'Mesajı aldık, seni halen başkan yaptırmayacağız'
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Mersin mitinginde konuştu.
Mersin'de yaklaşık 30 bin kişinin toplandığı, çevredeki bazı binalara Türk bayraklarının da asıldığı miting alanında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş, partililerin diğer parti mensuplarına kardeşce bakmalarını istedi. Demirtaş, "Mersin ve Adana'da öylesine bir zaman ve yerler seçilmiş ki, Allah korusun adaylarımızın ve parti üst düzey yönetimimizin cenazelerini çıkarmak istediler oradan. Bugünkü saldırılar büyük bir katliam girişimiydi. Allah korudu, Allah izin vermeyince olmuyor. Bugün Adana ve Mersin'den çok sayıda cenaze çıkmadı. Hedefleri buydu. Yani Türk'ü Kürt'e, Kürt'ü Türk'e düşman edebilmek."
Halka geçmiş olsun, yaralılara da acil şifalar dilediğini belirten Demirtaş, bu tür tehlikelere karşı daha önce dikkat çektiğini hatırlattı. Demirtaş, şunları söyledi:
"Bütün partililerimize, Adana ve Mersin halkına geçmiş olsun diyor, yaralılara acil şifalar diliyorum. Aslında seçim kampanyası daha başlamadan, daha bizler alanlara çıkmadan bu tür tehlikelere dikkat çekmiştik. Öncelikle bugüne kadar 66 yerde partimize dönük çirkince saldırılar yapıldı. Fakat Ağrı Diyadin'de büyük bir provokasyon yapmak istediler. Diyadin'de şunu yapmaya çalıştılar. Bu ülkenin çocuklarını, askerleri. Her biri bizim kardeşimiz. Arasında Mersinli var, Kardenizli, Trakyalı, Ardahanlı, Konyalı var. Her birini ölüme sürdüler ve mümkünse Türkiye'nin her bölgesine cenze göndermek istediler. Oradan amaçladıkları şey büyük bir şiddet ortamı yaratarak, büyük bir öfke dalgası yaratarak HDP'nin çalışmalarının önüne kesmek. Orada maalesef 3 insan yaşamını yitirdi, yaralılar var. Ama o provokasyon girişiminden amaçladıkları şeyi elde edemediler. Bugün de Mersin ve Adana'da öylesine bir zaman ve yerler seçilmiş ki, Allah korusun adaylarımızın ve parti üst düzey yönetimimizin cenazelerini çıkarmak istediler oradan. Bugün ki saldırılar büyük bir katliam girişimiydi. Çünkü her sabah il teşkilatlarımızda seçim koordinasyon toplantılar var. Bütün adaylarımız ve partimizin üst düzey yöneticileri her sabah o saatte o odalarda toplantı yapıyorlardı."
MESAJINI ALDIK, SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ
Demirtaş, 7 Haziran'ın bu ülkenin sonu olmadığını, 8 Haziran'da herkesin birbirinin yüzüne bakacağını söyledikten sonra, istenenin insanların birbirinden nefret etmesini sağlamak olduğunu öne sürerek şöyle devam etti:
"Bunu boşa çıkarmanın yolu şudur. Sokakta bir AKP'li MHP'li ya da başka partili gördüğünüzde kendisine öfke dolu bir bakış dahi atmayacaksınız. Sevgiyle bakacaksınız. Çünkü hiçbiri bizim düşmanımız değil. Öyle yapmak istiyorlar. Bizim en büyük kazanıcımız barış olacak. Diyorum ya sandıktan koltuktan benim canımdan kıymetlidir bu ülkenin barışı. Bunların inadına kardeşiz diyeceksiniz.
Miting dağılırken çok dikkatli olmanızı istiyorum. Geçtiğiniz yollardaki seçim bürolarına selam verip geçin ki HDP'nin nasıl bir parti olduğunu herkes görsün. Bize bu saldırılar üzerinden göndermek isteyene de seslenmek istiyorum. Aldık mesajını, mesajın ulaştı bize. Sana cevabımız şudur. Seni hala başkan yaptırmayacağız, hala başkan yatırmayacağız."
