Kitap Fuarı'nda 'Cumhuriyet' protestosu: Teslim olmadık, olmayacağız
TÜYAP'da gerçekleştirilen Kitap Fuarı'ndaki Cumhuriyet Kitapları standı önünde, Cumhuriyet'i susturma operasyonu ve gazetecilerin tutuklanması protesto edildi.
TÜYAP'taki Kitap Fuarı'nda yer alan Cumhuriyet Kitapları standı önünde, Cumhuriyet gazetesini susturma operasyonu ve gazetecilerin tutuklanması protesto edildi.
Gazeteciler adına açıklamayı Mehveş Evin okudu. "Bugün, basın özgürlüğüne inanan ve sonuna kadar savunan "Ben Gazeteciyim" insiyatifi olarak buradayız, ama maalesef çok eksiğiz. bu eksikliğin sebebi, son olarak Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerine yönelik yürütülen soruşturma ve tutuklamalar. Şu anda Cumhuriyet gazetesinden 10 arkadaşımız demir parmaklıkların ardında" diyen Evin, "Vakıf yöneticileriyle birlikte gazetenin yayın yönetmeni Murat Sabuncu başta olmak üzere, yazar Güray Öz, Kadri Gürsel gibi yazarlar, karikatürist Musa Kart, kitap ekinin editörü Turhan Günay da silivri hapishanesinde" ifadelerini kullandı.
"Düşünün, burada, Türkiye'nin en büyük kitap fuarı organizasyonundayız fakat ülkenin en önemli gazetelerinden birinin kitap editörü bile tutuklu!" diyen Evin şu ifadeleri kullandı:
Ne yazık ki basın özgürlüğüne yönelik akıl almaz müdahaleler, Cumhuriyet gazetesiyle sınırlı değil. Bugün en az 125 gazeteci ve yazar tutuklu. Bu bir dünya rekoru. Üstelik bu gazeteci ve yazarların büyük çoğunluğu için hazırlanmış bir iddianame dahi yok. Bir kısmı neyle suçlandığını dahi bilmiyor, adil yargılanma hakkından da mahrum bırakılıyorlar.
Hemen hemen hepsi, yaptıkları haber, yazdıkları yazı, bir televizyon programında söyledikleri sözler, ya da eleştirel bir yayında çalıştıkları için tutuklandı. Yazar Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay için ağırlaştırılmış müebbet gibi akıl almaz cezalar telaffuz ediliyor. Basın özgürlüğünden yana tavır koyan, nöbetçi yayın yönetmenliği gibi sembolik dayanışma örnekleri sergileyen meslektaşlarımız da hapis istemiyle yargılanıyor. Aydın Engin'in 'ortaçağ karanlığına doğru gidiyoruz' diye nitelediği günlerdeyiz.
OHAL ile birlikte en az 160 medya kapatıldı. Binlerce gazeteci işsiz kaldı. Yetmezmiş gibi basın kartları iptal ediliyor, pasaportlarına el konuyor. Eşler bile bu muameleden payını alıyor.
Geçen hafta kapatılan ve faaliyetleri askıya alınan yüzlerce derneğin arasında, dokuz8haber gibi yurttaş haberciliğini başlatan denekler de var, diyarbakır merkezli özgür gazeteciler cemiyeti de. Sosyal medya engelleniyor, bağımsız gazeteciliğin kalan son yürekli temsilcileri köşeye sıkıştırılıyor. Bu kapatmaların, baskıların, tutuklamaların tümü, basın özgürlüğüne yönelik ağır ihlaller. böylesine geniş bir çerçevede tutulan, keyfi uygulanan hukukla demokrasiden bahsedilemez.
Demokrasinin olmadığı bir ülkede ne yayın özgürlüğü olur, ne de temel hak ve hürriyetler...
Bizler, basın özgürlüğünü kişisel özgürlüklerimiz için değil, herşeyden evvel halkın haber alma hakkı için savunuyoruz. İşte bu yüzden, hem tutuklu meslektaşlarımızla, hem kapatılan ve baskılanan yayınlarla dayanışıyoruz, dayanışmaya da devam edeceğiz. Biliyoruz ki birarada, kol kola durursak güçlüyüz. Tutuklu gazeteci ve yazarların bir an evvel serbest bırakılmasını, basının üzerindeki baskıların derhal sonlandırılmasını talep ediyoruz. Hepinizi dayanışmaya ve bu sesi yükseltmeye çağırıyoruz. Teslim olmadık, teslim olmayacağız!"
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!