorlar. Sorunu çözmeleri için kredi açtık, "sizin kredinize ihtiyacımız yok" dediler. Çözemedikleri için dönüp bizi suçlayacaklar, suçlayacak bir şey bulamıyorlar. Bu sorun onların dediği gibi üst akılla çözülmez. Bu sorun ortak akılla çözülür.

"PARALEL YAPI" İLE MÜCADELE

Devletin içinde ikinci bir paralel devlet olmaz. Eğer bir paralel devlet varsa bu kimin zamanında oldu? Biz iktidarda değildik. Yargı bağımsızlığını kaldırdıklarında ben "yapmayın" dedim. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni teslim etmişsiniz, "kandırıldık" diyorsunuz. Düne kadar kol kola gittikleri örgütü düşman ilan ettiler. Kandıran sorumlu oluyor, peki sen ne oluyorsun? Demokrasi gelecek medya üstündeki baskılar kalkacak. Bizim üzerinde durduğumuz konu şudur: Mücadele içinde olacaksanız, hukuk çerçevesinde yapacaksınız. Bizim cemaatle özel bir ilişkimiz zaten olamaz.

CHP'NİN OYLARI NEDEN ARTMIYOR?

"CHP'ye oy verebilirim" diyenlerin oranı yükseliyor. Bu oran yüzde 52'yi buluyor. Bizim son 2 seçimlerindeki çalışmalarımız kamuoyunda geniş yankı buluyor. Birden bire algıyı 100'de yüz değiştirmek mümkün olmuyor. Bize oy vermeyenlerle diyalog kurmakta çok gecikmişiz. CHP'ye hiç oy çıkmayan köye gittim seçimde 2 oy çıktı. Geçmişte CHP'ye farklı bir algı vardı. Gerçekçi olalım bu algıyı oluşturan da bizdik. Yürüyüş yapmakla oy alınmıyor. Gidip konuşacaksınız. Din ve inanç üzerinden siyaset yapılıyor, bu da toplumu kutuplaştırıyor. İbadet Allah için yapılır, nasıl siyaset için yapılır? Kimlik siyaseti de yanlış, etnik kimlik konu olamaz.

'EMANET OYLAR'

Biz bir yardım kuruluşu değiliz. Partiliysek, inanıyorsak partimize gelip oy vereceğiz. Biz muhalefet partilerine özel bir tavır takınmıyoruz. Biz seçim barajına karşıyız, parlementonun meşruiyet alanını daraltıyor. İşte bu demokrasinin katledilmesi demek. Bütün siyasi partilerin teröre karşı net tavır koyması lazım. AKP'nin IŞİD'e karşı, HDP'nin ise PKK'ya karşı çok net tavır takınması lazım. "Ama, fakat, lakin" bunların hiçbir önemi olamaz. Terör kimden gelirse gelsin karşıyız.

ANKARA KATLİAMI

IŞİD konusunda açık ve net AKP'yi suçluyorum. Bütün olayların tamamından AKP'nin haberi vardı. Maraş olaylarında içişleri bakanı CHP'liydi istifa etti. Ben sayın Davutoğlu'na söyledim "bu iki bakanın istifa etmesi lazım, etmiyorlarsa sizin azletmeniz lazım" dedim.

1 KASIM SEÇİMLERİ

Kendi açımızdan daha iyi şeyler olacağını düşünüyoruz. Olmazsa da hiçbir şeyden kaçınmayacağız. Biz "önce Türkiye" diyoruz. Sayın Davutoğlu'na son görüşmede şunu söyledim "Siyaset kurumu çözüm üretmiyor algısı, toplumda yayılmaya başladı" bunun önüne geçmemiz lazım" dedim.