HDP OLMASA ÜLKE SURİYE'YE DÖNERDİ
HDP olarak tüm provokasyonları boşa çıkaracaklarını ve 7 Haziran akşamı Türkiye'nin rahat bir nefes alacağını ifade eden Demirtaş, şunları söyledi:
"7 Haziran akşamı HDP'ye oy verenler 'İyi ki oy vermişim, iyi ki bu parti meclise girmiş' diyecek. Her birimiz o akşam huzurlu bir şekilde uyuyacağız. Suriye'deki durumu izliyorsunuz, içler acısı. Durumun ne zaman düzeleceğine dair de hiçbir umut yok. AKP iktidarı Suriye'de savaşı kışkırtmak üzere bir politika sürdürüyor. Eğer seçimde güçlü çıkarlarsa ülkeyi Suriye bataklığına sürükleyecekler. Allah korusun bugün ülkemizde halen sağ duyu hakimse, sizlerin ve HDP'nin sayesindedir. Ülke Suriye'ye dönmüyorsa sizlerin, HDP'nin barış mesajları sayesindedir. Çünkü bunların dili ve söylemleriyle kışkırtıcı, ötekileştirici, düşmanlaştırıcı politikalarıyla Allah korusun 3 günde Suriye'ye dönerdik. IŞİD şu an da dünyanın en barbar örgütü, tecavüz çetesi. IŞİD şu anda Suriye'nin ve Irak'ın içlerinde ilerliyor. IŞİD oralarda ilerledikçe, güçlendikçe gözünü Türkiye'ye dikecek, yönünü Türkiye'ye çevirecek. İnanın ki HDP olmasa, HDP'nin şu halkları bir arada tutan politikası olmasa IŞİD barbarları Mersin, Adana, Hatay, Gaziantep ve Şanlıurfa'da cirit atacaklardı. O kadar özgüvenleri var. Yüzü nereden buluyorlar? Bunlardan buluyorlar işte. HDP'ye söylemediklerini bırakmıyorlar. Ülkenin Cumhurbaşkanı HDP'yi terör örgütü ilan ediyor, IŞİD'e laf söyleyemiyor. Ağzından IŞİD'i eleştiren üç tane cümle duyamazsınız. IŞİD'in işbirlikçisi, tecavüz çetesinin işbirlikçisi olanlar bize insanlık ve demokrasi dersi veremezler. Halkın parasıyla yüzlerce TIR silahı Suriye'de tecavüz ordusuna gönderenler, bize dinden imandan söz edemezler. Bunların hesabı vermek zorundalar. O nedenle HDP'den ürküyorlar. Çünkü HDP güçlenirse çaldıklarının, çırptıklarının, işledikleri suçların hepsinin hesabının sorulmasının vakti gelecek."
MISIR'DAKİ İDAMLAR DURDURULMALIDIR,
Mısır'ın devrik Cumhurbaşkanı Mursi'ye verilen idam kararını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararlar ilgili açıklamalarını da değerlendiren Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti:
"'Mısır'da Mursi gibi yaparlar' diyor. Hayır, korkma. Bu ülkede bir daha kimse idamı tartışamaz çünkü ülkenin HDP'si var HDP'si. HDP senin hakkını da korur merak etme. Bugün Mısır'da HDP olsaydı, HDP gibi bir parti olsaydı en fazla Mursi ve arkadaşlarına idam dayatanlara karşı Mursi'nin yanında Mısır HDP'si olurdu. Biz bugün bütün zalimlere karşı mazlumların yanındayız ve Mursi'nin, seçilmiş bir Cumhurbaşkanının darbecilerle birlikte teslim alınmasını ve idam cezası verilmesini kınıyoruz. Uluslararası kamuoyu derhal harekete geçmeli, Mısır'daki idamlar durdurulmalıdır. Mısır'da yapılmak istenen şey, yüzlerce yıl daha çatışmayı körükleme girişimleridir. Bu nedenle dikkatli olmak zorundayız."
CANIMIZ, HALKIMIZA FEDA OLSUN
Konuşmasının devamında Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yüklenen Selahattin Demirtaş, Davutoğlu'nun Bakanlar Kurulu'nu dahi toplayamadığını öne sürerek şunları kaydetti:
"Özellikle de kendini Başbakan zanneden meydan meydan dolaşıp HDP'yi hedef gösteren AKP'nin Genel Başkanı. Bak senin de hakkını en çok biz savunuyoruz. Ben merak ediyorum, Davutoğlu Başbakan olsa tekrar, partisi birinci, kendisi Başbakan olsa, Başbakanlık yapabilecek mi? Bugüne kadar yapamadı. Saraydan izinsiz Bakanlar Kurulu'nu toplayamayan biri Türkiye'yi nasıl yönetecek? Bizler, demokratik parlamenter sistemin güçlenmesi için yeni bir Anayasa'yı savunuyoruz. Başkanlık rejimi altında ülkeye dikta dayatmasına izin vermemek için halklarımızdan destek istiyoruz. Ve sizler çalışıp ürettikçe, gece gündüz meydanlarda HDP'nin barış mesajını bütün ülkeye yaydıkça bu dediklerimiz gerçek olacak. Tek bir oyun bile çok kıymeti var. Tek bir oy bile heba olmamalıdır. Sizler mutlaka sandıklara neşeyle gitmeli, başkalarını ikna etmek için çaba göstermeli ve aynı zamanda da sandıklara sahip çıkmalısınız. Adaylarımızın etrafında tek yürek olmalısınız. Bu provokasyonlara prim vermeden, moral bozmadan neşeli bir seçim kampanyası yürütmelisiniz. Çünkü 7 Haziran akşamı Türkiye'de düğün var, bayram var, HDP'nin zaferi, var inşallah. Asla mı asla ilkelerimizde, duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz. Rakiplerimize, dostlarımıza ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğini projelerimizle anlata anlata kampanyamızı tamamlayacağız. Elbette Türkiye'de siyaset yapmanın bedeli vardır. Benim bütün arkadaşlarıma hem vasiyetim hem nasihatimdir. Bu gemi varacağı yere gidecek. Allah'ın verdiği bir candır, O emrederse geri alır. Ama O'nun önünden başkasında da dizimiz toprağa değmez. Asla kula kulluk etmeyiz. Bir canımız varsa halkımıza, hakkın yolunda feda olsun. Bizi korkutmaya çalışanlara vereceğimiz mesaj budur. Korku arıyorsanız aynaya bakın. 7 Haziran'dan korktuğunuz kadar hiç kimseden korkmuyorsunuz, korkunun da ecele faydası yok. O sandık gelecek, meydana kurulacak. O sandık açılacak ve sizin iktidarınızın sonu gelecek."
KÜRT HALKI O KURAN'I NASIL OKUYACAK?
Öte yandan Selahattin Demirtaş'tan önce konuşan Ak Parti'nin kurucularından ve daha sonra istifa ederek geçtiği HDP'nin Mersin milletvekili adayı olan Dengir Mir Mehmet Fırat, toplu açılış törenlerine Kürtçe Kuran'ı Kerim mealiyle çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Fırat, şunları söyledi:
"Hz. Muhammed'in evini gördün mü sen? İki küçük oda kerpiçten yapılmış. Milyarlarca ümmeti olan bir peygamber öldüğü zaman 4 dirhem miras bırakmıştır, gemiler, milyon dolarlar değil. Ve şunu söylemiştir 'Komşusu aç yatarken tok yatanlar bizden değil.' Ama onlar bunu bilmiyorlar, din üstünden ticaret yapmaya çalışıyorlar hatta daha ilerisine gidip din tefeciliği yapıyorlar. Yine dönüp diyorlar ki Selahaddin Eyyubi veyahutta Selahaddin Kürdi, bir imparatorluğun kralı, Kudüs fatihi. Öldüğü zaman cenazesi mezara götürülürken cenazesinin arkasında bir beyaz at ve diğer bir kişinin elinde bir kılıç. Soruyorlar nedir bu? 'Bıraktığı tüm miras budur' diyorlar ve cenazesinin kaldırılması için tüccarlardan borç alınarak öylesine bir insan defnediliyor. Siz nerede, Selahaddin Eyyubi nerede? Bize dini öğretmeye çalışıyorlar. Bize ellerinde Kürtçe Kuran-ı Kerim'in mealiyle geliyorlar. Teşekkür ediyoruz. Ama bu halkın dilini yasaklayarak, onların Kürtçe öğrenmesine mani olduğunu biliyor muydun? Peki onu nasıl okuyacak bu Kürt halkı. Biraz samimi ol, biraz ciddi ol. Artık bu halk senin maskenin düştüğünü görüyor ve bunun cevabını sana 7 Haziran'da verecek."
Mitingin sonunda, partililer olaysız alandan ayrıldı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- ‘Bir an önce ilan etmelerini bekliyoruz’