Öztrak: Kendi milletine umut olamayanlar '55 ülkeye şefkat eli uzattık' diye övünüyor

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak maske dağıtımında yaşanan sorunlara ilişkin yaptığı açıklamada, aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen 5 adet maskenin gönderilemediğini belirterek, “Neden? Çünkü maskeler ABD’ye, İngiltere’ye, İtalya’ya, Almanya’ya kolilerin üzerine Cumhurbaşkanlığı forsu yapıştırılıp hediye olarak gönderiliyor. Kendi milletine umut olamayanlar, ‘55 ülkeye şefkat eli uzattık’ diye övünüyor” dedi.

Öztrak: Kendi milletine umut olamayanlar '55 ülkeye şefkat eli uzattık' diye övünüyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.04.2020 - 16:35

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak,  parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında maske dağıtımında yaşanan sorunlara ilişkin konuştu. Aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen 5 adet maskenin gönderilemediğine dikkat çeken Öztrak, insanların tek kullanımlık maskeyi defalarca kullanmak zorunda kaldığını söyledi.

Öztrak, vatandaşa gönderileceği söylenen maskelerin "ABD’ye, İngiltere’ye, İtalya’ya, Almanya’ya kolilerin üzerine Cumhurbaşkanlığı forsu yapıştırılıp hediye olarak gönderildiğini" ifade etti. 

“TEK KULLANIMLIK MASKEYİ DEFALARCA KULLANIYORLAR”

Öztrak konuya ilişkin şu şekilde konuştu: 

"1,5 ay geçti, halen millete 5 maskeyi gönderemediler. Milletin evde kaldığı sürede; doğalgaz faturaları geldi. Elektrik faturaları geldi. Su faturaları geldi, internet faturaları geldi, telefon faturaları geldi, bir de “Biz Bize Yeteriz Kampanyası’na 10 TL katılım sağlayın” diye en az beş mesaj geldi. Ama beş maske gelemedi. Markete giderken elinde kalan tek maske de yırtılacak diye milletin ödü kopuyor. Tek kullanımlık maskeyi defalarca kullanıyor. Ama söz verilen maskeler bir türlü gelmiyor. Neden? Çünkü maskeler ABD’ye, İngiltere’ye, İtalya’ya, Almanya’ya kolilerin üzerine Cumhurbaşkanlığı forsu yapıştırılıp hediye olarak gönderiliyor. Kendi milletine umut olamayanlar, “55 ülkeye şefkat eli uzattık” diye övünüyor. Yardımlaşmak elbette iyidir, güzeldir. Ama ne demiş atalarımız “Önce can, sonra canan” Tıpkı diğer ülkelerin yaptığı gibi ilkin kendi milletinizin canını düşüneceksiniz. Kendi insanınızı ümitsizlik çukurundan çekip çıkaracaksınız, çaresiz yurttaşlarımıza devletin şefkat elini uzatacaksınız. Herkesten önce ilkin kendi mazlumlarımızı kucaklayacaksınız. Ancak ondan sonra kime isterseniz ona yardım yaparsınız."

"BU ÜLKENİN EN BÜYÜK AÇIĞININ 'MİLLETİ KUCAKLAYAN BİR CUMHURBAŞKANI AÇIĞI' OLDUĞUNU DA GÖRDÜK"

Öztrak, 'Beni korona virüs öldürmedi. Sahipsizlik, çaresizlik, umutsuzluk öldürdü” notuyla intihar eden Ahmet Karakeçi'yi ve Aksaray'da cep telefonunu rehin bırakarak aldığı benzinle kendini yakarak yaşamına son veren genci hatırlatarak şöyle konuştu:

