Küba Devrimi sürüyor

Küba'nın Türkiye Büyükelçisi Alberto Gonzalez Casals, "Yabancı sermayeyi halkımızın refahı ve iş alanı için davet ediyoruz ancak karşılığında topraklarımızı satmıyor, sosyalist ilkelerimizden ödün vermiyoruz" dedi.

Yayınlanma: 08.10.2015 - 13:36
Abone Ol google-news

Jose Marti Küba Dostluk Derneği İzmir Şubesi tarafından düzenlenen "Yeni Dönemde Küba'yla Dayanışmanın Önemi'  paneli için İzmir'e gelen Casalas, ülkesindeki yeni gelişmeleri değerlendirdi.

Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelde Jose Marti Uluslararası Dayanışma Komitesi Başkan Yardımcısı Javier Salado Villacin ve komite üyesi Beatriz Santamaria da yer alırken,  söyleşinin ardından Casalas,  ABD ile ilişkilerde 'güncelleme' ve 'normalleşme' farkındalığına dikkat çekti.

İlişkiler normalleşmeli

Büyükelçi Casals,”Bir komşunuz var. Size yıllardan beri ambargo, uyguluyor, suikastlar yapıyor, tehdit ediyor, dünyadan soyutlamak için uğraşıyor. Günün birinde geliyor ve sizinle barışmak istiyor. Siz iyi bir insan olarak buna 'hayır' der misiniz? olumsuz karşılar mısınız? Evet dersiniz. Ancak arka planda sizi ele geçirme planı da olduğunu bilirsiniz. Bizim bakış açımız da bu. “

ABD ile ilişkilerin güncelleştirilmesi ve normalleşmesi arasında fark olduğunu söyleyen ve 4 temel kıstasları olduğunu belirten Casals bu ölçütleri şöyle sıraladı:

"Birinci olarak ilişkilerin önündeki siyasi, ekonomik ve sosyal engellerin ortadan kaldırılması gerekiyor. İkincisi ABD'nin Guantanoma üssünü kapatması, üçüncüsü Küba halkı ve devletine karşı tezgahlara son verilmesidir. Son alarak ve 56 yılı aşkın ambargo nedeniyle 50 bine yakın yurttaşımız yaşamını yitirdi. Fidel Castro'ya karşı 600 üzerinde suikast girişimi oldu. Ambargodan zarar gören Küba halkına tazminat ödenmesi gerekiyor.”

Yasal olarak Küba'nın ABD ile ürün ithalatı ve ihracatı yapmasının bugün de engellendiğini belirten Casals, ülkesinin uluslararası ticari aktivitelerde Amerikan doları kullanamadığı gibi, üçüncü ülkelerin bankalarında dolar hesabı açmadığını vurguladı.

Küba Devrimi sürüyor

Yeni dönem olarak adlandırılan yabancı sermaye ve serbest bölge açılımlarına da değinen Casals, bu yeni dönemin kapitalizme geçiş veya dönüş değil, Küba Devrimi'nin yeni bir aşaması olduğunu belirtti. Günümüzün küreselleşen dünyasında yabancı sermayeye Kübalıların yaşam kalitelerini yükseltme ve mutluluğu için gereksinme duyduklarını belirten Cabas konuşmasını şöyle sürdürdü.

"Turizm ülkemizin can damarlarından biri. Dünyada neredeyse” kapitalizm gelmeden Küba'yı görün” deyimi yerleşti. Her iki kişiden birisinin turist olduğu ülkemizde yeterli yatak sayısı yok. Bunun için yabancı sermaye gereksinimiz var. Diğer küreselleşme politikalarından farklı olarak ülkemizin toprağını satmıyoruz, insanımızı köle durumuna düşürmüyoruz. Yabancı sermayeye diyoruzki gelin oteller kurun 5-10-15 yıl süreyle işletin, ancak sonra bizim olacak. Bu süre içinde de bu işletmelerde yüzde 51, devletin payı olacak. Bu amaçla aralarında Türk lerinde bulunduğu bir çok yabancı inşaat sektör temsilcileriyle görüşüyoruz. Ülkemizdeki modern olmayan teknoloji nedeniyle Turizm, bio teknoloji, tarım, elektronik alanında gerekli atılımları yapamıyoruz, pek çok ürünü üretemiyoruz. Bu alan da yeni teknolojiye gereksiniz var. İşte bu nedenle yabancı sermaye gelsin diyoruz. Yoksa ülkemizi, topraklarını, emeğimizi gelip sömürsünler diye değil."

Jose Marti Uluslararası Dayanışma Komitesi BaşkanYardımcısı Javier Salado Villacin konuşmasında Küba Devrimi'nin uluslarası dayanışma sayesinde bugünlere ulaştığını belirterek, ” Yeni dönemde de uluslar arası dayanışma ağını büyütmek, desteklemek gerekiyor” dedi.

Komite Üyesi Beatriz Santamaria da, Küba'da sosyalist uygulamalardan örnekler vererek, eğitim, sağlık,hukuk,  iş alanında gerek ülke gerekse uluslar arası dayanışma alanında katkılarından örnekler verdi. Türkiye'de Küba'daki ilaçların üretimi için de işbirliği aşamasında olduklarını belirtti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler