Prof. Süheyl Batum son dersinde: Bunların gittiğini hep birlikte göreceğiz
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Süheyl Batum'un, 'hayır' diyeceğinin kamuoyunda bilindiği ve üniversitenin itibarının zedeleneceği gerekçesiyle derslerine son verildi.
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Süheyl Batum'un, 'hayır' diyeceğinin kamuoyunda bilindiği ve üniversitenin itibarının zedeleneceği gerekçesiyle derslerine son verildi. Öğrencilerine son kez Abbasağa Parkı'nda düzenlenen açık derste seslenen Batum, 'Tüm özgürlüklerin temelinde, korkudan muaf olmak vardır. Ancak bugün Türkiye, bir korku devletine dönüştürüldü. Hep birlikte sağlam durursak, bunların gideceğini göreceğiz' dedi.
Anayasa Profesörü Süheyl Batum, önceden rektörlük görevini de üstlendiği Bahçeşehir Üniversitesi'ndeki derslerine son verildi. Batum'un üniversiteyle, ‘16 Nisan'da yapılacak olan referandumda 'hayır' oyu vereceğinin kamuoyunda bilinmesinden dolayı üniversitenin süreçten olumsuz etkileneceği' öne sürülerek ilişiği kesilmişti.
Üniversite yönetiminin bu kararına yurttaşlar tepki gösterdiler. Bahçeşehir Üniversitesi öğrencileri ise Prof. Dr. Süheyl Batum'a olan desteğini göstermek ve bu kararı protesto etmek için bugün Abbasağa Parkı'nda Batum'un katıldığı 'OHAL'de Akademik İfade Özgürlüğü' adlı açık ders düzenlediler.
“OHAL, MEVCUT ANAYASA’YI İHLAL EDİYOR”
İleri'den Fuat Öztürk'ün haberine göre, akademisyenlerin, hukukçuların, öğrencilerin ve yurttaşların büyük ilgisiyle başlayan derste Batum, 'Tüm özgürlüklerin temelinde, korkudan muaf olmak vardır. Görüyorsunuz, herkesi taşeron yaptılar, bir gecede 4B’li 4C’li yaptılar. Bu nedir? Bütün çalışanların geleceği, bir kişinin iki dudağın arasındadır demektir. İşsiz kalma korkusu, çocuğuna yemek götürememe korkusu. Korku budur. Birleşmiş Milletler kurulduğu zaman, sözüm ona, bu korkuları ortadan kaldırmak için kurulmuştu' diyerek sözlerine başladı.
Batum, 'Mevcut Anayasa’nın 15.maddesi yaşama hakkına dokunulamayacağını, açık düşünce ve ifade özgürlüğüne dokunulamayacağını söylüyor. Çok açık olarak, yurttaşlara, korkmak durumunda kalmayacaksın diyor. Mevcut Olağanüstü Hal ise evvela bunu ortadan kaldırıyor. Bana gelirsek... Ben alışkınım, Ekmeleddin İhsanoğlu'na itiraz ettiğim için CHP'den ihraç edilmiştim. Dolayısıyla artık biraz şerbetli olmaya başladım. Parti'den ihraç edildiğimde beni görüp yolunu değiştirenler, selam vermemeye başlayanlar olmuştu. Ancak sizlerin bu desteğinizi, bu candanlığınızı hiç unutmayacağım' dedi.
“HUKUKUN GÜCÜNE İNANIN”
Son kez ders verdiği öğrencilerine, 'İnanıyorum ki sizler çok iyi hukukçular olacaksınız' diye seslenen Batum, 'Hukuku ayak altına alanların dediklerine bakmayın, hukukun gücüne inanın. Yarın akademisyen olduğunuzda, avukat olduğunuzda, öğrencilerinize bunu öğreteceğinize eminim. Hukuk devletinin olmadığı yerde, korku olur. Korkunun egemen olduğu yerde ‘neden korktun’ sorusu yanlıştır, bir tek şeye bakacaksınız: İnsanlar neden korkutuluyor ve tabii ki bunu nasıl değiştiririz. Korkuyu ancak ve ancak, laiklik ve adaletİ tesis ederek yenebiliriz. Bu yüzden, hep beraber, korkunun, baskı ortamının kalkması için elimizden geleni yapacağımıza inanıyorum' diyerek sözlerini bitirdi.
“BİR GÜN GELECEK BUNLARIN GİDECEĞİNİ GÖRECEĞİZ”
Açık dersin ardından konuşan Batum, 'KHK’yla atılan akademisyenlerin durumu, Türkiye’nin korku ortamı içerisinde yaşadığını ve baskı altında referanduma gittiğini gösteriyor. Akademisyeni atıp 'biz buna bakarız, gereğini yerine getiririz' demek, o ülkenin korku ortamında referanduma götürüldüğünü gösteren çok temel bir örnektir. Şunu yaparsın, geçmişte olan da budur; dava açarsın, mahkemeye kanıtlarını sunarsın, hukuk işler, durum kesinleşir ve ona göre karar verirsin. İçerisinde Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Prof. Dr. Öget Öktem Tanör gibi nitelikli ve ciddi akademisyenleri KHK’nın bir satırı ile atıyorsunuz ve ‘bişey olursa sonra bakarız’ diyorsunuz. ‘İstim arkadan gelir’ mantığının ‘hukuk devleti’nde yeri yoktur. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ama bütün bunlara rağmen umudumu koruyorum. Bir gün gelecek, bunların gideceğini, Türkiye’nin değişeceğini hep birlikte göreceğiz’ dedi.
“HEP BİRLİKTE SAĞLAM DURALIM”
İhraç edilen akademisyenlerle dayanışma içinde olduğunu belirten Batum, ‘Türkiye’nin ne durumda olduğunu gösterdiler, daha doğrusu göstermek durumunda kaldılar. Kendileri ve toplum açısından, üniversitenin içine sokulduğu durum endişe verici, korkutucu. Akademisyenler bir kelime ile atılıyor. Hep dediğim gibi, ısrarla tekrar ediyorum, değerli arkadaşlarımızın üniversitelere geri döneceklerinden, haklarını alacaklarından eminim. Zamanında, aynı yollarla, 12 Eylül’de 1402’likleri attılar. Fakat olağanüstü hal bittiğinde geri döndüler. Arkadaşlarımız da biliyor, bu kararın devam edebilmesi için, Almanya’daki gibi olağanüstü halin uzun süre sürmesi gerekir. Türkiye’nin, Almanya gibi olmadığını, olmaması gerektiğini, Hitler gibi sonuçlanmaması gerektiğini düşünen birisi olarak, onların kısa süre içerisinde üniversiteye geri döneceklerini biliyorum. Sağlam dursunlar, hep birlikte sağlam duralım. Sizin aracılığınızla hepsine saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum’ dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti