Rahim ağzı kanserinden korunma yolu

Sivas Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Sorumlu Hekimi Meltem Rüyam Demirkol, araştırmalara göre rahim ağzı kanserinin (serviks), çoğunlukla erkekler tarafından Human Papilloma Virüs (HPV) adı verilen mikrop aracılığıyla kadınlara bulaştırıldığını söyledi.

Bu kanserin ortaya çıkış nedenleri, teşhisi ve tedavi yöntemleri konusunda bilgi veren Demirkol, çok eşlilik, kadınların erken yaşta evlendirilmesi, doğum oranının fazla olması ve sigara gibi faktörlerin bu kansere etken olduğunu ifade etti.
 

Hastaların belirtileri

KETEM Sorumlu Hekimi Demirkol, başlangıçta kendine özgü belirgin yakınmalara neden olmayan rahim ağzı kanserinin, adet arası kanamalar, ilişki sonrası kanama, tek taraflı kasık ağrısı, zayıflık, kilo kaybı ve kansızlık gibi belirtilerle ortaya çıktığını bildirdi.

Dünyada her yıl yaklaşık 500 bin kadının rahim ağzı kanserine yakalandığını, bu vakaların çoğunluğunun aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde görüldüğünü kaydeden Demirkol, kadınlar düzenli muayene olduğu ve virüs hastalığa neden olmadan yakalanıp ortadan kaldırılabildiği için gelişmiş ülkelerde bu hastalığa daha az rastlandığını söyledi.

Yılda bir kez düzenli olarak rahim ağzı pap smear testi yaptırılmasıyla hastalığın başlangıç safhasında tespit edilmesi halinde tedavide tam ve kesin başarı sağlanabildiğini belirten Demirkol, rahim ağzı kanserinin ilk başlangıç döneminde genellikle beklenti ve bulgu görülmediğini ifade etti.

Rahim ağzı kanserinden korunmanın mümkün olduğunu vurgulayan Demirkol, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Serviks kanseri, kadınlarda en sık görülen kanserler arasında. Bu hastalığa karşı korunmanın en iyi yolu, düzenli pap smear testi yaptırılması ve özellikle genç kız ile kadınların aşılanmasıdır. Evli ya da cinsel birlikteliği olan her kadının düzenli jinekolojik muayene ve yaptıracakları smear testiyle hayatlarından rahim ağızı kanseri olma riskini çıkararak daha kaliteli yaşam sürme şansları kesindir.''

HPV'ye karşı geliştirilmiş aşıların virüs üzerinde yüzde 99-100 etkili olduğunu bilgisini veren Demirkol, aşının aralıklı 3 doz şeklinde uygulanması gerektiğini bildirdi.
Demirkol, yurt dışında 9-10 yaş kız çocuklarına rutin olarak bu aşının yapıldığını, hedef kitledeki nüfusun azlığı ve cinsel birliktelik yaşının aşağılara inmesinin aşının uygulama gerekliliğini gündeme getirdiğini kaydetti.

Türkiye'de ise hedef kadın nüfusunun daha fazla olması, ekonomik durum ve yaşın yanı sıra aşının etkilerinin 20 yıl sonra ne olacağı bilinmediğinden bunun rutin aşı programına alınmasının uygun görülmediğini ifade eden Demirkol, isteğe bağlı olarak 3 doz şeklinde verilen aşının, ücretinin kişilerce karşılanması kaydıyla yaptırılabildiğini söyledi.