"Ülkemiz saraylara, yalılara, köşklere, yerleşmiş küçük bir mutlu azınlığın elinde oradan oraya savruluyor. İnsanlarımız ise kendilerini çaresiz, sahipsiz, umutsuz hissediyor. Bu gerçeği, iki gün önce, televizyonları başında tüm millet gördü. Bu ülkede; 'Beni korona virüs öldürmedi. Sahipsizlik, çaresizlik, umutsuzluk öldürdü' diyen, cep telefonunu rehin bırakarak aldığı benzinle, kendini yaşamına son veren insanlarımız varken, Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı yarım saat, iletişim danışmanının, boğaza nazır 45 metrekare tabanlı mütevazi evini ve yanında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden, kanunu arkasını dolanarak kapattığı arsayı öyle bir anlattı ki duyan herkesin gözleri doldu, yüreği parçalandı. Yarım saat de Genel Başkanımızla, partimizle, belediyelerimizle ilgili hilaf-i hakikat hikayeler sıraladı. Montaj filimler seyrettirdi, hakaret etmeyi de unutmadı. Böylece bir kere daha sarayın iflah olmaz bir mitomani ve kibir hastalığıyla malul olduğunu gördük. Tabii bir de tek adam rejiminde, bu ülkenin en büyük açığının 'Milleti kucaklayan bir Cumhurbaşkanı açığı' olduğunu da gördük."

"BU ÜLKEDE SADECE BİR AVUÇ SARAY SOSYETESİ YAŞAMIYOR"

83 milyon insanın endişe ile 'Yarın ne olacağız' diye beklediğini söyleyen Öztrak şu ifadeleri kullandı:

"Artık ne kuldan utanmaları ne Allah’tan korkmaları kaldı. Tamam, anladık…Saray sosyetesi boğazda yalılarda, köşklerde oturmayı çok seviyor. Bunun için yeri geldiğinde kanun, kural da tanımıyor.  Ama bu memlekette sadece bir avuç saray sosyetesi yaşamıyor ki!  83 milyon insan 'Yarın ne olacağız' diye büyük bir endişeyle bekliyor. Ama Cumhurbaşkanının tek bir önceliği var. O da kendi sosyetesinin mutluluğu… Bu kadar mı milletimizden koptunuz? Bu kadar mı insanlarınıza yabancılaştınız?"

"EKONOMİDE SORUMLU BİR ÇIKIŞ STRATEJİSİNE İHTİYAÇ VAR"

Öztrak, ekonomide sorumlu bir çıkış stratejisine ihtiyaç olduğunu belirterek Ekonomik ve Sosyal Konsey'in toplanması, ek bütçe çalışmalarına başlanması ve kamudaki harcamaların gözden geçirilmesini önerdi. 

Öztrak'ın sıraladığı öneriler şu şekilde: 

1. İlk iş olarak derhal Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplayın. İstişare ve diyalog mekanizmalarını düzenli çalıştırın.

2. Derhal büyüme, işsizlik, enflasyon, cari denge başta olmak üzere makro dengeleri revize edin. İçsel tutarlılığı yüksek, ufuk açan gerçekçi bir programı milletin önüne koyun.

3. Bu çerçevede, derhal ek bütçe çalışmalarına başlayın.

4. Kamuda tüm harcamaları gözden geçirin. “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek yaptığınız gösteriş harcamalarını durdurun.

5. Kamu-özel iş birliği sözleşmelerini mutlaka ilgilileriyle müzakere edin. Bu sözleşmelerin dövize endeksli gelir garantilerini mutlak surette Türk lirasına çevirin. Mücbir sebep hükümlerinin işletilmesi imkânı varsa bu garantilerden bir an evvel kurtulun. 

6. Bütçede yaratılacak alanı, öncelikle ailelerimizin canlarıyla cüzdanları arasına sıkışmalarını önleyecek şekilde kullanın. Krizi fırsata çevirmek istiyorsanız ülkemizin beşerî ve fiziki sermayesini koruyacak, bir neslin kötü beslenme nedeniyle yitirilmesini önleyecek tedbirleri derhal alin.

7. Başta G-20 olmak üzere küresel iş birliği mekanizmalarıyla iletişimi arttırın. Türkiye’nin risk primini aşağı çekecek önlemleri almaya çalışın."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon