Mehmet Bedri Gültekin Vatan Partisi'nden istifa etti

Vatan Partisi'nin önemli isimlerinden Mehmet Bedri Gültekin, 4 Ekim 2020 günü kendisinin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini, hakkındaki soruşturma sürecinin bir "komediye" dönüştüğünü söyleyerek Vatan Partisi'nden istifa ettiğini duyurdu.

Mehmet Bedri Gültekin Vatan Partisi'nden istifa etti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.01.2021 - 09:08

Gültekin kişisel internet sitesinden yaptığı açıklamayla Vatan Partisi'nden istifa ettiğini duyurdu. 4 Ekim 2020 günü ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini açıklayan Gültekin, soruşturma sürecinin bir "komediye" döndüğünü belirtti. Mehmet Bedri Gültekin yaptığı açıklamada soruşturma sürecini şöyle aktardı:

"4 Ekim 2020 günü toplanan Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu tarafından kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildim. Merkez Disiplin Kurulu 12 Ocak 2021 günü yaptığı toplantıda MKK’nın kesin ihraç talebini reddetti. Dört üye, Genel Başkan’ın Disiplin Kurulu’na verilmesi için yaptığım başvurudan dolayı kınama cezası yönünde, kalan üç üye de 'kesin ihraç' değil, 'bir yıl geçici çıkarma' yönünde oy kullandı. Bu gelişme üzerine 16 ve 17 Ocak tarihlerinde toplanan Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Karar Kurulu toplantılarında yaşananlar ise herhalde dünya siyasi partiler tarihinde örneği olmayan ibret verici bir durum olmuştur. Bu toplantılarda adeta, 'Bir siyasi parti nasıl intihar eder' olayını canlı olarak yaşadık. Merkez Yürütme Kurulu, 16 Ocak günü yaptığı toplantıda, kesin ihraç talebini ret eden Merkez Disiplin Kurulu’nun yedi üyesinden altısını, 'üyelik haklarını askıya alarak tedbirli olarak Merkez Disiplin Kurulu’na sevk etme' kararı aldı. Tabi ortada MDK kalmayacağı için, ancak Mayıs ayında toplanacak olan Parti Kurultayı’nda seçilecek yeni MDK, dosyaya bakabilecek! Merkez Yürütme Kurulu verdiği kararda ayrıca, Merkez Disiplin Kurulu’nun Mehmet Bedri Gültekin hakkında verdiği kararı 'tanımayacağını' da ilan etti.  Merkez Yürütme Kurulu’nun kararının gerekçesi, MDK’nın; özel durumundan dolayı toplantıya katılmayan bir asil üyeden boşalan yere, birinci yedek üye olan Gönül Güçlü Yurtçiçek yerine ikinci yedek üye olan Alper Yaldır’ı çağırmış olmasıdır. Çünkü Gönül Güçlü Yurtçiçek, bundan iki buçuk yıl önce Mehmet Bedri Gültekin’in Partideki Genel Saymanlık görevinden istifa ederken Genel Başkana verdiği raporda; “Partide yönetici görevlerde bulunamaz, mali konularda görev verilmesi ise Parti için sakıncalar yaratacaktır” ifadelerini kullandığı Genel Sayman Yardımcısı Bayram Yurtçiçek’in eşidir. Merkez Disiplin Kurulu, bu gibi durumlarda uygulanan çok temel bir hukuk kuralını göz önüne alarak Gönül Güçlü Yurtçiçek’i değil, sıradaki ikinci yedek üyeyi toplantıya çağırmıştır. Hemen ardından toplanan ve ertesi gün de görüşmelerini sürdüren Merkez Karar Kurulu’nda Mehmet Bedri Gültekin’e karşı bir linç operasyonu yürütülmüş, Merkez Disiplin Kurulu üyeleri de Genel Başkan Doğu Perinçek tarafından adeta bir engizisyon sorgulamasına tabi tutulmuş, dört üye özür dileyerek yanlış yaptıklarını söylemiş, kararın yeniden görüşülmesi için başvuru olursa, Gönül Güçlü Yurtçiçek’i toplantıya alarak yeni bir karar vereceklerini söylemişlerdir.

Bunun üzerine Merkez Karar Kurulu; MDK’nın; Gönül G. Yurtçiçek’in de katılacağı yeni bir toplantı yapmasını, Mehmet Bedri Gültekin hakkında verilen kararı gözden geçirmesini ve MDK üyelerinin disipline sevk edilip edilmeyeceklerinin ise verecekleri kararı gördükten sonra ele alınacağını oyladı ve kabul etti. Kurultay sürecinde olan ve yanlış çizginin temsilcisi olduğu iddia edilen Mehmet Bedri Gültekin’in Parti organlarında yazması, televizyona çıkması, örgüt toplantılarına katılması, görev verilmesi; Genel Başkan talimatıyla iki yılı aşkın süredir yasaklanmıştır.

Son örnek 17 Ocak tarihli MKK toplantısında yaşandı. MDK üyesi Mustafa Güleç yaptığımız görüşmede benim Genel Başkan ile ilgili olarak 'Doğu Perinçek’in son yıllarda bütün söyledikleri, ayrıca bir açıklama yapmayı gerektiriyor' şeklindeki sözlerimi nakletti. Aradan beş dakika geçmeden Doğu Perinçek, benim Mustafa Güleç’e; 'Mehmet Bedri Gültekin, Partinin son yıllardaki bütün uygulamalarının yanlış olduğunu söylemiş. Kendi ağzıyla Parti’ye karşı olduğunu itiraf etmiş' dediğimi söyledi. Birinci derece yakını olan Bayram Yurtçiçek’in durumundan dolayı Gönül Güçlü Yurtçiçek’in, adeta talimatla MDK toplantısına katılacak olmasının, ihraç kararının emirle MDK’ya kabul ettirilmesinden başka bir anlamı yoktur. Merkez Disiplin Kurulu, Partinin yargı kurumudur. Genel Kurultay tarafından seçilir. Sadece Kurultaya karşı sorumludur.  Burada görev yapan üyeler, Parti tüzüğü gereği, başka herhangi bir Parti organında görev alamazlar. Yani Merkez Disiplin Kurulu ve diğer disiplin kurulları, Parti yönetimlerinden bağımsızdır. Parti tüzük ve programı çerçevesinde alacağı kararlar bütün Partiyi bağlar. Genel Başkanı da Merkez Karar Kurulu’nu da bağlar. Merkez Disiplin Kurulu’nun, Genel Kurultay dışında hiçbir organa karşı sorumlu olamayacağı şeklindeki tüzük hükmü çiğnenmiştir, Genel Başkan ve onunla birlikte hareket eden MYK üyeleri, rahatlıkla 'MDK kararını tanımıyoruz ve adeta ‘bu Kurulu lağvediyoruz’ diyebilmişlerdir. MKK da bu tavrı benimsemiştir. Bütün bu yaşananların ortaya koyduğu gerçek şudur: Doğu Perinçek’in başkanlığında MKK, hukuk tanımadığını ilan etmiştir. Merkez Disiplin Kurulu, Genel Başkan’dan emir alan bir konuma düşürülmüştür. Vereceği karar adeta kendisine dikte ettirilmiştir. MDK üyeleri Genel Başkan’ın ve MKK’nın iradesine boyun eğeceklerini söylemişlerdir.

 Bu komediye artık bir son vermek gerekiyor. Vatan Partisi’nden istifa ediyorum."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler