Özgürlük ve eşitlik için

1843’ün başlarında mutlak monarşiler tarafından yönetilen Avrupa, krizler, açlık ve ekonomik durgunluk ile yorgun düşmüştür, değişimin eşiğindedir. İngiltere’de sanayi devrimi dünya düzenini değiştirmiş ve yeni bir işçi sınıfı yaratmıştır. Tüm insanları kardeş kabul eden komünist bir ütopya doğrultusunda işçi örgütleri kurulmuştur. İki genç Alman, Karl Marx ile Friedrich Engels bu kavramı altüst ederek dünyanın geleceğini değiştireceklerdir.

İngiltere 1843, Friedrich Engels babasının iplik fabrikasında çalışmakta, aynı zamanda Manchester ve Leeds’teki işçilerin kötü çalışma koşullarıyla ilgili bir kitap yazmaktadır. 1844’te Paris’te Karl Marx’la tanışan Friedrich Engels bir süre sonra hümanist, şair, gazeteci, filozof, ekonomist Karl ile çok sıkı dost olur. Almanya’nın en önde soylu ailelerinden birinin kızı Jenny ile evil olan Karl para kazanmak ve ailesine bakmak için sürekli çalışmak zorundadır. Filozofların bugüne dek sadece dünyayı, toplumsal düzeni yorumladıklarını oysa ki yorum yapmaktan öte dünyayı değiştirmeleri gerektiklerini savunur. Birbirlerinden güç alan Karl ile Friedrich daha iyi bir dünya için yola çıkarlar.

Fransa’dan sürülen Marx ve ailesi 1845’te Brüksel’e sığınır. Burada Karl’ın politik eylem yapması yasaktır. Friedrich ise iplik fabrikasında çalışan İrlandalı işçi kız Mary Burns ile evlenir. Engels kazandığı parayı geçim zorluğu çeken dostu Karl’a yollar. 1846’da Brüksel’de ortak bir doktrin arayışına giren Karl ile Friedrich, Eşitlik Hareketi’ne katılırlar, bu eylemin en önemli savaşçılarına dönüşürler.

1848’de 30 yaşında olan Karl Marx artık yorulmuştur, kitap yazmak istiyordur. Komünist Manifestosu kitabını tamamlar, bu önemli yapıt Avrupa’daki sınıf çatışmasını, eski rejimleri sonlandırır. Komünist Manifesto günümüzde bile başka dillere çevrilmektedir ve basılmaktadır. Daha sonra İngiltere’ye sürgüne gönderilen Karl Marx, ölümüne dek ana eseri Kapital’i yazmıştır.

Berlin Humboldt Üniversitesi’nde okuyan, dört yıl süresince Karl Marx’ın Kapital’ini inceleyen Raoul Peck, politikaya olan ilgisinden ötürü film yönetmeni olduğunu vurguluyor. Eğlenceli bir içeriğe sahip, öğretici olmayan, eğitime dayalı öyküler anlatmak istediği için The Man by the Shore (1993), Lumumba (2000), Sometimes in April (Kara Nisan/ 2005), Moloch Tropical (2009), I am not your Negro (Senin Zencin Değilim/ 2016), The Young Karl Marx (Genç Karl Marx/ 2017) filmlerini gerçekleştirdiğini açıklıyor.

The Young Karl Marx (Genç Karl Marx) Yönetmen: Raoul Peck Oyuncular: August Diehl, Stefan Konarske, Vicky Krieps, Hannah Steele, Olivier Gourmet, Alexander Scheer, Hans Uwe Bauer / 2016, 113 dakika, BirFilm, Format: Dvd.