‘Piaf’ı, Piaf olmadan oynamak!
Paris’in sokaklarında minik ama kocaman sesli bir kadın. Şöhret olmaya çok yakınken serçe anlamına gelen Piaf takma adını 20’li yaşlarında alan “Kaldırım Serçesi”nin hayatı tam anlamıyla “Piaf” bir yaşam...
Edith Piaf, tam da bu ayda 1915 tarihinde Paris’in Belleville sokaklarında doğmuş.
Paris’in sokaklarını evi bilen, para kazanmak için kaldırımlarda şarkı söyleyen Fransız şarkıcı Edith Piaf, yoksulluk ve hastalıklarla dolu yaşamında küçük yaşta kör olmuş. Sonrasında tekrar görmeye başlamış. Küçük yaşta hamile kalıp bir kız çocuğu dünyaya getiren şarkıcı, kızını iki yaşında hastalıktan kaybetmiş.
GÜLRİZ SURURİ’YE SAYGI...
Edith Piaf’ı gördüm! Dün akşam sahnede... Ne güzel bir ses, kısa ama ne güzel bir nefes... Acılarla dolu bir hayat, klişeni kullanmak yerine aşklarla geçen acı bir yaşam daha doğru olur. Zira Piaf’ın başına ne geldiyse yaşadığı aşklardan gelmiş. Ama derdini ve kendisini şarkılarıyla anlatan şarkıcı diyor ki: “Hiç, hiç mi hiç, ben pişman olmadım hiç...”
Tülay Günal’ın duru, doğal ve akıcı oyunculuğunun yanı sıra güzel sesiyle de hayat bulmuş Edith Piaf. Günal taklide hiç kaçmadan Edith Piaf’ı öyle insan haliyle yorumluyor ki alkışın en coşkulusunu hak ediyor.
“Altıdan Sonra Tiyatro” tarafından sahnelenen “Kaldırım Serçesi” adlı oyunun yönetmenliğini Yiğit Sertdemir üstleniyor. Dekor tasarımını da üstlenen Sertdemir, kafelerle dolu Paris sokaklarını sahneye taşımış. Çok başarılı bulduğum dekorda, sahne geçişlerinde ufak tefek değişikler yapılıyor. Oyunun birinci perdesinde oyuncak bir bebekle Edith Piaf’ın doğumu ve çok kısa olarak çocukluğu anlatılıyor. Bu kısma gerek var mıydı diye sormadan edemeyeceğim doğrusu.
Işık geçişleri ve kostüm tasarımı başarılı. Canlı müziğin kullanıldığı oyunda enstrüman çalanlar sahnede farklı noktalara dağıtılmış.
Oyun metnine gelecek olursak.
Yıl 1981, Zeynep Oral’ın fikriyle başlıyor Gülriz Sururi’nin Piaf’ı oynaması. Sonrasında Londra’dan şarkıcının yaşamını anlatan bir oyun teksti getirtiyorlar. Çeviri için gittikleri Sevgi Sanlı, Simone Bertaud’nun “Kaldırım Serçesi” kitabından yararlanarak yeni bir oyun yazmayı öneriyor. Tam da burada devreye Başar Sabuncu giriyor. Uzun bir çalışmanın ardından yazıyor oyunu. Şarkılardan biri Can Yücel’e, diğerlerinin çevirisi ise Başar Sabuncu, Engin Cezzar ve Gülriz Sururi’ye ait.
İlk 1982’de sahnelen bugünün “Kaldırım Serçesi- Edith Piaf” aynı zamanda da Gülriz Sururi’ye saygı niteliğini taşıyor. Ben de Sururi’den Edith Piaf rolüyle ilgili o dönemde söylediği bir cümleten alıntı yapmak isterim: “Ben artık Piaf yiyor, Piaf içiyor, Piaf yaşıyorum. Çok kolay oldu benim için Piaf olmak; çünkü ben daha ilk günden Piaf olmadan oynamaya karar vermiştim rolü. Ancak Piaf’ın düşkünlük döneminde, saçları dökülmüş, beli bükülmüş, eli ayağı romatizmadan çarpılmış döneminde Piaf olacaktım. Öyle de oldum. Şarkılarda ise, Piaf’ı bir an bile taklit etmeyi düşünmedim...”
Oyunda Tülay Günal’ın yanı sıra, Yeşim Sarı, Burcu Halaçoğlu, Can Deniz Erzaim, Ozan Erdönmez, Aytek Şayan, Levend Yılmaz rol alıyor. Orkestrada ise Mutlu Ödemiş (akordeon, keman ve ukulele), Güneş Bulak (klarnet, alto saksofon), Sarper Kaynak (piyano), Doğan Doğangün (kontrbas), Mustafa Kemal Emirel (davul ve glockenspiel) yer alıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'