'Ne Almanca ne de Türkçe iddianame var''

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Almanya'daki Nasyonalsosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresinin Münih'teki davasına ilişkin ellerinde, ne Almanca ne de Türkçe iddianamenin bulunduğunu söyledi.

'Ne Almanca ne de Türkçe iddianame var''
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.05.2013 - 09:19

Mahmut Tanal, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun alt komisyonu olarak izledikleri, Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı NSU terör hücresinin Münih'teki davasına ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Irkçılığın, cehalet ve korkudan meydana geldiğini, nefretin ürünü olduğunu ifade eden Tanal, Almanya'da bilinçli, planlı, programlı işlenen bu seri cinayetlerde sadece 2 kişinin tutuklu olduğunu anımsattı. Türk vatandaşların mağduriyetinin, sadece duruşmayı izlemekle giderilemeyeceğini belirten Tanal, Hükümet yetkililerinin, iddianameyi alıp tercümesini yaparak, komisyonlarına dahi vermediğini kaydetti.

Tanal, duruşmayı izlemeye gittiklerinde, iddianameyi duruşma avukatlarından da istediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu davayı şeklen izlemek yetmiyor. Dışişleri Bakanlığı'nın, iddianamenin içeriğini avukatlardan alıp, Türkçe'ye çevirmesi, en azından insan hakları savunucularına vermesi, mağduriyetin giderilmesi gerekir. İddianamenin Türkçe metni elimizde olmadığı gibi Almanca metni de yok. Bu, dışilişkilerin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının mağduriyetinin ne kadar takipçisi, ilgilendiklerinin açık göstergesidir. Dışişleri'nde o kadar yabancı tercüman çalıştırıyorlar. Bunu bir an önce alıp, iddianamede neler var, buna yönelik kamuoyuna bilgi vermesi, giden heyetlere vermesi gerekmiyor mu? Hiçbir hazırlıkları yok. Israrla istedim; konsolosluk, 'bunu temin edip ulaştıracağız' dedi. Herhalde Almanca ulaştırmazlar, Türkçe'ye çevirirler.''

Almanya'daki adliyede, haç işaretinin bulunmasına işaret eden Tanal, hukuk devleti olan ülkelerde bunun kabul edilemeyeceğini kaydetti. Tanal, mahkemelerin, dini mahkemeler olmadığını, dinsel simgelerin bulunmasının güvensizlik oluşturduğunu söyledi.
Hükümet'in, ''Dünyanın en büyük ülkesiyiz, her yerde sözümüz geçer'' açıklamalarının, ''külliyen yalan'' olduğunu savunan Tanal, ''Duruşma salonuna girmek için bir milletvekili olarak saat 07.00'de duruşma kuyruğuna geçtik ancak 09.15'te duruşmaya girebildik. Avrupa ülkeleri temsilcileri geldiğinde, yetkililerimiz kırmızı halılarla karşılar. Yurt dışında kimsenin gösterdiği bir itibar yok'' dedi. Tanal, Almanya'daki Türk vatandaşların sorunlarına işaret etti.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler