Orhan Pamuk'tan İstanbul’a gelin çağrısı
14. İstanbul Bienali için en büyük çağrı ve destek, Nobel ödüllü Orhan Pamuk’tan geldi. Pamuk’un Masumiyet Müzesi, bienalin resmi sergi mekânları arasına girerken, yazarın ‘ilk’ sergisi de, İstanbul Modern’de açılmak üzere gün sayıyor.
Sarkis’in dün akşam 56. Uluslararası Venedik Bienali Arsenale sahasındaki resmi Türkiye Pavyonu’nda büyük bir katılımla açılışı yapılan ve içeriğiyle dört farklı ülkeye yayılan ‘Respiro’ sergisi, beraberinde geçen (d)OCUMENTA 13’ün küratörü olarak küresel övgü toplayan Carolyn-Christov Bakargiev’in, bu yılın Eylül ayında imzasını atacağı İstanbul Bienali’ni gündeme taşıyan çok özel bir daveti de getirdi.
Tofaş-Fiat’ın katkıları eşliğinde ve Defne Ayas’ın küratörlüğünde düzenlenen etkileyici serginin açılışından önce, ev sahipliğini, tanınmış İtalyan markası Fiorucci’yle aynı adı taşıyan ailenin, uluslararası ölçekli bir destek grubu ‘İstanbul Bienali Hamileri ve Dostları’nın ev sahipliği ve huzurunda, Venedik’in ünlü Akademi binasına yakın bir tarihi konumda yaptığı etkinlikte, İstanbul Bienali’nin kavramsal çerçevesi ve mekânları ile kimi sanatçı grupları dünyaya duyuruldu ve sanat ortamının öncü figürleri, bienale çağrıldı.
Ancak bu çağrının en büyük sürprizi ve sözcüsü, Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk oldu. İKSV Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’in huzurunda, Bülent Eczacıbaşı, Bige Örer ve küratör Bakargiev ile kimi sanatçılarla bir arada söz alan Pamuk, verilen davette heyecanlı bir tavırla şunları belirtti:
“Buraya 14. İstanbul Bienali Dostları ve Hamileri Konseyi’nin Onursal Başkanı sıfatıyla geldim. Burada olmaktan çok mutluyum ve bu sıfatı taşıdığım için ayrıca onurluyum. Burada oluşum, büyük ölçüde Sayın Bakargiev’in yarattığı enerji ve entelektüel düzeyle bağlantılı. Kendisi, bana benimle tanışmadan evvel romanımı okuduğunu anlatmıştı. Çünkü eğer böyle olmasaydı kendisiyle böyle bir işbirliği olmazdı.
‘Süprizli bir bienal’
Öte yandan ben de kendisinin düzenlediği son (d)OCUMENTA’yı yerinde izleyerek nasıl başarılı bir küratör olduğunu anlama fırsatı buldum. Zaten onunla da bundan sonra tanıştık. Böylece onun zekâsına yakın olma ihtiyacı duydum, ayrıca İstanbul’un ondaki bu imgesel birikime yakın olduğuna inandım. Kendisi her ne kadar küratör veya sergi yapımcısı olmadığını iddia ediyor olsa da, özür dilerim! Aslında bu yönüyle benim halim de uzun yıllar öncesine dayanıyor.
Ben de vaktiyle sanatçı olmayı çok arzuladım. Ailem tarafından bu anlayışla büyütüldüm. Yakın zaman içinde içimdeki sanatçı tekrar dirildi. Bir müze, Masumiyet Müzesi’ni kurdum ve çevremdeki sanatçıların çoğu, kibarca bana yardımcı oldular. Başkalarıyla sanat yapmaya çalışmanın ne demek olduğunu ve bunu organize etmenin ne anlama geldiğini gayet iyi bilirim. Yani özetle, çok mutluyum. Çünkü İstanbul Bienali Hamileri ve Dostları oluşumuna minnet duyuyorum. Lütfen İstanbul’a gelin! Bu bienal kesinlikle biricik olacak, özel olacak. Şu anda kimi detaylarını öğrendiğinizi görüyorum. Taşıdığı gizemlerin gün ışığına çıkarılması adına sürprizli bir bienal ve İstanbul bizi beklemekte. Şimdilik size aktarabileceklerim bu kadar. Carolyn’den kimi sırları anlatmışsam da özür diliyorum.”
Venedik’te düzenlenen bu davet, beraberinde büyük bir sürprizi de getirdi. Buna göre, yazar Orhan Pamuk’un İstanbul Beyoğlu’ndaki Masumiyet Müzesi de, bienalin resmi mekânlarından biri olacak. Bununla da yetinmeyen Pamuk, bienalde ayrıca, İstanbul Modern Direktörü Levent Çalıkoğlu’nun küratörlüğünü yapacağı ‘ilk’ sergisiyle izleyicinin karşısına ‘Bienal sanatçısı’ sıfatıyla çıkmış olacak.
Sergide Pamuk’un yakın bir zaman önce yeniden ağırlık verdiği resimlerinin yanı sıra edebiyat ve plastik sanatlar arasında salınan yaratı sürecinin özgün ipuçlarının ilk kez gün ışığına çıkması bekleniyor. Bu yıl İstanbul Modern’den Büyükada’ya, SALT’tan Arter’e ve İstanbul’un dört bir yanına sıçrayacak olan bienalde, yaklaşık 60 proje sergilenirken, Koç Holding ana sponsorluğunda yapılacak olan bienalin bütçesi, 2 milyon 500 bin doları buluyor. İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, İstanbul Bienali ve İKSV’nin sınırlı bütçesini de göz önünde bulundururken, küratör Bakargiev’in bienale seçilirken daha önceki küratörlerden aşağı veya yukarı bir telif almadığının altını çiziyor.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?