Mehmet Sinan Kuran’ın Anna Laudel’de ziyaretçiyle buluşan ‘Posthumous’ sergisi uzatıldı

Farklı disiplinlerde çalışmalar yapan Mehmet Sinan Kuran’ın Anna Laudel’de geçen haziran ayında açılan “Posthumous” isim kişisel sergisi, 13 Eylül'e kadar uzatıldı.

Mehmet Sinan Kuran’ın Anna Laudel’de ziyaretçiyle buluşan ‘Posthumous’ sergisi uzatıldı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.08.2020 - 15:16

Galerinin üç katına yayılan kapsamlı sergide sanatçının farklı türlerde ürettiği yeni ve son dönem üretimlerinin yanı sıra, Art Shop bölümünde bu sergiye özel limitli sayıda tasarladığı, ulaşılabilir, farklı malzemelerde tasarımlar, aksesuarlar, röprodüksiyonlar ve seramik çalışmaları yer alıyor.

'BİRLİKLE OLMAYI' HATIRLAMAK

Sanatçının, insanların farklı davranması ve düşünmesi gerektiği fikrinden yola çıkarak tasarladığı "Posthumous" sergisi, 'birliktelik' kavramı etrafında şekilleniyor.

Sergiye adını veren Latince kelime posthumous 'öldükten sonra gerçekleşen' anlamına geliyor ve bununla Kuran ziyaretçilere, hala hayattayken birlikte olmayı, eskisinden daha duyarlı olmayı ve yeni şeyler öğrenmemiz gerektiğini hatırlatmayı amaçlıyor.

Bir yandan dünya solarken, kaynaklar yavaş yavaş tükenirken, birlikte ve bir olmanın öneminin altını çizen Kuran; aklın olanaklarını, objeler ve kişiler arasında bağlantılarını ve imgenin sınırlarını derinleştiriyor. Bu anlayışla son yıllarda gençlerle birlikte ticari kaygı gütmeden çalışmalar yapan Kuran, onlarla birlikte üretiyor, çoğaltıyor ve kolektif bilinci yaymanın yollarını arıyor.

'POSTHUMOUS'UN ÜÇ EVRESİ

Galerinin üç katında yer alan "Posthumous", üç evreden oluşuyor; Deve, Aslan, Çocuk.

Masum çocukların alanı olan üçüncü evreden dünyaya seslenen Kuran, iyi ve kötü ayrımı olmadan, sadece olumlu ya da olumsuz olana odaklanmadan birlikte olabilmenin önemini vurguluyor.

BİRİNCİ EVRE: DEVE

Sanatçı, birinci evrede insanın sırtında olan korku, yalnızlık, ölüm, bilgi ve deneyim gibi varoluşsal yükler görünür kılıyor. Topluma ait olmak için insanın sırtlandığı yüklerin hissedildiği bu evrede sisteme olan itaate vurgu yapılıyor.

İKİNCİ EVRE: ASLAN

Sanatçı, ikinci evrede ise mevcut değerleri ve engelleri yıkmadan özgürlüğün sağlanamayacağını işliyor. Bu noktada içten gelen bilginin ve dürtünün, başkalarına aktarılmasının önemi görünüyor.

ÜÇÜNCÜ EVRE: ÇOCUK

Son ve üçüncü evre, henüz bir tecrübesi olmayan, zaferle ve sistemlerle ilgilenmeyen masum çocukların oyun alanı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler