Ortadoğu bataklığından Türkiye’ye bir sürek avı!
Melih Günaydın’ın ilk romanı Sürgün Avı yetkin bir siyasi polisiye. Zeytin Dalı Harekatı sürerken Suriye’de yaşanan iç savaşın Türkiye’ye etkilerine; göçmenler sorunu, terör örgütleri, para için sınır kaçakçılığına alet olan yoksul üniversite öğrencileri, korkusuz savaş muhabirleri üzerinden tanıklık sunan bir roman.
Sürgün Avı’nda hikâyemiz üç koldan ilerliyor: İlk hikâye Terörle Mücadele Şube ekiplerinin Bağcılar’da bir mahalledeki hücre evine yaptığı baskınla açılıyor. Evin banyosundaki buzla doldurulmuş küvette Suriye uyruklu bir çocuğun cesedi bulunur. Çocuğun midesi ve böbrekleri alınmıştır. Cinayet Büro komiserleri Navi ve Arap derhal olay yerine çağrılır. Navi cesedi görür görmez olayın sanıldığının aksine organ mafyasının işi olmadığını anlar çünkü çocuğun bedeni son derece acemice açılmıştır.
İkinci hikâyenin kahramanı Burcu Hanya ise başarılı bir savaş muhabiridir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı'nı takip etmek için uzun süredir bulunduğu Afrin’den İstanbul’a dönmeye hazırlanırken, arazide askerlere yardımcı olan, beraber çalıştığı ve çok sevdiği Salef ismindeki Suriyeli'nin cansız bedeni bir mezarlıkta bulunur. Açılmış mezarların görüntüsü ilk anda cinayetin mezar hırsızlarınca işlendiğini düşündürse de mezarların birinde bulunan cesedin çalınmış olması başka şüpheler uyandırır.
İÇ SAVAŞ VE GÖÇMEN SORUNU
Üçüncü hikâyede, Mekin ve Filit samimi iki arkadaştır. Mekin Urfa'lı bir Arap, Filit ise Bursalıdır. İki arkadaş İstanbul’da iş ararlarken Abdullah isimli bir iş adamı Urfa’dan kaçak mazot getir götür işi için yanında çalışmalarını teklif eder. Fakat başlarına bela açılmasından korktukları için yüksek ücretine karşın bu işi kabul etmezler. Ne var ki Mekin’e acil olarak para gerekince iş adamının kapısını çalmaya mecbur olurlar.
Anlaşmanın yenilenen koşullarında kaçıracakları şey, mazot değildir. Mekin ve Filit, karşılığında çok iyi para alacakları bu anlaşmayı reddedemeyerek sınırı geçerler. İşler yolunda gitmez, diğer kaçakçılarla kanlı bir çatışma yaşanır. İçlerinde Suriyeli bir anne ve kızın da olduğu bu çatışmada anne öldürülünce iki arkadaş kızı yanlarına alarak Türkiye’ye kaçarlar. Ve geriye bu üç hikâyenin kahramanlarının olayların akışı ekseninde karşılaşmaları kalır.
Olaylar her ne kadar Türkiye’de geçiyor olsa da yaşananların temelinin atıldığı coğrafya, Ortadoğu bataklığı. Sürgün Avı, Zeytin Dalı Harekatı sürerken Suriye’de yaşanan iç savaşın Türkiye’ye etkilerine göçmenler sorunu, terör örgütleri, para için sınır kaçakçılığına alet olan yoksul üniversite öğrencileri, korkusuz savaş muhabirleri üzerinden tanıklık ettiğimiz bir roman.
Aksiyon ve kaçma kovalamaca sahneleri fazla. Ayrıca yazarın bu ilk roman heyecanıyla birçok konuya aynı anda değinmek istemesi ve olan bitenleri birbirine bağlama gayreti konunun bir miktar önüne geçmiş. Yine de yazarın ikinci romanını bekleyeceğimiz sürükleyicilikte bir roman Sürgün Avı.
Sürgün Avı / Melih Günaydın / Dipnot Polisiye / 301 s.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği