Neyi kutluyoruz?

Türkiye'nin en köklü gazetesi Cumhuriyet, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na özel hazırladığı bulmaca ile okuyucularını karşıladı. Sorulara verilen yanıtlarla ulaşılan anahtar kelime ise bulmacayı daha anlamlı kılıyor. Gazete, ikinci sayfasında ise 'Neyi kutluyoruz' başlıklı bir yazı yayımladı.

Neyi kutluyoruz?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.10.2009 - 07:53

Bugün Cumhuriyetimizin 86ncı kuruluş yıldönümüdür.

Cumhuriyetimizin 86ncı yıldönümünü kutlarken her şeyden önce büyük bir tehlike içinde bulunduğumuzu da vurgulamak zorundayız.

Cumhuriyet sözcüğü tek başına bir şey ifade etmez; yeryüzünde çeşitli cumhuriyetler vardır.

En yakın örnek, şeriata dayalı düzenle yönetilen komşumuz İran Cumhuriyetidir.

*

Uygarlığa yakışır, insan haklarını içerir, kadın-erkek eşitliğine dayalı ve bağımsız demokratik cumhuriyetin temeli laikliktir.

86’ncı yılını kutlayan Cumhuriyetimizde laiklik tehlikededir.

Ayrıca 1923 Cumhuriyetini ikiye bölmek isteyen iç ve dış güçlerin de ittifak içinde bulundukları, çok kanıtlı bir gerçeğe dönüşüyor.

Cumhuriyetimizin laiklik ve bölünmezliğini tehdit eden güçlerin büyük çapta dış güçlere dayandıkları gün geçtikçe daha aşikâr ve çarpıcı biçimde görülüyor.

*

20’nci yüzyılın sonunda, oldukça güç kazanmış anti-laik güçler iktidardan uzaklaştırılmışlardı.

21’inci yüzyılın başında İslamcı siyaset stratejik müttefikimizile anlaştıktan sonra büyük bir sandık desteğiyle iktidara gelebilmiştir.

Bunun yanı sıra Amerikan işgali altında bulunan Kuzey Irakta üslenip yuvalanan bölücülük de dış desteklerine dayanıp epey mesafe alabilmiştir.

*

Ne yazık ki Cumhuriyet Bayramımızı yeteri kadar sevinçle, güvenle, gönül rahatlığıyla kutlayamıyoruz; Tevfik Fikretin ünlü Sisşiirindeki dizeleri yinelemekten kendimizi alamıyoruz:

Sarmış yine âfâkını bir dud-i muannid / Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid”. 86’ncı yıldönümünde Atatürkün Türkiye Cumhuriyeti, olmak ya da olmamaksorunuyla karşı karşıya gelmiştir.

Bu konuda kendi kendimizi bayram törenlerinin resmihavası içinde aldatmaya kalkmak, aymazlığın en büyüğü olacaktır.

*

Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti, neresinden bakarsanız bakın, tehlikenin ortasında bulunmakta; dış ve iç tehditlerin trafiğinde şaşkınlaşan politikacıların ellerinde sürüklenmekte; bağımsızlığını yitirmiş bir ülke manzarası sergilemektedir.

1915 olayları Batı ülkelerinin güdümlü siyasetleriyle güncelleştirilmiştir; terör Anadolunun Güneydoğu haritasında somut bir tehdit unsuruna dönüşmüş, sınır dışından sarkan ve müttefikimiz sayılan Amerikayı da arkasına alan bir niteliğe bürünmüştür.

Laik Cumhuriyet bizzat iktidar tarafından yönetilen bir siyasetle rizikoya sürüklenmiştir.

Ekonomi tam bir borçlanma ve yüksek faiz batağında dışarıya bağlanmış; Türkiye Cumhuriyeti mali açıdan bağımsızlığını yitirmiştir.

Halk meydanlardadır, Türkiye ayaktadır; teröre karşı protestolar şehit cenazelerinde doruğa tırmanmakta, ellerindeki Türk bayraklarıyla toplanan ve yürüyen kitleler, Atatürkün kurduğu Cumhuriyeti korumak içgüdüsünün itici gücünü dile getirmektedirler.

İç ve dış kimi güçlerin ikinci bir Sevr hayalinde Türkiyeyi ortaklaşa kuşattıkları açık seçik ortadadır.

*

Cumhuriyetin 86ncı yılı işte bu ahval ve şeraitiçinde kutlanıyor.

Akıl, denge, serinkanlılık, sağduyu ve güven duygusuna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

Bu nedenle Cumhuriyetimizin 86ncı yılını kutlarken büyük bir sınav karşısında bulunduğumuzu vurgulamak zorundayız.

20’nci yüzyılın başında büyük bir sınav vererek laik Atatürk Cumhuriyeti’ni kurabilen Türk ulusu, Atatürke layık olabildiğini ve uygarlığa yakıştığını laik, demokratik ve bağımsız Cumhuriyetini savunmak ve korumakla ispatlayacaktır.

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler